El Ezher Üniversitesi Fatımiler tarafından kurulmuştur. İsmi Fatıma tüz-zehra anamıza izafeten Ezher denilmiştir.

El Ezher Üniversitesi Fatımiler tarafından kurulmuştur.

İsmi Fatıma tüz-zehra anamıza izafeten Ezher denilmiştir.

Bir üniversite olarak kuruldu. Ama eğitimi Şia mezhebi üzerinden yapıldı.

Fatımi devleti yıkılıp, önce Eyyubi devleti sonra da Memluklular tarafından yönetim devralınınca,

O zamanın ilim yuvasında, Ehli Sünnet öğretimi, başladı.

İslam dünyasında Ehli Sünnet yaygınlaşınca, Ezher de, Ehli Sünnet Vel-cemaat eğitimine devam etti.

Selçuklu sultanı Alpaslan tarafından kurulan Nizamiye Medreselerinin müfredatı uygulandı.

Bu gün İslam dünyasının pek çok ülkesinde halen Nizamiye medrese usulü uygulanmaktadır.

Türkiye'de 1933 yılında, 'Tevhidi tedrisat kanunu' ile nizamiye medreseleri kaldırıldı.

Ehli Sünnet İnancı, Müslümanların fırkalara (partilere) ayrılmasından sonra,

Sevgili Peygamberimizin(sav) ; 'Ümmetim, 73 fırkaya ayrılacak,

Bunlardan sadece benim sünnetime uyanlar, yani 'Fırkayı Naciye' kurtulacak' buyurmuştur.

Fırkayı Naciye Ehli Sünnettir.

***

1700 yıllarında İngiliz krallığı, koloniler bakanlığı içinde kurduğu,

İslam araştırmaları merkezinde, İslam dünyası içine gönderdiği 5000 casusla;

Müslümanların etnik yapısı, ekonomisi, coğrafi durumu ve dini ayrılıklarını incelendi.

Mezhepleri, tarikatları, hilafet ve medreseleri tetkik etti.

Bütün mezheplerin, yanlışlar içinde olduğu,

Sadece Ehli Sünnetin İslam dünyasını başarıya götürdüğünü gördü.

Nitekim, Abbasiler dönemindeki durgunluk,

Nizamiye medreseleri ve Selçuklularla yeniden ihya oldu. Fetihler başladı.

Bilhassa Türk milletinin İslam dünyasına hakim olması,

Selçuklu ve Osmanlının dünya hakimiyetini İngilizler iyi kavradılar.

1700 yılı raporlarında, 100 yılda Osmanlı devletini yıkmalıyız diye karar aldılar.

Bunu 'Bir İngiliz casusunun itirafları' adlı kitapta Hemphire çok güzel izah ediyor.

Bu plana göre Ehli Sünnet bozulmalı, yok edilmeli veya itibarsızlaştırılmalıdır.

İşte, bu cümleden olarak, 1830 yılında İngilizler; 2. Mahmut'u Malta'daki Donanma ile tehdit ederek,

Osmanlı devlet teşkilatını ele geçirince,

Fiilen Osmanlı idaresinde İngilizler dönemi başladı.

Masonlar yoluyla artık devletin bütün organları İngiliz krallığının denetimine girdi.

Padişahlar devre dışı bırakıldı.

Mısırda Mehmet Ali Paşanın çocuklarını da denetimine alan İngilizler,

1875 yılında Mısır'ı işgal ettiler.

***

Mısırda ilk uyguladıkları icraat, Ezher üniversitesini bozmak oldu.

Üniversitenin başına getirilen, Mason (ingiliz casusu) Muhammed Abduh ve Cemalettin Afgani ile,

Öğretim ve eğitim, İngilizlerin istediği şekle büründü.

Ehli Sünnete ve özellikle Peygamber efendimizin (sav) sünnetine ve hadislere saldırdılar.

Peygamber efendimizin hadisleri ve Kütübü-Sitte(altı Kitap) eğitimden kaldırıldı.

Faizin meşruluğu tartışılmaya başlandı.

Çünkü İngilizler, faizle soyup bütün İslam ve dünya ekonomisine el koymak istiyorlardı.

***

Kadınların açık olmasına dair fetva verildi.

Çünkü toplumların bozulması için zinanın yaygınlaşması,

Edep, haya duygularının kalkması gerekiyordu.

Bunu İngilizler, önce Batı toplumlarında uyguladı.

Sonra bütün dünyaya yaydı. Artık Batıda zina suç olmaktan çıkmıştı.

İslam ülkelerinde bu çok zordu.

Ama muteber bilinen, kurum ve şahıslar İngilizler adına zinaya giden yolları yaygınlaştırdılar.

Başta devlet olmak üzere de bankalar açarak faizi çoğalttılar.

İşte bu yolların İslami kılıfa sokulması Ezher üniversitesi yoluyla oldu.

Bu gün El Ezher, halen İngiliz casusu hocalar yoluyla İslam dünyasına zehrini kusmaya devam ediyor.