Japonya merkezli kar amacı gütmeyen "Nippon Vakfı" ve Tokyo Üniversitesi tarafından sürdürülen bu çalışmalar, Japon ulusal münhasır ekonomik bölgesi (MEB) sınırları içinde gerçekleştirildi.

Vakıf ve üniversitenin kaynak jeolojisi uzmanlarından oluşan ekip, son 3 ayda uzaktan kumandalı araçlar kullanarak 5 bin metreden fazla derinlikte ve 100'ü aşkın deniz tabanı sahasında araştırmalar yaptı. Bu çalışmalar sonucunda, 5 bin 200 ila 5 bin 700 metre derinlikte, 10 bin kilometrekarelik bir alanda yaklaşık 230 milyon tonluk yoğun manganez nodülü bulunduğu tespit edildi.

Keşif ekibi liderlerinden Tokyo Üniversitesi'nden Prof. Kato Yasuhiro, "Bu kaynaklar ekonomik güvenlik açısından hayati öneme sahip. Deniz ortamı üzerindeki etkiyi en aza indirerek yılda 3 milyon ton çıkarmayı hedefliyoruz," şeklinde açıklama yaptı. Toplanan numunelerin analizine göre, araştırma sahasının yaklaşık 610 bin ton kobalt içerdiği ve bu miktarın Japonya'nın yaklaşık 75 yıllık tüketimini karşılamaya yeteceği tahmin ediliyor.

Manganez Nodüllerinin Oluşumu ve Önemi

Manganez nodülleri, okyanusta taşınan metallerin deniz tabanında balık kılçığı gibi çekirdeklere bağlanmasıyla milyonlarca yıl içinde oluşuyor. En az 5 santimetre çapındaki bu nodüller, kobalt ve nikel gibi nadir metalleri içeriyor ve yüksek teknoloji ürünlerinin vazgeçilmezlerinden kabul ediliyor.

Denizaşırı maden gemileri vasıtasıyla 2025 yılından itibaren günlük binlerce ton nodülün araştırma sahasından kaldırılması planlanıyor. Akabinde özel sektörle işbirliği kapsamında ticarileştirilmesine yönelik bir çerçeve oluşturulması hedefleniyor.

Tokyo'ya yaklaşık 1800 kilometre uzaklıkta bulunan, Kuzeybatı Pasifik'teki Minami-Torişima adasında sivil nüfus bulunmuyor. Adada sadece Japon Deniz Öz Savunma Kuvvetleri (MSDF) personeli bulunuyor. Adanın etrafındaki 430 bin kilometrekarelik MEB içerisinde, yüksek teknoloji ürünlerinin vazgeçilmezlerinden kabul edilen çeşitli nadir toprak metalleri bulunabileceği yönünde yüksek beklentiler sürüyor.

Kaynak: AA