Kürt seçmen bilmecesi
Hangi kanalı açarsanız açın siyasi tartışmaların ana konusu, Kürt seçmenin seçimde kime oy vereceği.
Bu çok önemli çünkü, HDP’nin barajı aşamaması halinde AK Parti mecliste çok güçlü hale gelecek.
Eğer İnce, ceza evinde Demirtaş’ı ziyaret ediyor ise bunun tek nedeni Kürt seçmene şirin gözükmek.
Eğer SP’nin başkan adayı Karamollaoğlu Kürt seçmene ana dilde eğitim vaadinde bulunuyorsa, bunun nedeni Kürt seçmene şirin gözükmek için.
Eğer CHP, büyük kentlerde solcu adayları listeye almadı ise, bunun nedeni HDP’nin oyu artsın diyedir.
Peki bu hesaplar tutar mı?
Bu hesaplar tutmaz, ama Kürt seçmenin nasıl davranacağı konusunda anket şirketlerinin de kafası karışık; kimi HDP yüzde 9, kimi ise yüzde 11 alır diyor.
Sonucu 25 Haziran’da göreceğiz, ama ben düşüncemi peşinen söyleyeyim.
Biliyorsunuz 16 Nisan 2017 referandumuna genel katılım yüzde 85 idi.
Bu oran Kürt seçmenin ağırlıklı olduğu Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Şanlıurfa, Van, Hakkari, Şırnak, Mardin, Siirt, Muş ve Tunceli’de yüzde 73’te kalmıştı.
Yani 2 milyon 929 bin 388 seçmen oy kullanırken, 1 milyon 082 bin 136 seçmen ise sandığa gitmemişti.
Sandığa gidenlerin önemli bir kısmı ise “evet” oyu kullandı.
Bu eğilim devam eder mi, Kürt seçmen referandumda olduğu gibi AK Parti’yi desteklemeye devam eder mi?
Bana göre bu destek artarak devam edecek. Nedenini anlatayım:
Son yıllarda artarak devam eden operasyonlar sayesinde PKK’ya sadece yurtiçinde değil yurtdışında da büyük bir darbe vuruldu.
Artık Kürtler hava karardığında evlerinin yolunu tutmuyor, sokak ve caddelerde özgürlüğün tadını çıkarıyor.
Başta Diyarbakır olmak üzere kentlerin cadde ve sokakları artık çöplerle değil, çiçeklerle kaplı.
Artık halkı haraca bağlayan, tehdit eden, sözde mahkemelerinde yargılayan, hangi partiye oy vereceğini dikte eden bir PKK da yok.
Bölgede artık gecekondular yerine TOKİ’nin yaptığı çağdaş konutlar yükseliyor.
Peki tüm bunlar hiç etkilemeyecek mi Kürt seçmeni?
Tabii ki etkileyecek, bence AK Parti’nin Kürt seçmenden alacağı oy bayağı yüksek olacak.