Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ni (IKBY) 2004-2017 yıllarında yöneten Mesud Barzani'nin, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) lideri Mazlum Abdi ile görüşeceği iddia edildi.
Bu iddia Irak Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani'nin temsilcisi Abdulhamid Derbendi, PKK/YPG terör örgütü elebaşı Mazlum Abdi ile bir araya gelmesinden sonra ortaya atıldı.
Al Monitor'de Amberin Zaman'ın imzasıyla yayınlanan haberde, buluşmanın 'çok yakında' olacağı iddia edildi. Üç ayrı kaynağa dayandırılan haberde Barzani ve Abdi görüşmesinin, IKBY'nin başkenti ve en büyük şehri olan Erbil şehrinde Barzani'nin dağ karargahında düzenleneceği detayı da verildi.
Pazartesi günü Suriye'nin kuzeydoğusunda Mazlum Abdi ile bir araya gelen Barzani'nin temsilcisi Hamid Darbandi aracılığıyla görüşme teklifinin yapıldığı ileri sürüldü.
Bu iddia, 7 Ocak Salı günü IKBY Başbakanı Mesud Barzani'nin başkent Ankara'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesinin ardından ortaya atıldı. Görüşmede Suriye'nin istikrarı üzerine konuşuldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Barzani'yi kabülünde "Suriye’deki gelişmelerin bölgede yeni istikrarsızlıklara yol açmaması için gayret gösterdiğini, yeni Suriye’nin geleceğinde terör örgütleri ve iltisaklı unsurların olmadığını, Irak'ın istikrar ve güvenliğinin muhafazasına önem atfettiğini," ifade etti.
Mesud Barzani'nin Abdi ile görüşeceği iddiası, kamuoyunda 'yeni çözüm süreci' tartışmalarının gündemin ilk sıralarında yer aldığı bir döneme denk geldi.
İkili arasındaki görüşmenin ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Irak Kürdistan Bölgesi ve Suriye'de bulunan PKK'nın uzantısı olan SDG yakınlaştırma amacıyla attığı adımlardan biri olarak yorumlanıyor. Bu görüşme ile Suriye'de silahlı unsurların silah bırakma yönünde karar almalarına da öncülük edeceği yerel kaynaklardan gelen bilgiler arasında yer alıyor.
2013-2015 yıllarındaki "çözüm süreci" kapsamında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani, 16 Kasım 2013'te Diyarbakır'a giderek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte halka seslenmişti.
Başkan Erdoğan mitingde ilk defa "Kürdistan" kelimesini kullanmış, Barzani de "Yaşasın Türk-Kürt kardeşliği" ifadesini kullanmıştı.
28 Aralık 2024'te, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti, PKK lideri Abdullah Öcalan ile İmralı'da bir görüşme yapması sonrası yeni bir süreç için mesajlar verildi.
Öcalan'ı ziyaret eden DEM Parti heyetinden Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, partinin önemli figürlerinden Ahmet Türk ile birlikte geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya gelmişti.
Daha sonraki haftada da Meclis'teki diğer parti temsilcileriyle bu görüşmeler sürdü.
Türkiye'de çözüm süreci
Çözüm sürecinin geçmişine bakıldığında ise 2013-2015 yılları arasında PKK ile Türkiye'de başlayan müzakereler olarak ifade ediliyor.
Bu süreçte; silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesi gibi maddeler bulunmaktaydı.
Buna karşın 2015 yılında gelindiğinde çatışmaların tekrar başlamasıyla çözüm süreci fiilen sonlanmış ve siyasi dinamiklerde önemli değişimler meydana gelmişti.
28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde temelleri atılan töreö örgütü PKK; Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devletçe terör örgütü olarak kabul ediliyor.
PKK'nın, 40 yıla yakın bir zamandır devam ettirdiği saldırılarda, resmi rakamlara göre 15 bine yakın sivili katlettiği belirtiliyor.
PKK lideri Öcalan 1999 yılından bu yana Marmara Denizi’ndeki İmralı Cezaevi’nde bulunuyor. Suriye’nin kuzeyinde yer alana Suriye Demokratik Güçleri (SDG) çatısı altındaki en faal ve hakim konumdaki silahlı terör örgütü Halk Savunma Birlikleri’ni (YPG), Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) Suriye kolu olarak faaliyet gösteriyor.
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) ise, Abdullah Öcalan'ın terörize ettiği çerçevede kurulan, Türkiye, Irak, Suriye ve İran'daki Kürt bölgelerini içine alan daha geniş bir çatı örgüt olarak adını duyuruyor.
PKK'nın önemli kararlarının verildiği bir mekanizma olan Kongra-Gel ise PKK'nın bir parçası olarak kabul ediliyor ve örgütün siyasi kanadını oluşturduğu belirtiliyor.
