İnsanlığınızdan utanın!..
Muharrem İnce’yi TV’de izleyip, sosyal medyada bir tur atınca, yuh olsun size, diye mırıldandı dudaklarım.
Yahu bu ne mantıktır, bu ne rezilliktir, bu ne aymazlıktır, bu nasıl bir muhalefet anlayışıdır, diye düşündüm durdum bir süre…
Belki ben yanlış biliyor olabilirim, diyerek kıraathanenin anlamını Google amcaya sordum.
“Müşterilerinin okumaları için gazete ve dergi bulunduran geniş, temiz ve iyi döşenmiş kahvehane” anlamına geliyormuş…
Mevzuyu biliyorsunuz; hani Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet kıraathaneleri açacağız, insanlar boş zamanlarında gelip kitap okuyacaklar. Ücretsiz olarak kek ve çay ikram edeceğiz” dedi ya, kıyamet koptu!
Vay efendim Erdoğan, fabrika değil kahvehane açıyormuş, bu işsizliğin artacağının ispatıymış (!) falan filan…
Yahu eğitimsizlikten, cehaletten dem vuran, profesörün oyu ile cahilin oyu nasıl aynı olur, diye isyan eden, uyuşturucu kullanan gençleri görünce, gençlik elden gidiyor diye haykıran siz değil misiniz?!..
O halde gençlerin kitap okuyup, internete girebileceği, ücretsiz çay içebileceği millet kıraathanelere neden destek olmuyorsunuz da alay etmeye çalışıyorsunuz?!..
AK Parti iktidarı döneminde dikilen milyonlarca fidana rağmen, Taksim’de 3-5 ağaç sökülüyor, diye çevreci kesilip ayağa kalkan siz değil misiniz?!..
O halde eski stadyumların, havaalanlarının ağaç ve çiçeklerle donatılıp millet bahçelerine dönüştürülmesini neden desteklemiyorsunuz?!..
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu, demezler mi insana?
Hadi diyelim İnce, CHP’nin tutucu, gerici damarının temsilcilerinden biri, peki siz solcu geçinenlere ne oluyor?
Hiç kafanız basmıyor mu?
Mantığınız çalışmıyor mu?
Düşünmeden, sorgulamadan, mantık süzgecinden geçirmeden sırf Erdoğan düşmanlığı üzerinden saçma sapan paylaşımlarda bulunmak da ne oluyor!
Yahu ağaç dikilmesine, kentlerin yeşille buluşmasına, gençlerin ücretsiz kitap okumasına karşı çıktığınızın farkında değil misin?
Güya siz de solcusunuz, Muharrem de öyle mi?
Bırakın solculuğu, insanlığınızdan utanın, insanlığınızdan!!!...