“Türkiye'nin süreci yönlendirme kabiliyeti oldukça yüksek.”
Ahmet El Şara’nın ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a daha sonra Türkiye’ye yapmasına yönelik değerlendirmelerde bulunan Ülger, “Ben Türkiye'nin bilgisi dahilinde ilk ziyaretin Körfez'e yapılmış olabileceğini düşünüyorum. Türkiye, ara döneminde Suriye'nin sıkıntılarını göğüsleyen, 3,5-4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan bir ülke. Bundan mütevellit, Türkiye'nin süreci yönlendirme kabiliyeti oldukça yüksek.” diye ifade etti.
“Hiçbir kuvvet Türkiye kadar bu bölgede etkili bir nüfuza sahip değil”
Bölgedeki küresel aktörlere de değinen Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, “ABD, Suriye'deki yönetim değişimini yakından izliyor. Netice olarak bu coğrafyada kurgu bir planlama içerisinde ve bazı iktidarların ortadan kalkmasını dolaylı olarak yönlendirmiş olabilir. Yeni yönetim, ABD ile müzakereler yürütüyor ancak hiçbir kuvvet Türkiye kadar bu bölgede etkili bir nüfuza sahip değil.” ifadelerini kullandı.
PKK/YPG terör örgütünün yeni yönetimi tanımaması
PKK/YPG terör örgütünün, Ahmet El Şara’yı Cumhurbaşkanı olarak tanımamasına yönelik konuşan Ülger, “Bu durum, bölgede pozisyon kaybetmemek için bir tutum olabilir. Suriye’nin yeni yönetimi, ülkenin bütünlüğünü sağlamak adına bu yapılarla nasıl bir ilişki geliştireceğini belirlemek zorunda. Türkiye’nin bu noktada nasıl bir adım atacağı da belirleyici olacak.” şeklinde ifade etti.
“Suriye'nin yeni yönetimi, bu üç aktör arasındaki dengeleri iyi kurmak zorunda.”
Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, Suriye’nin geleceğini etkileyecek üç aktörü, “Üç tane aktör var. Birinci olarak Türkiye, ikinci olarak Suudi Arabistan ve üçüncü olarak dolaylı olarak ABD’yi görmek lazım. Türkiye’nin etkisi, hem insani yardımlar hem de siyasi nüfuz açısından en belirgin olanı. Suudi Arabistan, ekonomik yatırımlarla sürece dahil olmak istiyor. ABD ise bölgedeki varlığını sürdürerek gelişmeleri yönlendirmeye çalışıyor. Ancak Suriye'nin yeni yönetimi, bu üç aktör arasındaki dengeleri iyi kurmak zorunda.” diye ifade ederek sözlerine son verdi.