İran, ABD ve İsrail'in kendisine yönelik tehditlerinin uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu ve Tahran'a "hiçbir şey yapamayacaklarını" söyledi.
Bu açıklama, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Kudüs'te bir araya gelerek iki ülkenin İran'ın nükleer hedeflerini ve Orta Doğu'daki etkisini engellemeye kararlı olduklarını söylemesinin ardından geldi.
Netanyahu, Gazze'deki savaşın başlamasından bu yana İsrail'in İran'a karşı "büyük bir darbe" indirdiğini ve ABD Başkanı Donald Trump'ın desteğiyle "bu işi bitireceklerinden" emin olduğunu belirtti.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Baghaei, bu açıklamalara yanıt olarak "İran gibi bir ülkeye karşı hiçbir şey yapamazlar" dedi ve "Bir yandan İran'ı tehdit edip, diğer yandan diyalogdan yana olduklarını söyleyemezler" ifadesini kullandı.
TRUMP'IN İRAN POLİTİKASI
Donald Trump, İran'la bir anlaşma yapmaya açık olduğunu belirtirken aynı zamanda İran'ın nükleer silah edinmesini engellemek için "maksimum baskı" politikasını yeniden uygulamaya koydu.
2018'de Trump, ABD'yi İran'ın 2015'te dünya güçleriyle yaptığı nükleer anlaşmadan çekmiş ve İran ekonomisini ciddi şekilde etkileyen yaptırımları yeniden yürürlüğe koymuştu. İran ise bu duruma tepki olarak uranyum zenginleştirme seviyesini %60'a kadar çıkararak anlaşmanın nükleer sınırlamalarını ihlal etmişti.
Baghaei'nin kararlı açıklamalarına rağmen, Gazze'deki Hamas-İsrail çatışmasının başlamasından ve Suriye'de Beşar Esad'ın Aralık ayında düşmesinden bu yana, Tahran'ın bölgedeki etkisi önemli ölçüde zayıfladı.
İran'ın desteklediği "Direniş Ekseni" olarak bilinen müttefikleri (Hamas, Lübnan'daki Hizbullah, Yemen'deki Husiler ve Irak'taki çeşitli Şii silahlı gruplar ) büyük darbe aldı.
Son 16 ayda İsrail, Hamas ve Hizbullah liderlerini hedef alarak suikastlar düzenledi ve İsrail ile İran arasında sınırlı saldırılar gerçekleşti.