ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni dönem kabinesindeki dışişleri bakanlığı görevine Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio’yu aday göstereceği iddiaları gündemde geniş yer buldu. New York Times’ın (NYT) ve Trump’a yakın kaynakların aktardığı habere göre, Rubio’nun dışişleri bakanı olarak atanması halinde Washington’ın İran ve Çin politikalarında daha “şahin” bir tavır izlemesi bekleniyor. Trump’ın, ilk etapta eski Berlin Büyükelçisi Ric Grenell’i düşündüğü ancak telefon görüşmeleri ve istişareler sonucunda Rubio’da karar kıldığı ifade edildi.

Rubio’nun dışişleri bakanlığına atanması halinde ABD’nin, özellikle İran ve Çin ile ilişkilerinde sert bir politika benimsemesi bekleniyor. İsrail’e olan güçlü desteğiyle bilinen Rubio’nun bu göreve getirilmesi halinde, Tahran ve Pekin’le ilişkilerin daha da gerileceği öngörülüyor. Beyaz Saray’ın yeni Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ile yakın bir arkadaşlığa sahip olan Rubio’nun, yeni görev için aday gösterilmesi halinde Senato’dan onay alması gerekiyor.

Öte yandan, Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı olarak Temsilciler Meclisi Üyesi ve eski “yeşil bereli” Mike Waltz’u görevlendirmeyi planladığı da konuşuluyor. Wall Street Journal’ın (WSJ) bildirdiğine göre, Waltz’un atanması halinde ABD’nin Çin ve Rusya ile rekabetinde ve Orta Doğu krizlerinde etkili bir rol oynaması bekleniyor. Waltz, özellikle Çin’in Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlalleri ve Pekin yönetiminin Sincan bölgesindeki baskıları konusunda yaptığı sert açıklamalarla tanınıyor.

Marco Rubio Kimdir?

ABD’li siyasetçi Marco Rubio, 28 Mayıs 1971’de doğmuş, Florida eyaletinin Cumhuriyetçi Parti senatörü olarak uzun yıllar görev yapmıştır. 2011 yılında Senato’ya seçilen Rubio, başta dış ilişkiler komitesi olmak üzere birçok komitede yer aldı. İsrail yanlısı tutumuyla ve İran ile Çin’e karşı “şahin” tavrıyla bilinen Rubio, ABD dış politikası üzerinde etkili bir figür haline gelmiştir.

2016 yılında Cumhuriyetçi Parti’den başkan aday adayı olarak öne çıkan Rubio, ön seçimlerde başarı elde edememiş olsa da o dönemde Trump’la yakın bir ilişki kurmuş, sonrasında Trump yönetimiyle birlikte çalışma iradesini açıkça beyan etmiştir. Özellikle Tahran ve Pekin konularında sert ve kararlı duruşuyla bilinen Rubio’nun, ABD dış politikası üzerindeki etkisiyle dikkat çekeceği öngörülmektedir.

Rubio'nun senatörlük sürecinde ABD’nin ulusal güvenlik ve dış politikalarını belirleyen önemli isimlerden biri olması, Trump yönetimi için dışişleri bakanlığı pozisyonunda da etkin bir rol oynayacağı beklentisini doğurmaktadır. Rubio’nun dış politikadaki bu sert tavrı ve geniş bağlantıları, yeni kabine içindeki en etkili isimlerden biri olacağını işaret ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi