Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı operasyona sert sözlerle tepki gösterdi. Saraçhane’de toplanan on binlere seslenen CHP Lideri Özel "Demokrasi tarihinin en karanlık 2. gününü yaşıyoruz. İmamoğlu'nun elini bükemediler, bileğini yargı sopasıyla kırıyorlar. Anayasa artık tamamen askıda" şeklinde konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamasının ardından peş peşe açılan soruşturmaların ardından bugün şafak vakti düzenlenen operasyonla evinden gözaltına alındı.

CHP'NİN ÇAĞRISINA ON BİNLER AKIN ETTİ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından tüm kurmaylarıyla İstanbul'a gelerek, bütün vatandaşları Saraçhane'ye İBB binasının önünde toplanma çağrısında bulundu.

Binlerce insan CHP'nin çağrısı üzerine, Türk bayrakları ve dövizleriyle Saraçhane'ye akın etti, "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Tayyip içeri, Ekrem dışarı", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek" sloganlarını attı. Vatandaşlar; "Bugün susarsan yarın sustururlar", "Seni cumhurbaşkanı yapacağız" dövizleriyle alanda yer aldı.

CHP Lideri Özel Saraçhane'de toplanan kalabalığa hitap etti.

İmamoğlu gözaltına alınmıştı! Bakan Yılmaz Tunç: Sokak çağrıları yapmak asla kabul edilemez İmamoğlu gözaltına alınmıştı! Bakan Yılmaz Tunç: Sokak çağrıları yapmak asla kabul edilemez

"19 MART DARBE GİRİŞİMİDİR"

Özel'in konuşmasından öne çıkan satırbaşları...

Kimsenin kafası karışmasın, dünden beri olan bitenin bir adı var. O adı koyalım, dünden beri olan biten bir darbe girişimidir. 19 Mart darbe girişimidir. Bugün milletin iradesiyle yargı darbesiyle elinden alınmak istenmektedir. 

"DEMOKRASİ TARİHİNİN EN KARANLIK 2. GÜNÜNÜ YAŞIYORUZ"

İstanbulluların tam 3 kez üst üste büyükşehire seçtikleri, emanet ettikleri, sizlerin kardeşim, ağabeysi, evladı Ekrem İmamoğlu'na yapılan darbe girişimi milli iradeye yapılan darbe girişimidir. Demokrasi tarihinin en karanlık 2. gününü yaşıyoruz. Ortada ne yolsuzluk vardır ortada ne bir terör örgütü ne bir çıkar örgütü vardır. Ama ortada minareye kılıf uydurmaya çalışan, görevlendirilmiş yargı cellatları vardır. Ne diyeceklerdi? Ekrem İmamoğlu'nun aday olmasından, Recep Tayyip Erdoğan korkuyor, o yüzden mi gözaltına aldık diyeceklerdi?

Saraç-1

"BUNU KİMİN YAPTIĞINI BİLİYORUZ"

Adı hukuksuzluktan başka bir işle anılmayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı sadece bir aracıdır. Bir başsavcı, bir savcı, bir büyükşehir belediye başkanını, dünyanın çok bildiği şehrin belediye başkanını, Türkiye'nin gözbebeği, en büyük metropolün belediye başkanını haksızca iftiralarla, kumpaslarla aynı anda 5 dava açarak, Ekim'den bu güne 25 yıllık hapis cezası isteyerek. 35 yıl önce yüzlerce arkadaşıyla davet edilip geçiş yaptığı, 2 ders hariç, daha önce aldığı derslerden 10 tanesini yeniden aldığı, diplomasını aldığı üniversitenin 31 yıl sonra verdiği diplomasını vicdanı olan bir savcı, hukuku düşünen bir savcı, ülkeyi düşünen bir savcı yapabilir mi? Bunu kimin yaptığını biliyoruz. Bunu yaptıran geceleri uykusundan sıçrayarak uyanıyor ve kendi sesini duyuyor; İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder. Kabusu olan o ses, o ses onu rahat bırakmıyor. Yeniden uykuya dalamıyor. Çünkü o sesi duyuyor. İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır. Allah şahit hepimiz biliyoruz ki Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu ile onunla karşı karşıya girdiği 4 seçimi kaybettiği için. Birinde hazımsızlıkla iptal ettirdiği, bir diğeri tekrar seçim ve geçen yıl 31 Mart'taki üçüncü seçimle 3 seferdir Ekrem İmamoğlu'nu, bükemediği bileği yargı sopasıyla kırmaya çalışıyor.

"TALİMATI ALAN DEĞİŞTİ, TALİMAT VE TALİMATI VEREN DEĞİŞMEDİ"

Bunun için yargıda sözünden çıkmayacak gözü kara, gözünü kin bürümüş birilerini alet ederek ederek yapıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Anadolu'daki Trakya'daki kıymetli seçmenleri, MHP'nin kıymetli seçmenleri, düşünün, hatırlayın 12 yıl önce bu sefer yine başta aynı kişi. Ama bugün FETÖ terör örgütü dediği yapının savcılarına, hakimlerine, ordumuza kumpas kurdurarak ordu bana darbe yapacaktı yalanını uydurarak aynı böyle saldırılar yapıp, bu ülkenin genelkurmay başkanından terörist, kahraman askerlerinden terörist ya da bu ülkenin iyi yetişmiş subaylarından casus çıkartmadı mı? O gün önleri yapan savcılar şimdi ya Zekeriya Öz'ün kaçtığı gibi bir fare gibi kaçıp saklandılar ya da cezaevinde yatıyorlar. Apart değişti, talimatı alan değişti, talimat ve talimatı veren değişmedi. O gün o kötülüğü yaptıran da Recep Tayyip Erdoğan'dı, bugün bunu yaptıran da Recep Tayyip Erdoğan'dır.

Gözaltındaki Ekrem İmamoğlu'ndan yeni mesaj: Hiçbir şey milletin iradesinden büyük değildir Gözaltındaki Ekrem İmamoğlu'ndan yeni mesaj: Hiçbir şey milletin iradesinden büyük değildir

982-1

"MERTÇE BİR MÜCADELE İÇİN BİZ HAZIRIZ"

Demokrasi sessiz yığınların sesidir, hiçbir AK Partili seçmen, örneğin bir futbol müsabakası izlerken hakemin, kendi tuttuğu takımın kendi tuttuğu takımın formasıyla sahaya çıkmasını ister mi? Hiçbir MHP'li kendi kalesinin 1 metre, rakibin kalesinin 10 metre olmasını ister mi? Mertçe bir mücadele için biz hazırız, İstanbul hazır, Türkiye hazır, sana meydan okuyorum. Korkma Erdoğan, var mısın karşımıza çıkmaya, var mısın? Şu meydanda değil de meydana giremeyip dışarıda kalanlar kadar kalabalığı bulabilse, ama bulamıyor.

"ARTIK HİÇBİRİMİZ ELİMİZDEKİ TAPUYA BAKIP EVİM VAR DİYEMEYİZ"

Kıymetli İstanbullular bu mesele artık Ekrem İmamoğlu meselesi olmaktan çıkmıştır. Mesele milletimizin tamamının meselesidir. Dün akşamdan bu sabahtan beri her geçen gün yıpratılan, sayfaları yırtılıp atılan her gün işlevsizleştirilen anayasa tamamen askıdadır. Dün akşam iptal edilen şey, Ekrem İmamoğlu'nun diploması değil Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan herkesi hukuk güvencesi, mal güvencesi, can güvencesidir. Artık hiçbirimiz elimizdeki tapuya bakıp, evim var diyemeyiz. Diplomamıza bakıp mesleğim var, ruhsatımıza bakıp işim var diyemeyiz. Şunu biliyoruz ki kaybettiklerimizi geri almak için Ekrem Başkanı o kirli ellerden kurtarmak için, İstanbul'un iradesine sahip çıkmak için var gücümüzle birbirimize sarılmalı, safları sıklaştırılmalı, meydanları, sokakları hep birlikte doldurmalıyız.

