İftar masasını diline dolayıp, kumar masasından “haram lokma
yemedik” diye bağıran bir Cemaatçi Abi’nin himmet/hizmet
çalışmalarına destek için Kimse Yok mu Derneği hesabına SMS ile
POKER yaz 2333’e yolla.
Cemaatin, başkalarının hayatlarını didik didik ederken, paranın
başına koydukları üst düzey yöneticilerinin hayatlarını hiç
görmemeleri çok enterasan. Bence bu kadar kör ve aptal değiller.
Sadece görmezden geliyorlar o kadar. Muhtemelen Samanyolu Holding
Genel Müdür Yardımcısı Ekrem Yalvak’ın Cemaate ciddi oranda parasal
desteği söz konusu. Bu kadar parasal destek de Cemaat tarafından
göz ardı edilemiyor. Zaten Cemaate girip “Abilerden birisi olmak
için” ciddi oranda parasal destek yeterli. Bunun farkında olan
istihbarat teşkilatları para ödemekten kaçınır mı sizce? İçeriye
adam sokmanın zahiren çok zor, ama para varsa çok kolay olduğu bir
Cemaatin mensupları, nasıl olur da içlerindeki herkese bu kadar
güvenebilir? Cemaat, yapacağı her hangi bir operasyonun hangi
istihbarat teşkilatı tarafından yapıldığını bilebilir mi? Eğer her
kafadan bir ses çıkmıyor ve kararlar sadece Pensilvanya kaynaklı
çıkıyorsa bu kadar rezilliğin ve ülkeye verilen zararın sorumlusu
Pensilvanya mıdır?
Cevabını duymak bile istemediğim sorular bunlar.
STV Spikeri Asım Yıldırım’ın da bu rezilliğe; “Kumar oynamışsa
parasıyla oynamış, sana ne bana ne.” Tweet’i ile sahip çıkması ayrı
bir körlük ve sahiplenmişliğin işareti olurken, istifa eden Ekrem
Yalvak, kumar oynadığını reddetmeden “Kimseyi ilgilendirmez” dedi.
Deniz Baykal’ı ve MHP’nin üst düzey yönetimini yatak kasetleri ile
yerlerinden ederlerken, “Sana ne bana ne” lafını duymayı çok
isterdik.
Ekrem Yalvak’ın alelacele görevinden istifa etmesi sonucu yapılan
açıklamada; “Kendisinin Hizmet ile bir bağlantısı yok, sadece
profesyonel yöneticiydi” açıklaması bile hâlâ insanları aptal
yerine koymaya çalıştıklarını gösteriyor. Herkes bilir ki Cemaatte
sadece para kaynaklarının başında olmak için değil, bir çok üst
düzey noktada noktada olabilmek için gönül bağına ve “hizmet
erliğine” gerek vardır ve Cemaat dışında birisinin içeride yaşama
olasılığı yoktur.
Cemaatin abilerinin ablalarının, lüks otellerde verdikleri
iftarları, yaptıkları tatilleri, gezdikleri ülkeleri, kendilerine
verilen ikram bütçelerini, iyi giyinmeleri için verilen ekstra
paraları vs. biliyoruz. Bütün bu harcamaların nasıl ve nerelere
yapıldığını ben bilmiyorum, umurumda da değil. Bunun cevabını kendi
vicdanları verecek.
İnsan zaaflarla yüklüdür. Kimseyi yargılamayor, kınamıyorum. Sadece
kınadığım şey; “Başkalarının hayatına burnunu sokan birisinin
elinde bir kadınla, kumarhane masalarını dolaşmasıdır.”
Konunun özü şudur ki; “Kendisi sırça köşkte oturan, başkasının
camına taş atmasın.”