Nüfus sayımının yapılmasında amaç, ev, meslek, eğitim düzeyi, çocuk sayısı gibi alanları kapsayan özellikleriyle ülke nüfusunun nicel ve nitel durumunu belirlemektir. Osmanlı'da  fethedilen bölgelerin arazisini tescil, toprağın mülkiyet ve tasarruf sistemi ile vergi nispetlerini tespit etmek amacıyla düzenli olarak yazarak kaydını tesis edilmesine Tahrir denirdi. 
Bu tahrirler bir bölge içinde yapılabildiği gibi bütün memlekete yayılan umumi tahrirler de gerçekleştirilebilirdi. İlk nüfus ve toprak tahririnin ne zaman yapıldığına dair kesin bir bilgi olmamakla birlikte tarihte bazı bilgiler bulunuyor. İşte bu konuda merak edilenler...


İLK NÜFUS SAYIMI HANGİ PADİŞAH DÖNEMİNDE YAPILMIŞTIR?


Ebu’l-ula Mardin'in aktardığı bilgilere göre, ilk tahririn Sultan Orhan (1326-1360) zamanında yapıldığı belirtiliyor. Ö. Lütfi Barkan ise ilk tahririn Sultan Murat (1360-1389) döneminde yapıldığını söylemiştir.


OSMANLI'DAKİ NÜFUS SAYIMLARI!


Nüfus sayımını Osmanlı-Rus Savaşı’nın sekteye uğratmıştır. Bu savaş, yüzünden ülke genelinde pek çok yerde sayım yapılmamıştır.  19. yüzyıl başlarında savaşlar, iç isyanlar ve mali sıkıntılardan dolayı Osmanlı Devleti’nde askeri ve mali alanlarda köklü değişikliklere gidilmiştir. Bu yüzden Ragıp Efendi tarafından Sultan II. Mahmut’a bir layiha yani bir görüşü dile getiren yazı sunuldu. Bu yazıda her sancak ve kazaya yetenekli, becerili müdürlerin tayini ile bu müdürlerin tapu, evkaf, salyane, cizye evrakının dağıtılması, vergilerin adil olarak tespitinin ve toplanması, ayrıca halkın sosyal ve mali durumunun tespiti ile boş toprakların işletilmesi teklif edildi. 
Bununla birlikte tapu senetleri ile mülk arazilerin ayrı ayrı defterlere kayıt edilmesi, tapu defterlerinin İstanbul’a gönderilmesi, senetlerin yenilenerek ayrı bir mühürle mühürlenip eski senetlerin alınması ile yenilerinin emlak ve arazi sahiplerine verilmesi, 6 ayda bir nüfus defterlerinde yapılması gereken değişiklikler hakkında tutanaklar geldikçe bu defterlerde gereken değişikliklerin icra edilmesi ile haksızlıkların önüne geçilmesi padişaha sunulan bu yazıda geçen diğer önemli vazifelerdi.
Ragıp Efendi’nin hazırladığı bu yazı çerçevesinde Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla yeni kurulan ordunun asker ihtiyacını gidermek ve vergi veren nüfusu tespit etmek üzere nüfus sayımı yapılmasına resmen karar verildi. Bundan dolayı İstanbul’da bölgesel bir nüfus sayımı yapıldı. Uzun zamandan beri herhangi bir sayımın yapılmamış olması, yeni sayımın halkı huzursuz edeceği düşünülerek sayımın gerekçesini açıklayan bir metin yayımlandı. Halkın kayıt memurlarına yardımcı olarak doğru bilgilerle kayıt olması istendi.1827 yılında başlayan İstanbul nüfus sayımı herkesin yardımıyla 1830 yılında bitirildi. Bir yıl sonra a yani 1831 yılında II. Mahmut, Osmanlı Devleti sınırları içindeki nüfusun tam olarak belirlenmesi için de Anadolu ve Rumeli’deki valilere nüfus sayımı yapmaları için de emirler vermiştir. 

Kaynak: Derya Sarıtepeci