İstanbul'da 2009'da öldürülen Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, 2014'te cezaevinde intihar eden katil Cem Garipoğlu'nun mezarından çıkarılan örneklere dair Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz edeceklerini söyledi.
İstanbul'da 3 Mart 2009'da öldürülen Münevver Karabulut’un katili Cem Gariopoğlu’nun intihar ederek ölmediği iddialarının ardından mezarı yıllar sonra açıldı ve 7 Ekim tarihinde Adli Tıp Kurumu tarafından rapor düzenlendi. Raporda, açılan mezardan alınan örneklerin, baba ve anneyle uyumlu olduğu ve ikisinin müşterek çocuğu olabileceğinin tespit edildiği belirtildi. Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, mezardan çıkarılan parçalardan alınan DNA örnekleri ile Cem Garipoğlu'nun DNA örneklerinin yüzde 99.9 uyuştuğunun tespit edildiğini hatırlattı.
Açılan mezardan çıkan poşetle ilgili inceleme yapılmasına ilişkin taleplerinin Silivri Cumhuriyet Başsavcılığınca kabul edildiğini dile getiren Epözdemir, poşetin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı tarafından inceleneceğini belirtti.
"SÜREYYA BEY DE RAPORA İTİRAZ EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ BELİRTTİ"
Epözdemir, Garipoğlu'nun mezarında bulunan naylon poşete dikkat çekerek şunları söyledi: "Rapor diyor ki, ben öncekileri de aldım, mevcut DNA örneklerini de aldım; bunlar uyumlu. Anne ve babadan aldığım DNA örnekleriyle birlikte değerlendirme yapıyorum. Ölen kişinin yüzde 99 ikisinin müşterek çocuğu olduğunu tespit ettim. 7 Ekim itibarıyla tanzim edildi. Müvekkillerle görüştük, Süreyya Karabulut’a rapordan bahsettik. Süreyya Bey de rapora itiraz edilmesi gerektiğini belirtti. Bununla ilgili itiraza dair tüm hukuk yollarının tüketilmesi gerektiğine dair talebini sundu. Biz avukat olarak o taleple bağlıyız. Gereğini yapmakla mükellefiz. Dolayısıyla rapora da kapsamlı bir inceleme yaptık.
Bilimsel ve akademik açıdan da bakacağız, ona ilişkin de itirazlarımızı sunacağız. Müvekkilin buna ilişkin talebi var. Kızının kanının yerde kalmasını istemiyor. Sonuna kadar hukuki mücadelesini yapmak istediğini söyledi. Ailenin bir manipülasyon yapmış olabileceğini söylüyorlar. Buna ilişkin itirazımızı müvekkilimizin talebi doğrultusunda Avukatlık Kanunu’na göre bir yükümlülük olduğu için yapacağız. Ve aynı zamanda poşet ile ilgili incelemenin de tamamlanmasını bekliyoruz. Maddi gerçeğin ortaya çıkmasını, adaletin tecelli etmesini, kamu vicdanının rahatlamasını istiyoruz, müvekkil ailenin vicdanının rahatlamasını, tüm soru işaretlerinin giderilmesini istiyoruz. Hassasiyetimiz bu.
"POŞET ÜZERİNDE VARSA PARMAK İZİ VE DNA ÖRNEKLERİ ALINACAK"
Mezar 3 Ekim de açılmıştı, 7 Ekim de rapor tanzim edildi. Bir de bizim mezarlıktan çıkan poşetle ilgili talebimiz vardı. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı aldığı kararla o poşetin incelenmesi, Adli Tıp Kurumu'ndan teslim alınmasını, Emniyet Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı'na verilmesine karar verdi. Emniyet Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı'nda poşet üzerinde varsa parmak izi ve DNA örnekleri alınacak çünkü orada bulunan bir poşet var. Dolayısıyla o poşetin hangi koşullarda nasıl bırakıldığını hiç birimiz bilmiyoruz. Bu şüphe üzerine biz de Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmuştuk. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı da biraz önce kararını verdi. Öncelikle Adli Tıp Kurumu'ndan poşetin temin edinmesini talep etti. An itibarıyla o raporu da bekliyoruz. O raporda bizim açımızdan belirleyici bir rapor olacaktır. O rapor geldikten sonra etraflıca değerlendirme yapacağız.
Cesetle ilgili işlemler bittikten sonra aile avukatına teslim edilecektir, onlar da nerede uygun görüyorlarsa defnini tekrardan yapacaklardır diye düşünüyorum. Müvekkillerimiz ‘biz inanmıyoruz, kızımızı kaybettik, hak arama özgürlüğümüzü kullanmak istiyoruz, bu aile bir manipülasyon yapmış olabilir’ diyorlar. İtirazımızı da o yüzden yapacağız.”
- OLAYIN GEÇMİŞİ
İstanbul'da 3 Mart 2009'da Münevver Karabulut'u öldüren, 10 Ekim 2014'te ise cezaevinde intihar eden Cem Garipoğlu'nun mezarı, Karabulut ailesinin talebi üzerine Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının kararıyla 3 Ekim'de açılmıştı.
Yapılan "fethi kabir" işleminin ardından mezardan çıkarılan kemik, diş ve diğer örnekler üzerinde İstanbul Adli Tıp Kurumu, DNA incelemesi yapmıştı.
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığından bugün yapılan açıklamada, mezardan çıkarılan örneklerin, Cem Garipoğlu'nun DNA örnekleriyle uyuştuğu bildirilmiş ve şu ifadelere yer verilmişti: "İstanbul Adli Tıp Kurumu uzmanları tarafından yapılan inceleme sonrasında Biyoloji İhtisas Dairesi'nde kemik, diş ve diğer tüm örnekler üzerinde DNA incelemeleri büyük bir titizlikle gerçekleştirilmiştir. Yapılan işlemlerin sonucunda mezardan çıkarılan örneklerin, baba Mehmet Nida ve anne Tülay Makbule'nin müşterek çocuğu Cem Garipoğlu'na ait olup, yine bu kişinin 2014 yılında otopsi işlemi yapılarak intihar ettiği belirlenen şahısla birebir aynı DNA profiline sahip olduğu tespit edilmiştir."