ABD’nin bu stratejisinin nihai hedefi ne? Rusya, NATO genişlemesine karşı nasıl bir adım atacak? Önümüzdeki süreç, küresel güç dengeleri açısından kritik gelişmelere sahne olacak.

“Onlar bu süreci şansa bırakmıyor”

Amerika’da gerek dış politika, gerek ekonomi, gerekse sosyal ve siyasal alanlardaki kararlar, çok önceden toplum mühendisleri tarafından planlandığını söyleyen Ergenekon,

 “Onlar bu süreci şansa bırakmıyor; satranç oynar gibi birkaç yıl sonrasını hesaplayarak hareket ediyorlar” ifadesini kullandı.

“Trump, Rusya’yı tahrik etti”

 Trump’ın önce Rusya’yı tahrik ettiğinden ve bunun, Melvin Oldright’ın 1954 yılında Irak’a yönelik taktiğini hatırlattığından bahseden Ergenekon, “O dönemde Oldright, ‘Eğer bir ülke kendi topraklarında bir harekât düzenlerse biz buna uluslararası anlamda karışmayız’ şeklinde bir açıklama yapmıştı. Irak, buna güvenerek harekete geçtiğinde ise ‘Başka bir ülkenin egemenliğine saldırdınız’ denilerek müdahale edildi. Bugün de benzer bir senaryo Ukrayna üzerinden uygulanıyor” diye belirterek, bu stratejiyle Amerika’nın, hem Rusya’yı ekonomik ve askeri açıdan zayıflattığını hem de Ukrayna’ya yüklü miktarda silah sattığını da ekledi.

“Rusya’yı ekonomik olarak zor duruma düşürdüler”

Amerika’daki silah fabrikalarının %90’ının Siyonist Yahudilerin kontrolünde olduğunun bilindiğini söyleyen Ergenekon, böylece tek hamlede dört hedefe ulaştıklarını belirtti. Bu dört hedefi açıklayan Ergenekon, “Avrupa’yı tehdit ettiler, Amerika’yı vazgeçilmez bir konuma getirdiler, Rusya’yı ekonomik olarak zor duruma düşürdüler ve Ukrayna’nın yer altı kaynaklarına el koydular” ifadelerini kullandı. Ergenekon, “Aynı zamanda Batı’ya da dolaylı bir mesaj verdiler: ‘Siz de aynı duruma düşebilirsiniz, bu yüzden bize muhtaçsınız.’ Özellikle İngiltere ve Almanya’ya bu mesaj açıkça iletiliyor” diye ekledi.

“Muhtemelen Sayın Cumhurbaşkanı’nı devreye sokmak istediler”

Trump, Biden yönetimi döneminde Ukrayna için harcanan 350 milyar doların geri alınacağını ve Ukrayna’nın kıymetli kaynaklarının hepsini istediğini açıkça ifade etti. Bu açıklamanın ardından Zelenski’nin Ankara’ya gelmesi dikkat çekti. Buradaki amacın ne olduğuna ilişkin yorumda bulunan Ergenekon,

“Muhtemelen Sayın Cumhurbaşkanı’nı devreye sokmak istediler. Çünkü bu durum, Osmanlı dönemindeki Düyun-u Umumiye’ye benzetilebilecek bir kapitülasyon anlamına geliyor. O dönemde Osmanlı, dış borçlarını ödeyebilmek için dış ticaret vergilerinde büyük tavizler vermek zorunda kalmıştı. Şimdi benzeri bir durum Ukrayna için geçerli. Zelenski’nin ziyareti, Türkiye’nin bu süreci yumuşatıp yumuşatamayacağını görmek adına bir girişim olabilir. Ancak Türkiye’nin ekonomik durumu ortada; 450 milyar dolarlık dış borcu varken maddi bir destek sağlaması pek mümkün görünmüyor” ifadelerini kullandı.