Saraçh

"BU MÜCADELE TEK BAŞINA, BİR PARTİYLE VERİLECEK BİR MÜCADELE DEĞİLDİR"

Bugün, sabahleyin o kararı aldıklarında, bir karar daha aldılar. Ne dediler, '4 gün boyunca İstanbul'da gösteri yürüyüşü, toplantı, toplanmak yasaktır'. O kararı alanlara, aldıranlara söylüyorum, bu alanı görüyor musun? Bu meydanı görüyor musun? Bu mücadele tek başına, bir partiyle verilecek bir mücadele değildir. Biz Ekrem Başkan'ın arkasına yüzler, binler, on binler, milyonlar tüm Türkiye geçeceğiz, o yürüyecek, biz yürüyeceğiz. Ey Erdoğan meydanı duyuyor musun? Sen meydanlardan korkarsın, kalabalıklardan korkarsın, sokaklardan korkarsın ama İstanbul senden korkmuyor.

"SİZLER SEL OLDUNUZ, AKTINIZ KOŞTUNUZ GELDİNİZ"

Bugün Ekrem Başkan gözaltına alınıp, Vatan Emniyet'e götürüldü. Sizler sel oldunuz, aktınız koştunuz geldiniz. Ekrem Başkan'la her ne kadar görüştürmeyiz deseler de sizin gücünüzle, sizin enerjinizle, sizin enerjinizle avukatlarınız gittiler görüştüler. Ekrem Başkanın tüm gençlere, tüm üniversitelere, tüm sokaklara, tüm meydanlara, tüm yiğitlere binlerce selamı var, sizleri selamlıyor.

Sarçhane3

"PAZAR GÜNÜ HEP BİRLİKTE SOKAKLARDAYIZ, SANDIKTAYIZ, MEYDANLARDAYIZ"

Hem benim hem partimin hem adayımızın çok önemli bir tespitimiz, çağrımız var. Biliyorsunuz CHP bütün demokratik süreçlerini işletip bütün karar organlarını çalıştırıp bir kararı bütün üyeleriyle birlikte vermek için cumhurbaşkanı adayını tüm üyeleriyle birlikte belirlemek için önemli bir adım attı. Bir çağrı yaptı ve kısa şubat ayı içinde 250 bin yeni üyesiyle birlikte 1 milyon 750 bin üyesiyle bir yola çıktı.

Ancak şimdi yeni bir çağrımız var. O çağrı da şudur; dünya siyaset tarihi tek adamların, diktatörlerin nasıl geldiklerini, nasıl bir ülkeyi ve kıtaları felaketlere sürüklediklerini yazar. Ancak dünyada tek adamların, diktatörlerin nasıl gittiği konusunda örneğin geçmişte 'Arap baharı' denilen dönemde bir meydana milyonların inmesi dışında bir çare, bir seçenek yoktur.

Şimdi buradan Ekrem Başkan'ın selamıyla ve CHP olarak sadece CHP'lileri değil tüm siyasi görüşten ama bu diktatörlükten, bu tek adam rejiminden bıkan, yoksulluktan, işsizlikten, açlıktan, güvencesizlikten, gelecek kaygısından bıkan milyonları pazar sabahı kalkmaya sokaklara dökülmeye, CHPlileri bir sandıkta cumhurbaşkanı adayını belirlemeye, olmayanları diğer sandıkta dayanışmalarını göstermeye, Ekrem Başkan'a Türkiye'nin gelecek cumhurbaşkanına sahip çıkmaya çağırıyorum.

