Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, 2.250 kadar fanatik Yahudinin Aksa'ya baskına katıldığını bildirdi. Baskın sırasında bazı fanatik Yahudilerin Talmudik ritüeller gerçekleştirdiği ve Aksa avlusunda sloganlar atarak marşlar söylediği görüldü.
Ben-Gvir, geniş polis ekibi eşliğinde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek, buradan bir görüntülü mesaj paylaştı. Mesajında, "Buranın idaresi ve egemenliğiyle ilgili büyük gelişmeler var. Yahudilerin burada ibadet ettiği görülüyor. Daha önce söylediğim gibi politikamız burada (Yahudi) ibadete izin vermek." ifadelerini kullandı. Ayrıca, Gazze'de ateşkes ve esir takası müzakerelerine de değinen Ben-Gvir, "Bu savaşı kazanmalıyız. Kahire ve Doha'daki müzakerelere katılmamalıyız ancak zafer elde etmeliyiz." dedi.
Ben-Gvir'in bu ziyareti, Filistin karşıtlığıyla bilinen açıklamaları ve eylemleriyle dikkat çekerken, Yahudilerin dini bayramı Tisha B'Av nedeniyle Aksa'ya geniş çaplı baskın düzenleme çağrıları da tepki çekti.
Mescid-i Aksa'ya İlişkin Statüko ve Geçmişteki Gerginlikler
Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliği taşıyor ve işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunuyor. Ürdün, 1994'te İsrail ile imzaladığı anlaşma gereği Kudüs'teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor. Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında 2013'te imzalanan anlaşma ile Mescid-i Aksa'nın himayesi Ürdün Vakıflar İdaresine verilmişti.
İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da sadece Müslümanların ibadet edebildiği, diğer dinlerin mensuplarının ise sadece ziyaret edebileceği tarihi statükonun korunduğunu savunsa da, fanatik Yahudilerin polis koruması altında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça görülüyor.
Bu durum, bölgede gerginlikleri artırırken, 2000 yılında eski İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un Mescid-i Aksa'yı yüzlerce korumasıyla ziyaret etmesi, Filistin topraklarında yıllarca süren "ikinci intifada"ya yol açmıştı.