İsrail ordusunun 10 Ağustos'ta Gazze'deki Et-Tabiin Okulu'na düzenlediği saldırıda ailesinin büyük bir kısmını kaybeden Filistinli kız çocuğu Meram el-Cuğburi, yaşadığı trajediyi gözyaşları içinde anlatarak dünyaya savaşın durdurulması çağrısında bulundu.
"BÜYÜK BİR KATLİAMA İMZA ATILDI"
İsrail'in Gazze'nin doğusundaki Derec Mahallesi'nde yerinden edilmiş sivillerin sığındığı Tabiin Okulu'na düzenlediği saldırı, bölgede benzeri görülmemiş bir katliama yol açtı. Saldırının ardından çıkan yangınla birlikte cesetler büyük oranda parçalanmış, bazıları ise tamamen yanarak kömürleşmiş halde bulundu. Sivil savunma ekipleri ve bölge halkı, yıkımın ortasında ceset parçalarını toplarken yaşanan korkunç manzaralar kameralara yansıdı.
"BABAM, AĞABEYİM VE AMCAM ŞEHİT OLDU"
Saldırıda babasını, ağabeyini ve amcasını kaybeden Meram el-Cuğburi, yaşadıkları dehşeti şu sözlerle dile getirdi: "Babam, ağabeyim ve amcam şehit oldu. Kuzenimin kolları ve bacakları koptu, hastaneye götürdüler ama kurtarılamadı. Kardeşimin ise iki bacağı koptu. 'Daha fazla dayanamıyorum' diyor. Okulda güven içindeydik, bizden ne istediler?"
"DAYANAĞIMIZ KALMADI, KİMSEMİZ KALMADI"
Meram, saldırıda babasını kaybetmenin acısını dile getirerek, "Babam bana Kur'an-ı Kerim ezber yarışması için 100 şekel vereceğini söylemişti, ama şimdi o yok. Dayanağımız kalmadı, kimsemiz kalmadı. Ne para istiyoruz ne de başka bir şey, bize kaybettiklerimizi geri verin yeter" dedi.
"BU SAVAŞI DURDURUN"
Meram, Arap ülkelerine seslenerek, "Bize yardım göndereceklerini söylüyorlar. Biz onların yardımını istemiyoruz, bu savaşı durdursunlar yeter. Vallahi bir şey istemiyoruz, ne yiyecek ne içecek, hiçbir şey. Kimsemiz kalmadı, yeter artık bu savaşı durdurun" diyerek dünyaya çağrıda bulundu.