"KALKIN VE BU ÜLKEYİ KURTARIN"

Pazar günü binler, on binler, milyonlar, on milyonlar hep birlikte sokaklardayız. Sandıktayız, meydanlardayız. 86 milyonu itiraz etmeye, 86 milyonu ses yükseltmeye, 86 milyonu sesini duyurmaya, yanındakini ikna etmeye uzaktakine sesini duyurmaya mücadeleye ayağa kalkmaya davet ediyorum. Kalkın ve bu ülkeyi kurtarın. Davetim Ekrem Başkanın sizlere hep söylediği gibi 23 Mart Türkiye'nin baharıdır. 23 Mart'ta sandık gelecek Ekrem gelecek, dertler bitecek.

"EKREM BAŞKAN GÖZALTINDAYKEN BİZE UYKU YOK"

Siz var oldukça, siz çağrılınca koşup geldikçe, siz bu cesareti gösterdikçe bizi yenemeyecekler. Ekrem Başkan’ı yenemeyecekler, bileğimizi bükemeyecekler. Biz kazanacağız. Siz kazanacaksınız, Türkiye kazanacak. Size inanıyor, size güveniyoruz. Hep beraber şunu bir kez daha ifade edelim ki; Ekrem Başkan gözaltındayken bize uyku yok, Ekrem Başkan gözaltındayken bize durmak yok, Ekrem Başkan Vatan’daysa Vatan’dayız. Çağlayan’daysa Çağlayan’dayız. Yanı başındayız. Onun emaneti Saraçhane’dir. İstanbul Saraçhane’yi ona, onu Saraçhane’ye emanet etmiştir. Buradayız, hep birlikteyiz, Ekrem Başkan’a sahip çıkmak için buradan ayrılmıyor, burayı terk etmiyor, mücadeleyi ve sizin iradenizi sahipleniyoruz."

Dilekimam

DİLEK İMAMOĞLU SARAÇHANE'DE

Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, Saraçhane mitingine gelerek, vatandaşlara şöyle seslendi: "Bugün gözaltına alınan sadece Ekrem İmamoğlu değildir, 16 milyon İstanbul'un iradesidir -Kent Lokantası sayesinde et yüzü gören emeklilerdir, yurtta kalan gençlerdir... Bugün hepimiz gözaltındayız! Gözaltına alınan daha adil, demokratik Türkiye Cumhuriyeti umdudur! Bütün CHP'liler, halkımız, 23 Mart'ta oy verin, kendisini Türkiye Cumhuriyeti'ne emanet etti. Sevdamız bu güzel cumhuriyet. 23 Mart'ta hepimizin sesi gür çıkmalı, hiç fire vermeyeceğiz. 23 Mart'ta oy vereceğiz, bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nı hep birlikte seçeceğiz. Kurtuluş yok hep beraber, ya hep beraber, ya hiçbirimiz!

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan İmamoğlu ailesine destek ziyareti Kemal Kılıçdaroğlu'ndan İmamoğlu ailesine destek ziyareti

"ASLA YILMAYACAĞIZ, PES ETMEYECEĞİZ"

Ben buradan size söz veriyorum asla yılmayacağız, pes etmeyeceğiz. Güzel vatanımıza, Atamızın bize emanet ettiği güzel Cumhuriyetimize el ele verip sahip çıkacağız. Hepinizden ricam, bu büyük kumpas operasyonumuzda yanımızda olun, her zaman birlikte olmaya devam edelim. Alnımız ak, başımız dik. Bunca suçlamaları, adaletsiz ve hukuksuzlukarı kabullenmiyoruz. Kabullenmeyin, kabullenirsen demokrasi ölür, iktidarın rakiplerini belirlediği gün demokrasimizin öldüğü gündür."

Ekrem İmamoğlu’nun şirketine el konuldu Ekrem İmamoğlu’nun şirketine el konuldu

Kaynak: Haber Merkezi