DÜNYA

Halep Hapishanesi’nden kurtarılan mahkumlar yaşadıkları dehşeti anlattı

Al Jazeera’ye konuşan Halep Merkezi Hapishanesi’nden kurtarılan mahkumlar, rejim güçlerinin uyguladığı işkenceleri ve hapishanede yaşanan insanlık dışı koşulları gözler önüne serdi.

Abone Ol

Al Jazeera’nin haberine göre, Halep Merkezi Hapishanesi’nden kurtarılan mahkumlar, rejim güçlerinin acımasız işkencelerini ve dehşet dolu hapishane yaşamını anlattı.

Mahkumlardan Hala Um Rabi (takma ad), Halep Hapishanesinde geçirdiği yılları "ruhsal işkencenin, fiziksel işkenceden çok daha ağır olduğu bir dönem" olarak tanımladı.

Um Rabi, “Beni ismimle değil, ‘1100 numara’ olarak çağırıyorlardı. Üniversite öğrencisi bir kızın başındaki yaralardan akan kanı silmek için kıyafetlerimi yırttığımı unutamam. O kız, işkenceden saçlarının tamamını kaybetmişti,” dedi.

2019 yılında Hama’da bir kontrol noktasında terör suçlamasıyla gözaltına alınan Um Rabi, bir buçuk yıl boyunca Halep’te askeri istihbarat biriminde tutulduğunu, ardından üç yıl Devlet Güvenlik biriminde kaldığını ve son olarak Halep Merkezi Hapishanesine gönderildiğini söyledi. Bu süre boyunca işkencenin her türüne maruz kaldığını belirten Um Rabi, "16 yaşında, evlendikten sadece iki ay sonra gözaltına alınan bir kızın işkencede öldüğüne şahit oldum. Cesedi battaniyeye sarılarak bir süre odamızda bekletildi, sonra nereye götürüldüğünü bilmiyoruz," dedi.

Um Rabi, muhalefet güçlerinin hapishaneye ulaştığı anı şu sözlerle anlattı: "Işığı göreceğimize, özgür olacağımıza inanamıyorduk. Tekbirler getirerek ve sevinç çığlıkları atarak onlara teşekkür ettik. Aileme ulaştığımda kendimi yeniden doğmuş gibi hissettim."

“İnsan Mezbahası" olarak biliniyordu! Sednaya Cezaevi'nde mahkumlar böyle kurtarıldı “İnsan Mezbahası" olarak biliniyordu! Sednaya Cezaevi'nde mahkumlar böyle kurtarıldı

"UNUTULMASI İMKANSIZ İŞKENCELER"

Bir başka mahkum olan 49 yaşındaki Safi el-Yasin, 2011 yılında Banyas’ta rejim karşıtı gösterilere katıldığı gerekçesiyle gözaltına alındığını ve 14 yıl boyunca çeşitli hapishanelerde tutulduğunu ifade etti. El-Yasin, rejim güçleri tarafından köyünden alındığını ve önce Lazkiye’de bir stadyuma, ardından askeri istihbarat birimine götürüldüğünü belirtti. "Sednaya Hapishanesi’ndeki işkenceleri tarif etmek mümkün değil," diyen el-Yasin, "Orada kanlar içinde yaşlı bir adam gördüm. Bir süre sonra öldü ve cesedi bizimle odada bekletildi," ifadelerini kullandı.

El-Yasin, Halep Hapishanesindeki son günlerini anlatırken, "Kasım ayının 28 ve 29’unda çatışma sesleri giderek yaklaşıyordu. Sonra bir sessizlik oldu ve tekbir seslerini işittik. O an hayatımın en mutlu günüydü," dedi.

Rejimin hapishanelerinde fiziksel ve ruhsal işkenceye uğrayan mahkumlar, kurtuluş anlarını "hayata yeniden başlamak" olarak nitelendiriyor. Halep Hapishanesi’nden kurtarılan bu mahkumların hikayeleri, rejim döneminin karanlık yüzünü ve hayatta kalmanın bedelini gözler önüne seriyor.