Kaynaklar Gülen'in öldüğünün duyurulup duyurulmaması konusunda da örgüt içinde büyük tartışmalar yaşandığını belirtiyor. Fethullah Gülen'in hastalıklarının ağırlaşmasına neden olan ilaçları veren yanındakiler ise haberin saklanamayacağı kararına varıyor. Kaynaklara göre, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in sağlık durumunun ağır seyrettiği, akıl sağlığının yerinde olmadığı biliniyordu. 'Uzun Cevdet' lakaplı kara kutusu olan Cevdet Türkyolu'nun, örgüte para yardımlarının kesilmemesi için Fethullah Gülen'e sağlıklı gibi görünmesi adına ilaç verdiği, örgütteki dağılmayı engellemek adına daha önce çekilen videoları yeniymiş gibi yayınlandığı ortaya çıkmıştı. Hatta Türkyolu'nun, hem Gülen'i hem de örgütün parasını kendine göre yönetebilmek için örgüt elebaşını Pensilvanya’daki çiftlikten kaçırıp, damadının evine götürmüştü.
CENAZE KAÇIRILABİLİR KAVGASI
Kaynaklara göre, örgüt elebaşı Fethullah Gülen'in ölümü, heyet içindeki mücadeleyi de alevlendirdi. Gülen'in nereye gömüleceği, cenaze namazını kimin kıldıracağı ve cenazeye kimlerin katılacağı tartışma konusu oldu. Güvenlik kaynaklarına göre, Cevdet Türkyolu, cenazenin kendi kontrolünde bir an önce defnedilmesini istiyordu. Ancak heyetin yaşlıları, Avrupa'dan geleceklerin beklenmesi taraftarıydı. Bu durum, Cevdet Türkyolu'nun, göstermelik bir cenaze töreni düzenleyip cenazeyi kaçıracağı yönünde bazı iddiaların ortaya atıldı.
Güvenlik kaynaklarına göre, örgüt içinde Fethullah Gülen'i, Said Nursi gibi bir havaya sokmak isteyenler çoğunlukta. Mezarın bilinmemesi konusunda örgüt içinde ortak bir karar var. Cenazenin çok az sayıda insanın katılımı ile kılınıp, son ikamet ettiği Cevdet Türkyolu'nun damadının evinin arazisi içindeki ormanlık alanda defnedilmesi planlanıyor.
Bu şekilde mezarın güvende olacağı düşünülüyor ancak Cevdet Türkyolu'nun cenazeyi kaçırma ihtimalinin olması da örgütün diğer güç odaklarını endişeye sevk ediyor.
Örgüt içinde meydana gelen bölünmeler, uzun bir süredir biliniyordu. Fethullah Gülen'in ölümü sonrasında, kimin başa geçeceği ve örgütün sahip olduğu parayı kimin yöneteceği konusunda büyük kavgaların yaşandığı ortaya çıkmıştı. Güvenlik kaynaklarına göre, terör örgütü elebaşı Gülen'in ölmesiyle birlikte gücü elinde tutmaya çalışan Cevdet Türkyolu, aslında heyet içindeki yaşlılar tarafından istenmiyordu. Kontrolsüz bir şekilde zenginleştiği görülen Türkyolu'nun etkisizleştirilmesi için örgüt içinde kulisler yapılmaya başlandığı bildirildi.
Örgüt servetinin büyüklüğü örgüt içindeki üst kademelerin gözünü döndürmüş durumda. Üst kademelerde yer alan isimler paranın kontrolünü eline geçirmek istiyor. Ancak, paranın büyük bölümünün kontrolü, Fethullah Gülen'in sağlık durumunun kötüye gitmesi ile onu kontrolü altına alan Cevdet Türkyolu'nda. Cevdet Türkyolu, parayı kendi hiziplerini kontrol altında tutabilmek için kullanıyor.
Güvenlik kaynaklarına göre, örgütün yönetim kadrosundaki diğer isimler de Cevdet Türkyolu'nun paranın kontrolünü elinde tuttuğunun farkında ve bundan şikâyetçi. Örgütün Avrupa ayağını yöneten Abdullah Aymaz’ın, ABD ayağını yöneten Cevdet Türkyolu ve yanındaki Mustafa Özcan'ın etkisini kırmak için yoğun bir çaba sarf ettiği biliniyor. Abdullah Aymaz, gerekirse “Avrupa ayağı olarak örgütten ayrılma” bahanesi ile ABD tarafını tehdit ediyor. Örgüt içinde gücü elinde tutmak isteyenler arasında suikastlara kadar varacak sert kavgalar bekleniyor. Örgüt içinde yer alan Mustafa Yeşil, Ali Ursavaş, Barbaros Kocakurt, Talip Büyük, Bilal Karaduman ve İsmail Cingöz, Abdullah Aymaz ile hareket ediyor.
Bu isimlere karşılık, Zaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, İsmet Aksoy, Adem Kalaç, Naci Tosun ve Muhammed Çetin'in, Cevdet Türkyolu ve Mustafa Özcan ile hareket ettiği belirtiliyor.
Güvenlik kaynaklarına göre, örgüt içindeki bu ayrışmanın Avrupa ve ABD ayrışması olarak gerçekleşeceği öngörülüyor. Afrika ülkelerindeki faaliyetlerin Avrupa'nın etkisinde kalacağı, Asya ülkelerindeki faaliyetlerin ise ABD tarafından kontrol edilmesi bekleniyor.