Hakan Atilla’yı Amerika’ya kim gönderdi?
Reza Zarrab’ı 17-25 Aralık 2013 sürecinde tanıdık.
Seçimle görev başına gelmiş meşru hükümeti kumpas kurarak yargı eli ile devirme teşebbüsünde Reza Zarrab önemli bir figürdü.
O günler dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşuyla atlatıldı.
2016 yılı Mart ayına gelindiğinde Reza Zarrab’ın Amerika’ya tatile gidesi tuttu ve gitti. Ama Zarrab Miami Uluslararası Havaalanına indiğinde FBI tarafından gözaltına alındı.
İşte tam da buradan itibaren kamuoyundan bir takım sorular geldi ve bu sorular yetkililer tarafından bu zaman kadar cevaplanmadı ya da cevaplanamadı.
İlk soru şu ki çok önemli:
7-25 Aralık 2013’ten sonra FETÖ, Türkiye Cumhuriyeti ve onun meşru hükümetiyle açık açık uğraşmaya başlamışken ve FETÖ’nün arkasında en başta ABD olmak üzere bütün Türkiye düşmanlarının bulunduğunu yedi yaşındaki çocuklar bile öğrenmişken Reza Zarrab’ın Amerika’ya gitmesine kim izin vermiştir?
Denilebilir ki ne yapılacaktı; Zarrab’ı Türkiye’nin öldürmesi mi, tutuklaması mı lazımdı?
‘Ne yapılması gerekirdi’nin sorumlusu, bunu düşünecek olanlar, bir formül bulması gerekenler, etkili ve yetkili ve de yerli ve milli kişilerdir.
Zarrab’ın Mart 2016’da Amerika’da gözaltına alınıp sonra da tutuklanmasının ardından bir yıl sonra yine Mart ayında Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla tutuklandı.
Peki ama bu nasıl bir iştir?
2013 yılında FETÖ, Halkbank üzerinde Türkiye’de operasyon yapıyor. Başarılı olamayınca bunun üzerine 2015 yılından ABD yine Halkbank iddialarından yola çıkarak soruşturma başlatıp iddianame hazırlıyor.
Türkiye ABD’de kendisine kurulan tuzaktan bihaber…
Zarrab’ın Amerika’ya gitmesine bigâne…
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’ye gitmesine sessiz…
İkinci soru da budur; neden?
2013 yılından beri düşmanlarınız Halkbank üzerinden sizinle uğraşıyor ve siz 2015 yılından ABD’de olanlardan habersizsiniz, Halkbank meselesinde önemli bir figür Zarrab’ın düşmanlarınızın yanına gitmesine engel olmuyorsunuz ve sonunda Halkbank’ınızın herhangi bir müdürü ya da müdür yardımcısı da değil tam da ABD’nin istediği müdür yardımcısı Atilla’yı kendi ellerinizle ABD’ye gönderiyorsunuz?
Bunu en yetkili, en etkili ve de en yerli ve milli kişiler nasıl açıklıyorlar?
Açıklamadıklarına göre ne zaman açıklayacaklar acaba?
Çünkü artık yeni sorular şunlar:
Tamam Reza Zarrab şarlatan, alçak, Fetöcü; peki Mehmet Hakan Atilla’nın durum yukarıda anlatıldığı gibiyken ABD’ye gitmesi nasıl ve neyle izah edilecek?
Atilla kendiliğinden mi gitti? Gidişi gaflet mi, dalalet mi?
Atilla kendiliğinden gitmemiş gönderilmişse; kim ya da kimler gönderdi; onların, Atilla’yı göndermesi gaflet mi, dalalet mi?
Bu mesele ile ilgili birilerinin de hesap vermesi gerekmiyor mu?