Futbol ve diğer spor dalları; Yirminci yüzyılda Batı emperyalizminin ekonomik gelişmesine yardım etmek, Demokrasi gibi toplumları ayrıştırmak ve meşgul etmek için bir aracıdır. Manasız ve faydasız şekilde toplumları bir alana doldurup onlara, Vatan sevgisi istismarı ile, tanıtmak istedikleri ürünü gözlerinin içine sokuyorlar. Tabii ki, radyo, tv kanalları ve sosyal media ile de o ürünü dünyaya tanıtıyorlar. Bu ekonomide çok büyük bir sektördür. Gelir kapısıdır.

Futbol ve diğer spor dalları;

Yirminci yüzyılda Batı emperyalizminin ekonomik gelişmesine yardım etmek,

Demokrasi gibi toplumları ayrıştırmak ve meşgul etmek için bir aracıdır.

Manasız ve faydasız şekilde toplumları bir alana doldurup onlara,

Vatan sevgisi istismarı ile, tanıtmak istedikleri ürünü gözlerinin içine sokuyorlar.

Tabii ki, radyo, tv kanalları ve sosyal media ile de o ürünü dünyaya tanıtıyorlar.

Bu ekonomide çok büyük bir sektördür. Gelir kapısıdır.

***

Ayrıca milleti birbirine düşürüyor.

Hatta savaştırıyor. İstedikleri anda kan kıtal de yaptırıyorlar.

Bu seyrin, veya hırsın, gerekirse kızgın ve aşırı sevginin kişiye bir faydası da yok.

Buna İslam literatüründe mala yani denir, haramdır.

***

Spor müsabakalarının yeni bir formuna da şahit olduk.

Tribünlerde siyasi slogan atılmaya başladı.

Bu durumda kalabalıklara, siyasi bir görüşün propagandası yapılmaya da başladı.

Aynı zaman da toplumun psikolojisini bozmaya,

Halkı, nefret söylemleri ile bölmeye, birbirlerine karşı düşmanlık aşılamaya da başlamış oldu.

Resmen toluma fitne soktu.

Bu durum dünyada ilk defa Türkiye'de oldu.

***

Neden böyle oldu?

1948 Londra olimpiyatlarında Türk serbest güreş takımı bütün sıkletlerde altın madalya aldı.

Bunun üzerine Londra Masonlarının başı,

Türkiye'de Masonları akıldanesi olarak bilinen Refi Cevat Ulunay'a bir azar mektubu göndererek;

Buna nasıl müsaade ettiniz? Diye ona çıkıştı.

Demek ki, Masonların bir görevi de; Türkleri dünyada sindirmek ve silmekmiş.

Ondan sonra 1960 Roma olimpiyatlarına kadar yetişmiş milli güreşçiler;

Madalya toplamaya devam ettiler.

Ama ondan sonra milli güreş takımının başına Bulgaristan'dan bir hain getirildi.

Türk güreşçilerini azarlayarak, maneviyatını bozarak, güreş öncesi zayıflayın diyerek,

Yani su ve mineral vermeyerek, Türk güresini minderlerden sildi.

Unutmayalım, 15 temmuz 2016 yılına kadar, Türkiye'yi, idarede, askeriyede, Kültürde, iktisatta;

Sporda hep Masonlar yönetti.

***

3 büyük takımı kuranlar, masonlardır. İttihat terakki zamanında kuruldu.

Bu gün de halen bu üç takımı yöneten Masonlardır.

İktidarları elden gittiği için, 'hükümet istifa!' diye bağırtıyorlar.

Yaralı bir çakal gibi masonlar; Türkiye'yi kaybetmenin çırpınışını sergiliyorlar.

Dikkat ederseniz, Türkiye dünya üçüncüsü olduktan sonra,

Birden bire gerilemeye başladı.

Milli takımın güçlü oyuncularını satın alıp Avrupa takımlarında yedeğe koyarak harcadılar.

Ayrıca, takımlara 9-10 yabancı oynatarak Türkiye'de yetişmiş futbolcuları harcıyorlar.

Bütün süper lig takım oyuncuları yabancı olursa,

Türk futbolcular yer bulabilir mi, dünya ile yarışabilir mi?

İşte büyük takımların hainler elinde oluşu, ne futbolumuza fayda verir,

Ne de dünya futbol sahalarında boy gösterebiliriz.

Ama Batıların uşağı olarak, milli potansiyeli ve Türkiye'yi cihan devleti yapacak,

Cumhur ittifakını yıkmaya çalışacaklardır.

Futbol federasyonunun yeniden milli olarak düzenlenmesi gerekir.