HDP ve Baraj
Siyasi yorumların çoğunda meclis parametresi konusunda hep HDP barajı aşarsa şöyle olur, böyle olur denilmektedir.
Fakat günümüzdeki HDP stratejisi ve bulunduğu durum onun barajı aşamayacağı ve HDP'nin geleneksel tabanı olan %5'i zorlayacağı şeklindedir.
Çünkü HDP bir yol ayrımına geldi ve seçimini kandilden yana yaparak Türkiye partisi olma misyon ve beklentisini yerine getirmedi. Haliyle elinde kalacak olan da bu olacaktır.
HDP'ye ödünç giden muhafazakar kürt oyları, onların beklentilerini bulamamaları nedeniyle başka partiye kaymış oldu. Bunun en bariz örneği Altan Tan'ın SP'den İstanbul adayı olarak göstermesidir. SP, HDP tabanındaki bu çözülme ve arayışı gördüğünden sık sık bu kesime yönelik mesajlar vermekte, yumuşak bir görünüm sergilemekte ve eski küskün tabanını çağırmaktadır. Sp, HDP'den ciddi bir oy devşireceğini gözlemekteyim. Özellikle doğuda halkın beğenisini kazanmış adayları koyması HDP'den küsmüş olan Ak partiye de içi sinmeyen veya Ak partinin adaylarından dolayı bu partiye mesafeli olan oyları kendisinde toplayacaktır. Yani Sp, Ak partiden çok HDP'den oy alacak, Ak partiden gelen oylar da listelere tepki sonucu olan oylar olacaktır.
HDP'ye giden chp ve sol oylarda da geriye dönüş gözlenmektedir. Özellikle milliyetçi sol oluşumlar, HDP'nin gösterdiği performanstan memnun kalmadılar ve bu oluşumla aralarına mesafe koymaya çalıştılar. Bu durumda chp'den giden milliyetçi sol oyların geriye dönüşü gözlenecektir. Sadece Ak parti karşısında güçlü gördükleri bazı adayları yine desteklemeye çalışacak olan bazı chp'liler dışında kimse kalmayacaktır.
Kaldı ki daha önceki süreçte Feto örgütünün Ak partinin milletvekili sayısı düşürmek için HDP'ye oy verme çalışmaları kendi partilerinin kurulması ile sona ermiştir. Bundan sonra Feto oluşumu kendi partileri olan ip'e oy verecektir.
Yani HDP'ye feto tarafından verilen oyların da gelmeyeceği anlaşılmaktadır. Bölgenin büyük ailelerinin ve sıradan seçmenin de artık HDP ile aralarına mesafe koyduğu gözlenmektedir. Çünkü onlar merkez partilerle Ankara ve İstanbul ile entegrasyon istemekte, Türkiye içinde ve Türklerle birlikte sorunlarını barışçıl yollarla çözerek yollarına devam etmek istemektedirler.
Bölgede devletin güçlenmesi ve militanların köylüler üzerindeki baskısının da ortadan kalkması, köylü seçmenin gerçek iradesini sandıkta yansıtmalarına zemin hazırlayacaktır.
HDP'nin milletvekili adayları incelendiğinde de aynı profil gözlenmektedir. Daha çok militan geçmişi olan adaylarla seçime giren HDP, herkesimi kucaklayan veya kendisine destek veren kesimlerin adaylarına kapıyı kapatmış veya o kesimlerden kendisine aday verilmemesi ile klasik tabanına yani içine dönmüştür.
Bu seçimde artık HDP'nin bir anlamda sonu gelmiş olacaktır. HDP, kendisine verilmiş olan ödünç oyları iyi okuyamadı ve kendisine verilen oyları, politikasına ve hatta pkk hareketine destek olarak algıladı. Halbuki bu oylar bölge halkının barış isteği, sorunların meclis çatısı altında konuşarak çözülmesi talebinden başka bir şey değildi.