Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör
Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile irtibatlı olduğu
tespit edilen derneklere yönelik yürütülen soruşturmada, örgüt
üyelerinin, Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında ücretsiz
eğitim gören ihtiyaç sahibi öğrencilere aylık ödenen harçlıklardan
bir miktarını almaya çalıştığı belirlendi.
Şanlıurfa Cumhuriyet Savcısı Ruşen Güneş tarafından hazırlanan ve
5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede 41 şüpheli
hakkında "Silahlı terör örgütü yönetme, üye olma, terörizmin
finansmanı" suçlamasıyla dava açıldı.
İddianamede, SODES kapsamında Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile
Doğu Anadolu Projesi (DAP) kapsamında 2010 yılında 25, 2011 yılında
30, 2013 yılında ise 34 ilde program yürütülmesi amacıyla pay
ayrıldığı kaydedildi.
Sosyal içerme, kültür, sanat ve spor olmak üzere 3 başlıkta
hazırlanan SODES projelerinde 2008-2015 yıllarında Şanlıurfa'ya
ayrılan bütçenin 74 milyon 997 bin 690 lira olduğu, SODES ödemeleri
sıralamasında kentin ilk sırada yer aldığı belirtildi.
Şanlıurfa genelinde 16 dernek ile 1 vakfa SODES kapsamında ödeme
yapıldığına işaret edilen iddianamede, 45 projede terör örgütüne
ait il ve ilçelerdeki şirketlere 894 bin 413 lira aktarıldığı,
doğrudan aktarılan 4 milyon 857 bin 412 liralık kısmının ise
projelerde örgüt adına görev alan kişilere ücret olarak verildiği
tespit edildi.
Proje sorumlusu usulsüzlükleri anlattı
Soruşturma kapsamında tutuklanan ve etkin pişmanlık hükümlerinden
faydalanmak isteyen SODES projelerinde koordinatörlük görevi yapan
H.Y, ifadesinde örgütün SODES projelerinde yaptığı usulsüzler
hakkında bilgi verdi.
2011-2013 yılları arasında Viranşehir Eğitim Gönülleri Derneği
altında SODES projesi kapsamında koordinatör olarak görev aldığını
ifade eden H.Y, dernek adı altında Şanlıurfa Valiliğinden alınan
"Eğitimli Bireyler Sağlıklı Toplum" adı altında iki proje
hazırladıklarını ve ihalelere örgüte ait şirketlerin katıldığını
söyledi.
Terör örgütünün dershanelerinde başarılarını yükseltmek için okuma
salonlarında eğitim alan başarılı ve ihtiyaç sahibi öğrencileri
kaydettirdiklerini anlatan H.Y. ayrıca örgütün "Viranşehir ilçe
abisi" olarak bilinen Z.B'nin, 2014 yılında yapılan yerel
seçimlerde "ilçede HDP'ye, İstanbul'da ikamet eden akrabanız varsa
CHP'ye, Ankara'da MHP'ye oy verin" telkininde bulunduğunu
aktardı.
İhtiyaç sahibi öğrencilerden para alınmaya
çalışılmış
Koordinatörlüğünü yaptığı projede birçok usulsüzlük yapıldığını
vurgulayan H.Y, şunları kaydetti:
"Koordinatörülüğü yaptığım projede okuma salonunun müdürü M.D. bana
proje kapsamında okula devam eden öğrencilerden para toplanacağını,
bunun il merkezinde genel sorumlu olan S.K'nin talimatı olduğunu,
öğrencilerin kaçmaması için her öğrenciden aylık 50 ile 70 lira
para alınması gerektiğini söyledi. Ben de tüm masrafları bakanlık
karşılıyor diye karşı çıktım ve para toplamadım. Bu olaydan dolayı
S.K. beni değiştirmeye çalıştı ancak yerime adam bulamadığından
dolayı görevime devam ettim."
Hz. Yusuf rüyası
SODES kapsamında hazırlanan projede koordinatörlük yapan ve etkin
pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen öğretmen N.E. ise Milli
Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yaptığı sırada öğretmen arkadaşı
H.D. aracılığıyla terör örgütünün SODES projelerinde koordinatör
olarak görev aldığını bildirdi.
Bu sırada SODES projelerinden sorumlu M.S. ve S.K. ile tanıştığını
ifade eden N.E, şu bilgileri verdi:
"Koordinatörü olduğum dernek tamamen FETÖ/PDY üyesi bir dernektir.
SODES projesinde koordinatörü olduğum dernek ve SODES projesinde
hiçbir şekilde hiçbir ihaleye katılmadım. İhaleyi alan Nilüfer Özel
Eğitim Şirketinin kime ait olduğunu dahi bilmiyorum. Benim adıma
tüm işlemleri S.K ve A.A'nın takip ettiğini şu anda anlıyorum.
Dernekte görev yaptığım sırada hatır gönül ilişkisiyle Aktif-Sen'e
üye oldum. Tutuklu bulunduğum süre içerisinde cezaevinde tutuklu
bulunan M.S. ve M.D isimli kişiler etkin pişmanlıktan
faydalanmamamız ve isimlerini verdiğim S.K, H.D. ve M.Ö'nün
cemaatle ilgili herhangi bir bilgi vermemesi hususunda tutuklu
bulunanlar üzerinde baskı oluşturuyorlardı.
Ben söylediğim gibi proje koordinatörlüğü görevimde yapmam gereken
hiçbir şey yapmadığımı, beni kandırdıklarını söylediğimde bana,
'Sen kendini yakarsın' deyip gözdağı verdiler. Ayrıca tutuklu M.D.
birkaç hafta önce bizlere Hz. Yusuf'un koğuşuna geldiğini, önünde
namaz kıldığını, tutuklu olanların sabırlı olmasını, hepsinin
kurtulacağını söyledi. Görüşe gelen birinin hanımı kendilerine
rüyasında Peygamber Efendimizi gördüğünü, bizlere şefaatçi
olacağını, kazananın sizler olduğunu söyleyerek psikolojik baskı
kuruyorlardı."