Günümüzde bilimsel verilere dayanarak Dünya’nın sonunun
geleceğini kesin bir şekilde biliyoruz. Fakat kaçınılmaz sonun
nasıl olacağını tam olarak bilemiyoruz. Birçok senaryo var:
Güneş’in yakıtının bitmesi, Dünya’ya büyük bir göktaşının çarpması
ya da süper bir volkanın patlaması muhtemel senaryolardan sadece
birkaçı...
Dünyamız tam bir yaşam cenneti. Yüksek miktarda su içeriyor,
koruyucu manyetik kalkana ve atmosfere sahip, Güneş'e olan uzaklığı
nedeniyle sıcaklık uygun seviyede. Ancak modern bilim kesin bir
şekilde göstermiştir ki yaşam dediğimiz bu hediye, bir gün
kaçınılmaz bir şekilde yok olacaktır.
Önceden tek tanrılı dinlerin iddialarına dayanarak bu Dünya'da yaşamın bir gün sona ereceği söylenebilirdi. Örneğin Kuran'ın en önemli mesajlarından biri, bu Dünya'daki yaşamın bir gün sona ereceğidir. Günümüzde ise bunu bilimsel verilere dayanarak da ortaya koymak mümkün. Ama sonun nasıl olacağını tam olarak bilmiyoruz. Bu yazımızda, Dünya'daki yaşamı yok edebilecek muhtemel senaryolardan üçünü kısaca inceleyeceğiz.
Önce kaçınılmaz bir senaryo ile başlayalım. Güneş, her yıldız gibi hidrojeni helyuma dönüştürerek ışık ve ısı saçmaktadır. Bu süreç temel yakıt olan hidrojen tükenene kadar devam edecek ve bundan 5,4 milyar yıl sonra yakıt tükendiğinde Güneş, kızıl dev olarak bilinen aşamaya geçecek. Bu aşamada Güneş, o kadar büyüyecektir ki Merkür, Venüs ve muhtemelen Dünya'yı da yutacaktır.
Ancak yaşam, daha bu aşamaya gelinmeden bitecektir, zira Güneş'in ısısı gün geçtikçe artmaktadır. Bunun bir sonucu olarak atmosferdeki karbondioksit oranı düşmeye başlayacak ve 600 milyon yıl sonra bütün ormanlar ve bilinen bitkilerin yüzde 99'u, C3 fotosentezi imkânsızlaşacağı için yok olacaktır. Geri kalan az sayıdaki tür de 200 milyon yıl kadar sonra yok olacaktır. Bitkisiz bir Dünya'da yaşamın devam edebileceği düşünülemez. Gıda sorunu çözülse bile, bitkiler olmadan oksijen seviyesini yaşama uygun seviyede tutmak pek de mümkün gözükmemektedir.
GÖKTAŞININ ÇARPMASI
Milyonlarca yılları duyup rahatladıysanız hemen acele etmeyin.
Güneş'in ölümü ile yaşamın yok olması kesin olsa da yaşam çok daha
öncesinde de yok olabilir. Örneğin, bizden önce Dünya'ya hükmeden
dinozorları, bundan 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan 10 km
çapında bir asteroid yok etmişti.
Asteroidler, genellikle yörüngeleri Mars ile Jüpiter arasında olan küçük gök cisimleridir. Birkaç kilometre çapındaki bir asteroid, Dünya genelinde ciddi iklim değişiklikleri, tsunami, yangın gibi doğal felaketleri tetikleyebilir. Ortalama her 500 bin yılda bir, Dünya'ya 1 km çapında asteroidler çarpmaktadır.
NASA, yakınımızdaki göktaşlarını izlemeye özen göstermektedir ancak şimdilik, Armageddon filmindeki gibi, büyük bir asteroidi Dünya'ya çarpmadan kesin olarak durdurabilecek bir teknolojimiz yok. Bundan ortalama 1,4 milyon yıl sonra Gliese 710 yıldızı, Güneş Sistemi'nin yakınından geçecek, bu süreçte Dünya'ya çarpacak göktaşlarının sayısı artacak. Yaşamı yok edebilecek bir gökcisminin Dünya'ya çarpma ihtimali de ciddi şekilde yükselecek.
SÜPER VOLKAN PATLAMASI
Bizi yok olmakla tehdit eden muhtemel sonların, yalnızca Dünya
dışından gelebileceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Süper
volkanlar olarak bilinen büyük volkanların patlamaları da
insanlığın varlığını ciddi anlamda tehdit edebilir.
Süper volkan patlaması, atmosfere yüksek miktarda volkanik toz ve toksik gaz göndererek önemli iklim değişikliklerine yol açabilir. Bu, volkanik kış olarak bilinen buzul çağına ya da şiddetli bir global ısınmaya yol açabilir. Böyle bir felaket, insanlığı toptan yok etmese bile, çok sayıda insanın ölümüne yol açabilir. Bundan 71.500 yıl önce Endonezya'da gerçekleşen süper volkan patlamasının, o dönemdeki insan nüfusunu birkaç bine indirdiği tahmin ediliyor.
Biz, burada muhtemel senaryoların küçük bir kısmını ele aldık. Bilim gazetecisi Alok Jha, konu ile ilgili yazdığı eserinde 50 farklı senaryoya dikkat çekiyor. Hayatın nasıl yok olacağı şimdilik bir muamma olsa da kesin bir gerçek var; bu Dünya'daki yaşam, er ya da geç bitecek.
PROF. DR. CANER TASLAMAN - DR. ENİS DOKO / Pazar Sabah