İran Dışişleri Bakanlığı, pazar günü yaptığı açıklamada, Suriye’nin kaderinin yalnızca Suriye halkının sorumluluğunda olduğunu ve yabancı dayatmalar veya müdahaleler olmaksızın şekillenmesi gerektiğini belirtti. Bu açıklama, Tahran'ın müttefiki Beşar Esad'ın isyancılar tarafından devrilmesinin ardından geldi.

İran, 2011'de patlak veren Suriye iç savaşı sırasında Esad'ı desteklemek için milyarlarca dolar harcadı ve müttefikini iktidarda tutmak için Devrim Muhafızlarını Suriye'ye gönderdi. Bu, Tahran'ın İsrail ve ABD etkisine karşı oluşturduğu "Direniş Ekseni"ni koruma çabasının bir parçasıydı.

Esad'ın iktidardan düşmesinin ardından İran Dışişleri Bakanlığı, Suriye toplumunun tüm kesimlerini temsil eden kapsayıcı bir hükümetin oluşturulması için ulusal bir diyalog çağrısında bulundu.

"Biz, Suriye'de güvenlik ve istikrarın sağlanmasına yardımcı olmak için hiçbir çabadan kaçınmayacağız ve bu amaçla özellikle bölgedeki etkili taraflarla istişarelere devam edeceğiz"

"İran ve Suriye halkları arasındaki ilişkiler uzun bir geçmişe sahiptir ve her zaman dostane olmuştur. Bu ilişkilerin devam etmesi beklenmektedir" ifadelerine yer verdi.

Bakanlık ayrıca, Tahran ile Şam arasındaki ilişkilerin iki ülkenin "ileri görüşlü ve akıllıca yaklaşımı" temelinde devam etmesini beklediğini belirtti.

Tahran’ın Şam ile olan ilişkileri, İran’ın batı sınırından Irak üzerinden Lübnan’a kadar uzanan bir kara koridoru aracılığıyla nüfuzunu genişletmesine ve Hizbullah’a malzeme ulaştırmasına olanak tanıyordu.

İran’ın bölgedeki başlıca rakibi olan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Esad’ın devrilmesini "tarihi bir gün" olarak nitelendirdi ve bunu, İsrail’in İran ve Esad’ın en sadık müttefiklerinden biri olan Lübnan Hizbullahı’na karşı verdiği darbelerin doğrudan bir sonucu olarak değerlendirdi.

Pazar sabahı, saldırganların Şam'daki İran Büyükelçiliği'nde mobilyaları ve belgeleri karıştırdığına dair görüntüler Suudi Arabistan'ın el-Arabiya kanalı tarafından paylaşıldı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Baghaei, elçilik personelinin saldırıdan önce binayı tahliye ettiğini ve tüm diplomatların sağlıklı olduğunu belirtti.

"İran İslam Cumhuriyeti, Suriye'deki son gelişmelerden sorumlu taraflarla iletişim halinde bu [elçilik baskını] konusuna dikkat çekmiş ve bu tür saldırıların tekrarının önlenmesi çağrısında bulunmuştur" dedi.

İran devlet televizyonu, Suriye'nin batısında isyancı ilerleyişine öncülük eden Hayat Tahrir el-Şam'ın (HTŞ), Suriye'deki Şii türbelerinin kutsallığının korunacağına dair garanti verdiğini bildirdi.

İran'ın yarı resmi Tasnim haber ajansı, pazar günü yaptığı haberde, isyancıların Şam'ı ele geçirmesinden önce, Sayyida Zeyneb Türbesi'ndeki tüm İranlı hizmetlilerin İran'a geri döndüğünü belirtti.

Peygamber Muhammed'in torunu olan Sayyida Zeyneb, Şiiler tarafından büyük saygı görmektedir ve türbesi dünya genelindeki Şiiler için önemli bir hac noktasıdır. Türbe aynı zamanda Suriye'deki İran destekli Şii milisler için de bir çekim merkezi olmuştur.

Editör: Yusuf EMİNİ