İran, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD ile “dolaylı” yollardan nükleer görüşmelere açık olduğunu belirtti. Ancak Dışişleri Bakanı Abbas Araghchi, doğrudan müzakerelerin ancak “İslam Cumhuriyeti’ne yönelik yaklaşım değişirse” mümkün olacağını söyledi.
Araghchi, İran’ın tehdit altında doğrudan görüşmelere girmeyeceğini ve ABD’nin “maksimum baskı” politikası sürdüğü sürece Washington ile müzakere etmeyeceğini vurguladı.
Başkan Donald Trump, ilk döneminde İran’ın nükleer programına ilişkin 2015’te imzalanan anlaşmadan ABD’yi çekmiş ve Tahran’a ağır yaptırımlar uygulamıştı. Söz konusu anlaşma, İran’ın nükleer faaliyetlerini kısıtlaması karşılığında yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu.
Batılı ülkeler, uzun süredir İran’ı nükleer silah peşinde olmakla suçlarken Tahran ise nükleer çalışmalarının tamamen barışçıl amaçlara yönelik olduğunu savunuyor.
TRUMP'IN İRAN'A YAZDIĞI MEKTUP
Trump, 7 Mart’ta İran’ın dini lideri Ali Hamaney’e bir mektup yazarak nükleer müzakerelere başlamayı teklif etti ve Tahran’ın reddetmesi halinde askeri müdahale ihtimalini dile getirdi.
İran haber ajansı Fars’a göre, mektup 12 Mart’ta BAE Devlet Başkanlığı Danışmanı Enver Gargaş tarafından Tahran’a iletildi.
Hamaney, 15 Mart’ta yaptığı açıklamada, ABD’nin tehditlerinin “bir sonuç vermeyeceğini” söyleyerek, Washington’un İran’a karşı olumsuz bir adım atması halinde misilleme yapılacağını belirtti.
Araghchi ise Trump’ın mektubunu “daha çok bir tehdit” olarak gördüklerini ancak aynı zamanda bazı fırsatlar da yaratabileceğini, bu nedenle İran’ın yakında yanıt vereceğini ifade etti.
ABD’nin Orta Doğu özel temsilcisi Steven Witkoff ise cuma günü yaptığı açıklamada Trump’ın amacının askeri çatışmadan kaçınarak İran ile güven inşa etmek olduğunu söyledi ve mektubun bir tehdit olarak algılanmaması gerektiğini belirtti.
İran ile ABD, 1979’daki İslam Devrimi’nin ardından diplomatik ilişkilerini kesmişti. O tarihten bu yana İsviçre’nin Tahran Büyükelçiliği, iki ülke arasındaki iletişimi sağlıyor.
Körfez ülkesi Umman da İran’ın nükleer konusundaki dolaylı görüşmelerine aracılık etmişti. Araghchi, Ekim ayında yaptığı açıklamada, bu süreç olarak bilinen “Muskat sürecinin” şu an için durdurulduğunu söylemişti.
