Selçuklularda Taht Kavgaları 2
Ama aslında sorunlar yeni başlıyordu. Melikşah’ın kardeşi Suriye
Selçuklu Sultanı Tutuş, yeğenine karşı isyan etti. Yapılan savaşı
Berkyaruk kaybedince İsfahan’a kaçtı. Burada bulunan kardeşi
Mahmud’un (Daha önce Berkyaruk burda, Mahmud Bağdat’taydı. Şimdi
yerler değişmişti.) adamlarında Emir Üner, ayaklarına kadar gelen
fırsatı kaçırmak istemedi ve Berkyaruk’u tutukladı. Ardından bir
daha sultanlık iddiasında bulunmaması için gözüne mil çekmeye karar
verdi. Fakat kader ağlarını örmüştü.:) Bu sırada Mahmud
suçiçeği oldu ve bir hafta sonra da vefat etti. Onun vefat etmesi
ile Berkyaruk kurtuldu ama Terken sultanı da artık etrafındakiler
terk ettiler. Çünkü elinde oynayacağı başka bir oyuncak kalmamıştı.
İşin ilginç yanı Mahmud’dan sonra Berkyaruk’da çiçek hastalığına
tutuldu. Bunlar zaten çocuktu, fakat o hastalığı atlattı. Artık,
Berkyaruk’un gücü arttı ve kendisine katılan yeni emirlerle amcası
Tutuş’u (Anadolu Selçuklu Sultanı Süleyman Şah’ı öldürmesini
sağlayan kişidir.) yenip öldürdü ve kendisine karşı Horasan’da
isyan eden diğer amcası Arslan Argun’u da öldürdü. Bundan sonra
Berkyaruk’un dönemi başlayacak.
Kardeşi Sencar’ı Horasan Sultanı yapan Berkyaruk’un karşısına bu
sefer diğer kardeşi Muhammed Tapar çıktı. Muhammed Tapar’ı harekete
geçiren Nizamulmulk’ün oğlu Müeyyidülmülk’tü. Çünkü onu vezirlikten
azletmiş o da Muhmmed Tapar’ın safına geçmişti. Müeyyidülmülk, çok
nüfuzlu ve güçlü bir şahıstı. Bu arada Anuştekin bağımsızlığını
ilan ederek Harzemşahlar devletini kurdu.
Müeyyidülmülk, Abbasi halifesi üzerine baskı kurup Berkyaruk yerine
Muhammed Tapar’ı sultan ilan ettirdi. Tapar ile Berkyaruk
arasındaki savaş tam beş yıl sürdü ve Berkyaruk’un zaferiyle
sonuçlandı. Müslümanlar devletçilik oynadıkları sırada Haçlılar
İslam dünyasına girip Kudüs’ü aldılar.
Her ne kadar Horasan Sultanı kardeşi Sencar’ın sesi çıkmıyor olsa
da Muhammed Tapar ile anneleri birdi ve devreye yine kadın eli
girdi. İki kardeş, Berkyaruk’a karşı Cürcan’da buluşup ittifak
yaptılar. Bu ittifaka Artuklular da destek oldular. Tapar, Bağdat’a
saldırarak burayı aldı. Halife de “Kral öldü yaşasın yeni kral
diyerek yeni Sultan adına hutbe okutmaya başladı.” Fakat daha sonra
iki kardeş yeniden savaştı ve bu savaş öncekilerden çok daha
korkunç oldu. Bunun üzerine devlet adamları ve alimler araya
girdiler. İki kardeşi barıştırıp ülkeyi böldüler. Fakat asıl sultan
Berkyaruk oluyordu ve Bağdat’a geliyor, hutbe onun adına okunuyordu
(1102). Ama barış uzun sürmeyecek…
İki kardeş arasındaki yeni savaş da 5 yıldan fazla sürdü. Fakat
savaşla iki taraf da birbirine üstünlük sağlayamayınca yeniden
barış yapıldı. Aslında iki kardeşin böyle kapışmasını sağlayanların
başında büyük komutanlar ve bölge emirleriydi. Çünkü merkezdeki
hükümdar zayıfladıkça onların gücü artıyor, konumları güçleniyordu.
Fakat barış antlaşmasından iki yıl sonra Berkyaruk hastalanarak
vefat etti (1104). Yerine oğlu Melikşah’ı Sultan ilan etti.
Fakat çocuk olduğundan tahtını koruyamadı ve indirilip gözlerine
mil çekildi. Halbuki babası oğlunu sultan yapacağına kardeşi
Tapar’a devr etseydi belki de oğlunun hayatını da karartmazdı ama
bu iktidar körlüğü…
Bu arada Sultan Muhammed Tapar ile Sultan Sencar arasında herhangi
bir saltanat mücadelesi yapılmamasının nedenin ikisinin de
annesinin aynı olmasından kaynaklandığını söylemiş miydim?