Devlet politikaları ”Mesih İnancı!”
Dünya tarihinin en büyük varoluş mücadelesi veriliyor!
Ve bu varoluş mücadelesinde sadece parası çok olanın borusu ötüyor!
Burada en hain devlet her zamanki gibi İran’dır!
Evangelistler, Mesih'in geleceğine ve kendilerinin, Ortadoğu’nun tamamına hükmedeceğine inanıyor ve bu bağlamda Ortadoğu coğrafyasında ölümcül bir strateji izliyorlar!
Çünkü onlar dinlerinin emrini yapıyor ve sonra da bunu bizlere siyasetleriymiş gibi gösteriyorlar.
Evangelistler ve ŞİA’lar yakın zamanda bir Mesih’in geleceğine ilişkin ortak bir düşüncede ve Mesih’in hükümdarlığı altında birleşme konusunda anlaştılar!
Diyorlar ki; “Mesih gelsin, hükmünü koysun, biz bu hükme iman edelim. Bu durumda, biz birbirimizle çatışma ortamı doğursak bile hepimizin gayesi Mesih’in bir an önce gelmesi ve ona iman etmemiz!”
Burada anlaşamadıkları grup kim?
Mesih’in geleceğine devlet politikası olarak bakmayanlar!
Mesela biz! Buna devlet politikası olarak bakmıyoruz!
Katolikler hariç tüm Hristiyan mezhepleri ve Yahudiler, bunu söylüyor; “Mesih gelecek ve yeni dünya düzeni kurulacak!”
İşte varoluş mücadelesi tamda bu noktada başlayacak!
Mesih ve ordusu, inanmayanları bertaraf edecek!
Savaş siyasi ve ekonomik olarak yapılacak!
Yani “İki ordu çıktı meydane!” şeklinde olmayacak.
Siyasetlerini ve anayasalarını buna göre düzenleyen ülkeler, diğer ülkelere mutlaka galip gelecek!
O yüzden Amerika hiçbir şekilde Vatikan'a iman ve itibar etmez! Çünkü Vatikan (Katolik olduğu için) Mesih’in tekrar geleceğine inanmaz!
Bu varoluş mücadelesinde inananlar bir çatı altında, inanmayanlar ise başka bir çatı altında birleşecek.
Hristiyanlar, Mesih’in “Tanrının oğlu” olarak geleceğine; ŞİA’lar ise “peygamber olarak geleceğine” inanıyor!
Sonuç olarak bunların ortak noktada birleştikleri konu; yine din!
Ve şunu söylüyorlar; “Mesih gelecek ve hükmü o koyacak, biz konulan hükme iman edeceğiz ve iman ettiğimizde tüm dünyanın düzeni değişecek ve dünya düzeni tekrar kurulacak.
Bu bağlamda Amerika’yı yönetecek olanlar çok farklı bir grup ve gelmesine çok az kaldı.
Fakat onlar ne yaparlarsa yapsınlar, planları bir şekilde bozulacak!
Çünkü hesap edemedikleri ve bilmedikleri konu şu;
İsa (A.S) Müslüman olarak gelecek, bu durumda yeryüzüne hakim olması gereken din, İslam dinidir.
Bu varoluş mücadelesinde Suriye politikası neden bir türlü bitmiyor? Burada şöyle bir durum söz konusu;
Suriye üzerinde emelleri olan ülkeler; bir tarafta Amerika ve İsrail; bir tarafta Rusya ve İran bir tarafta da arabulucu, kendi topraklarına zarar gelmesin ve masumlar öldürülmesin diye çabalayan Türkiye!
Amerika ve İsrail; “Mesih gelecek ve dünyaya biz hükmedeceğiz!” e inanırken Rusya ve İran’da kendi açısından aynı şeye inanıyor!
Burada iki tarafın da yapmış olduğu -kesinlikle ortada bundan başka bir hakikat yok- şu; “Oyalanalım, Mesih gelsin, aramızdaki hükmü o versin!”
Hakem arıyorlar!
Rusya ve İran bugün Ortadoğu’nun tamamını ele geçirebilecek güçte iken, bunu yapmıyor! Neden? Çünkü herkes için ortak bir beklenti var! Ve burada kendi aralarında bir anlaşma var!
Hepsi de diyor ki; “Birbirimizi yok edeceğimize oyalanalım!”
Reelde bu insanların birbirleriyle savaşma gibi bir kudretleri yok!
İran ve Rusya petrole sahip fakat Amerika’nın doları olmadan geçinemeyecek kadar da aciz!
Aralarında ortak kuralları koyabilecek bir hakem lazım…
Bir hakem gelmeli!
Aksi taktirde Suriye politikası daha 100 sene sürer…
Her iki tarafında birbirine savaş açacak yeterliliği yok!
Çünkü kimse sonunu kestiremiyor!
Ortada karmaşa ve oyalamadan başka hiçbir şey yok!
Büyük bir yalan zincirinin etrafında hepsi oyalanıyor!
Görünen tabloda; “Türkiye ve Ortadoğu bu süreci en az hasarla nasıl atlatır?” Biz bunun derdindeyiz ve bunun için çalışıyoruz. Tabii bu olayın bilinen kısmı…
Bilinmeyen kısmı ise bu çatışma ortamında galip olan tek ülkenin Türkiye olacağı!