 

Ergenekon, Zelenski’nin ziyaretinden sonra Türkiye’nin nasıl bir yol izleyeceğine dair yaptığı açıklamasında,

“Türkiye’nin her iki ülke ile de iyi ilişkileri bulunuyor. Ancak Rusya da ekonomik açıdan sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Putin’in bu durumdan ne kadar etkilendiğini Esad’ı yalnız bırakmasında da gördük” ifadesini kullandı.

“Amerika ülkelerin zayıf noktalarını kullanarak kontrol sağlıyor”

Amerika’nın, her zaman ülkelerin zayıf noktalarını tespit edip bunları kullanarak kontrol sağladığını ve bunun sadece dış politikada değil, askeri stratejilerin de geçerli olduğunu öne süren Ergenekon,

“Örneğin, ordu içerisindeki kurmay subaylar incelenerek ileride Amerika’ya itaat etmeyecek isimler ayıklanıyor, zayıf yönleri olanlar ise yükseltiliyor. Bu kişilerin zaafları—para, kadın veya başka bir konu—şantaj aracı olarak kullanılıyor” şeklinde konuştu.

ABD’nin planı ne?

ABD’nin stratejisine ilişkin örneklerde bulunan Ergenekon, Bunun en bariz örneklerinden biri, Trump’ın Irak’ın eski devlet başkanı ve savunma bakanlarının Amerikan bankalarındaki hesaplarını ifşa etmesiydi. Bu hamle, sadece Irak’a yönelik değil, aynı zamanda diğer ülkelere de bir gözdağı niteliğindeydi. ‘Sizin de hesaplarınız bizde var, eğer bize karşı tavır alırsanız, sizin hesaplarınızı da açıklarız’ mesajı verildi”  diye ifade etti. Bu yöntemin, Orta Doğu’daki birçok ülkede etkili olduğunu  Irak’ın eski liderleri ve bakanlarının Amerikan bankalarındaki paralarının inanılmaz boyutlara ulaştığını söyleyen Ergenekon,

Yemen’in eski Cumhurbaşkanı’nın bile 17 milyar dolarının Amerika’da olduğu ortaya çıktı. Amerika, bu paraları gerektiğinde tehdit unsuru olarak kullanarak istediği tavizleri koparmaya devam ediyor” şeklinde belirtti.

 

 “Gitgide alanı daraltıyorlar”

NATO üyeliği sürecini engellemek için Moskova’nın yeni adımlar atacağına ilişkin yorumlarda bulunan Ergenekon, “Çünkü bu karar, Amerika’nın Rusya’yı tamamen çember altına almak istemesinin bir parçası. Gitgide alanı daraltıyorlar. Azerbaycan da bu çembere dahil oldu” dedi. Ergenekon,Bunun sadece Rusya için değil, İran için de söz konusu olduğunu da ekledi. İran’ın şu an tamamen Amerikan üsleriyle kuşatılmış durumda olduğunu ve  Körfez ülkelerindeki üsler nedeniyle her yönden baskı altına alındığını ifade eden Ergenekon, “Şimdi de kuzeyden Rusya’yı kuşatma altına almak ve özellikle balistik füzelerin menzilini kısaltmak istiyorlar. Rusya buna karşı ne yapabilir, zaman içinde göreceğiz” şeklinde konuştu.

“Bu olaydan çıkarılacak önemli dersler var”

 

Ergenekon, 1980’lerde İran-Irak Savaşı sırasında yaşanan olayları,

“Ben Harp Okulu son sınıftaydım ve savaşları çok sıkı takip ediyorduk. O dönemde Amerika’nın nasıl iki tarafa da silah sattığını gördük. İran İslam Devrimi’nden sonra ülkenin parasını sömürmüş pek çok üst düzey paşa ve albay idam edildi. Komuta kademesinde oluşan bu zaafı gören Saddam Hüseyin, İran’a saldırdı ve hızla ilerleme kaydetti. İran çok zor durumda kalınca Amerika devreye girdi. Dışişleri Bakan Yardımcısı apar topar Tahran’a indi ve İmam Humeyni’ye görüşme teklif edildi” şeklinde anlattı.

