Maden Teknolojisi ve Yer Bilimleri Uzmanı Serkan İçelli, Marmara Bölgesi'nde gerçekleşmesi muhtemel büyük bir depreme dair değerlendirmelerde bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İçelli, bölgedeki sismik aktivitelerin varlığını hatırlatarak, "Marmara’da deprem olmayacak demiyoruz, ancak bunun yakın bir zamanda gerçekleşmesini beklemiyoruz" ifadelerini kullandı.
İçelli, 7 büyüklüğünde bir depremin gerçekleşme olasılığını %47-48 seviyesinde hesapladıklarını ancak bunun zamanına dair kesin bir öngörüde bulunmanın mümkün olmadığını belirtti.
6.5 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREMİN İLÇELERE ETKİLERİ
Serkan İçelli, 6.5 büyüklüğündeki bir depremin İstanbul ve çevresinde yaratabileceği etkileri detaylı bir şekilde değerlendirdi. İlçelere göre potansiyel riskler şu şekilde sıralandı:
-
Merkez İlçeler: Fatih, Beyoğlu ve Şişli
İstanbul’un merkezindeki bu ilçeler, yoğun yapılaşma ve eski binaların fazla olması nedeniyle en yüksek risk grubunda. Özellikle tarihi yapıların bulunduğu bölgelerde büyük hasarlar yaşanabilir.
-
Avrupa Yakası: Beşiktaş, Bakırköy, Zeytinburnu
Bu yoğun nüfuslu bölgeler, özellikle eski yapı stokları ve yüksek katlı binaların çokluğu nedeniyle ağır hasar görebilir. Depreme dayanıklı bina oranının düşük olduğu bu ilçelerde ciddi yıkımlar bekleniyor.
-
Asya Yakası: Kadıköy, Kartal, Pendik gibi ilçeler de benzer şekilde ağır hasar görebilir. Özellikle Kadıköy gibi merkezi bölgelerdeki binaların yaşlılığı ve zemin yapıları nedeniyle büyük kayıplar yaşanabilir.
-
Silivri ve Çatalca: Depremin merkezi bu ilçelere yakın olursa, Silivri, Çatalca gibi ilçelerde de yer hareketi daha şiddetli hissedilebilir. Bu bölgelerdeki tarıma dayalı yapılar ve kırsal yerleşim yerlerinde daha büyük yıkımlar yaşanabilir.
-
Büyükçekmece ve Küçükçekmece: Her iki ilçede de özellikle eski binalarda ağır hasar olasılığı yüksektir. Ayrıca Marmara Denizi’ne olan yakınlıkları nedeniyle, deniz seviyesinin yükselmesi gibi ikincil etkiler de bu ilçeleri riske atabilir.
Serkan İçelli, bu öngörülerin depreme hazırlık çalışmalarına rehberlik etmesi gerektiğini belirterek, yapı güvenliği ve risk yönetimine öncelik verilmesi gerektiğinin altını çizdi