Avrupa'da hızla yayılan mavi dil hastalığı nedeniyle Türkiye, hayvan ithalatını geçici olarak durdurdu. Mavi dil virüsü insan sağlığına risk oluşturmazken, hayvanlar için ciddi ekonomik kayıplara yol açabiliyor. Uzmanlar, biyogüvenlik önlemlerinin sıkı tutulması gerektiğini vurguluyor.

Mavi Dil Hastalığı Nedir?

Mavi dil hastalığı (Bluetongue), koyunlar ve sığır gibi ruminant hayvanları etkileyen, Culicoides cinsi tatarcıklar tarafından taşınan viral bir hastalıktır. Bu hastalık, hayvanlarda yüksek ateş, ağız ve burun bölgesinde yaralar, dil ve dudaklarda şişme gibi belirtiler gösterir. Hastalık, hayvandan hayvana doğrudan bulaşmaz ve insanlara geçmez. Ancak, hayvanlarda ciddi sağlık sorunlarına ve verim kaybına neden olur​.

Mavi Dil Hastalığı İnsanlara Bulaşır mı?

Hastalık insan sağlığına doğrudan bir risk oluşturmaz ve insanlara bulaşma olasılığı bulunmamaktadır. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’ne (WOAH) göre, bu hastalığın insan sağlığına yönelik herhangi bir tehdit oluşturmadığı belirtilmiştir. Dolayısıyla, hastalığın etkileri hayvan sağlığı ve ekonomik boyutlarla sınırlıdır.

Mavi Dil Hastalığı Olan Hayvanın Eti Yenir mi?

Mavi dil hastalığı virüsü, insanlara geçmediği için enfekte hayvanların etinin tüketilmesinde sağlık açısından bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak, hastalıklı hayvanlar genellikle zayıf düşer, süt verimi azalır ve et kalitesinde düşüş gözlemlenebilir. Bu nedenle, ticari olarak ekonomik kayıplara yol açar.

Avrupa’da Mavi Dil Hastalığının Durumu

Ekim 2024 itibarıyla, mavi dil hastalığı Hollanda, Almanya, Belçika ve Danimarka gibi ülkelerde yaygın bir şekilde görülmüştür. Hollanda’da 2.900’den fazla enfekte alan kaydedilirken, Almanya’da bu sayı 1.800’ü aşmıştır. Hastalığın yayılma riski nedeniyle birçok Avrupa ülkesi hayvan ihracatını durdurma kararı almıştır​.

Türkiye'nin Mavi Dil Hastalığına Karşı Aldığı Tedbirler

Hastalığın yayılması üzerine, Türkiye Avrupa’dan hayvan ithalatını durdurdu. Türkiye'de resmi olarak mavi dil hastalığı vakası bulunmasa da, ithalat geçici olarak askıya alındı ve çiftliklerde biyogüvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarıldı. Uzmanlar, çiftliklerde sönmüş kireç kullanımı, galoşlu giriş zorunluluğu ve misafir kabulü sırasında tek kullanımlık önlük gibi tedbirlerin uygulanmasını tavsiye ediyor.

Damızlık hayvan yetiştiricisi Tarkan Gani, Polonya ve Macaristan’da henüz vaka görülmediğini ve bu ülkelerde yoğun test sürecinin devam ettiğini belirtti. Gani, Türkiye’nin de bu iki ülkeyle ithalatı geçici olarak durdurduğunu, ancak testlerin ardından bu ülkelerin ithalata açılabileceğini ifade etti. Türkiye’nin sağlık şartnamelerinin dünyanın en sıkı standartlarına sahip olduğunu belirten Gani, ithalatın sıkı testlerle kontrol edildiğini ve gerekli önlemlerin alındığını vurguladı.

Kaynak: Haber Merkezi