“Amerika için önemli olan bir ülkenin rejimi değildir”

Ergenekon, Amerika için önemli olanın bir ülkenin rejimi olmadığına vurgu yaptı. Demokrasi veya krallık olmasının da umurlarında olmadığını belirten Ergenekon, “Önemli olan o ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarını Amerika’ya peşkeş çekip çekmeyeceğidir. Humeyni bunu çok iyi bildiği için, ‘Büyük Şeytan’la muhatap olmayın, elinizi verseniz kolunuzu kaptırırsınız’ diyerek bu görüşmeyi reddetti. Daha sonra ortaya çıkan ‘İran-Kontra Skandalı’ da Amerika’nın iki tarafı nasıl kandırdığını gösterdi” şeklinde konuştu.

“Rusya’yı yöneten Yahudi oligarklardır”

Ergenekon, “Amerika’nın aynı oyunu şimdi Rusya-Ukrayna savaşında da oynuyor” diyerek, aynısını Suriye’de de yaptığını belirtti. Amerika ve Rusya’yı yönetenlerin üst tabakasına bakıldığında anlaşılacağını söyleyen Ergenekon, “Her ikisinin de Siyonist güçler tarafından kontrol edildiğini görüyorsunuz” ifadesini kullandı.

Ergenekon ek olarak, “Rusya’yı yöneten aslında Putin değil, arkasındaki Yahudi oligarklar. Rusya’da en büyük sermaye gruplarının başında da yine Yahudi oligarklar var. Onlar İsrail ile çıkar ilişkileri içinde olduğu için Rusya geri adım atıyor” şeklinde konuştu.

“Ukrayna NATO’ya girecek”

Ukrayna’nın NATO’ya girme sürecine olumlu yanıt veren Ergenekon, “Çünkü Amerika ile Rusya anlaştı. NATO’ya üye olması zaten önemli değil. Asıl hedef, Rusya’yı pasif hale getirmek”  ifadesini kullandı. Aynı şekilde Suriye’de de benzer bir anlaşma yaptıklarını ekleyen Ergenekon, "Amerika, 'Ben Ukrayna’yı desteklemeyeceğim, sen de Esad’ı destekleme' diyerek Rusya’yı geri çekilmeye zorladı. İki ay önce Rusya ile Amerika arasında bu yönde gizli anlaşmalar yapıldı. Bunun sonucunda Rusya Ukrayna’dan geri çekildi, Amerika da Suriye’deki varlığını artırdı” şeklinde açıkladı.

“Buradaki asıl hedef Filistin ve Ukrayna”

Buradaki asıl hedefin Ukrayna değil, Filistin ve İran olduğunu vurgulayan Ergenekon,

“İsrail’in nihai planı, Filistin’in elini tamamen kesmekti. Şu anda İran’dan Filistin’e gidecek silah yolları tamamen kapatılmış durumda. İsrail için en önemli konu buydu. Filistin artık askeri ve lojistik destekten tamamen mahrum kaldı” ifadelerini kullandı.

“Filistin artık bir oyuncak haline getirildi”

1982 yılında Oded Yinon Planı çerçevesinde önce Irak’ın parçalandığını ve İran’dan Filistin’e silah yardımı yapılmasının önü kesildiğini öne süren Ergenekon, “Şimdi Suriye de aynı duruma geldi. Filistin artık bir oyuncak haline getirildi ve tamamen savunmasız kaldı. Artık tamamen Allah’a kalmış bir mücadele yürütüyorlar. İsrail de bunu bildiği için pervasızca ‘Gazze’yi tamamen boşaltıp turistik tesisler yapacağız’ diyebiliyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: Beyzanur AKAR