Suriye'de meydana gelen gelişmeler, İsrail’in gelecekteki hedefleriyle ilgili soruları da gündeme getiriyor. Bu hedeflerin, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail’in bölgedeki nüfuzunu genişletme planıyla bağlantılı olabileceği düşünülüyor.
SALDIRGAN MESAJLAR
Siyasi uzman Mahmud Rimaavi, yaptığı açıklamda, İsrail’in artan saldırılarının, henüz kurumsal yapısını oturtamamış yeni Suriye rejimine yönelik net bir mesaj olduğunu ifade etti.
Rimaavi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Şam’daki yeni durumu "İsrail için önemli bir fırsat" olarak tanımladığı açıklamalarına dikkat çekti. İsrail’in bu fırsatı, Suriye’nin askeri ve güvenlik kapasitelerini büyük ölçüde zayıflatmak için değerlendirdiğini belirtti.
Rimaavi, tampon bölgelerden çekilen Suriye’nin bu adımının, İsrail tarafından saldırılarını haklı göstermek için bir bahane olarak kullanıldığını söyledi. İsrail’in bu yaklaşımının, yeni rejimin İsrail’e karşı düşmanca bir tutum sergilemesini engellemek için baskı oluşturma isteğinii yansıttığını ekledi.
SİLAHSIZLANDIRMA VE YENİ REJİMİN DAĞITILMASI
Gözlemciler, İsrail’in amacının mevcut durumdan yararlanmanın ötesine geçtiğini ve Suriye’deki yeni siyasi rejimin silahsızlandırılmasını ve yeniden sıfırdan başlamaya zorlanmasını içerdiğini belirtiyor.
Ayrıca, İsrail’in kendi şartlarıyla bir barış anlaşması dayatmayı hedeflediği, sert askeri koşulların Suriye tarafından güçlü bir tepkiyi engelleyebileceği vurgulanıyor.
Rimaavi, İsrail’in bu dönemi, bölge ve dünyaya sürekli bir gerilim ve tehdit kaynağı olduğunu hatırlatmak için kullandığını ifade etti. Özellikle, Orta Doğu’da sürekli bir tırmanışı teşvik eden aşırı sağcı bir hükümetin varlığına dikkat çekti.
İSRAİL ORDUSU ŞAM'A 25 KİLOMETRE YAKLAŞTI
Son gelişmelerle birlikte İsrail ordusunun, Suriye'nin başkenti Şam'a sadece 25 kilometre mesafede olduğu bildirildi. İsrail ordusunun ilerlemesi, bölgedeki gerilimi daha da artırırken, askeri varlığın Şam’a bu kadar yakın olması, İsrail’in yeni rejim üzerinde baskıyı artırma stratejisi olarak değerlendiriliyor.
Siyasi uzman Sami Draz ise İsrail’in son hamlelerinin, uluslararası ve bölgesel aktörlerin Suriye rejimindeki değişimin sonuçlarıyla meşgul olmasını fırsat bilerek, sahada yeni bir gerçeklik oluşturmayı hedeflediğini söyledi.
Draz, bu hamlelerin, Trump yönetiminin Orta Doğu’daki yeni bölgesel düzeni inşa etmesini kolaylaştırabileceğini belirtti. İsrail’in bu hareketlerinin, Suriye’den başlayarak Lübnan ve Gazze’ye uzanacak bir harita çizmeye yönelik olduğunu ifade etti.
Trump yönetimi, İsrail’in işgal altındaki Suriye Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıdığını defalarca duyurmuştu. Bu, İsrail’in Suriye topraklarını genişletmeye yönelik planlarıyla ilgili endişeleri artırıyor.
İSRAİL'İN TOPRAK ELE GEÇİRME TEHDİDİ
İsrail’in eylemleri, Suriye’nin geleceğiyle ilgili ciddi endişeler yaratıyor. Veriler, Suriye topraklarının sürekli İsrail genişleme tehdidi altında olduğunu gösteriyor.
Uluslararası toplumdan kararlı bir duruşun eksikliğiyle, bölgenin yeni bir gerilim aşamasına girmesi ve bu durumun bölgesel düzenn üzerinde geniş çaplı sonuçlar doğurması bekleniyor.