Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Anadolu Ajansı İstanbul Enerji Forumu'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satırbaşları...
İstanbul Enerji Forumu vesilesiyle sizleri aramızda ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum. Bizleri bir araya getiren Anadolu Ajansımıza ve Enerji Bakanlığımıza kalpten teşekkür ediyorum.
Bu foruma katkı yapan uzmanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Vizyoner çalışmaların artarak devam etmesini diliyorum.
"ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ HAYATİ VE KRİTİKTİR"
Sanayileşme ve gelişmenin temel kaynağı da yine enerjidir. Enerji arz güvenliği gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için hayati ve kritiktir.
Rusya-Ukrayna arasında bininci gününü geride bırakan savaş özellikle enerji alanında dışa bağımlılığın azalmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Avrupalı dostlarımız savaşın tetiklediği enerji krizini en yakından görmüşlerdir.
Dışa bağımlılığın azaltılmasına, enerji maliyetlerinin düşürülmesine önem veriyoruz. Etrafındaki birçok ülkenin aksine kullandığı enerjinin büyük çoğunluğunu dışarıdan satın almak zorunda olan bir ülkeyiz.
"KÜRESEL EKONOMİDEKİ SIKINTILARA RAĞMEN 14 YILDIR KESİNTİSİZ BÜYÜYORUZ"
2023’te petrol ve ürünleri ithalatı 49 milyon ton, LPG 4 milyon ton, doğalgaz 50 milyar metreküp... 2023 yılındaki enerji faturamız yaklaşık 70 milyar dolar. Ciddi bir tutar olan işte bu enerji faturasıdır. Böyle ağır bir ithalat kalemi ile sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı ve gelişmeyi sağlamak her babayiğitin harcı değildir. Son 4 yılda yüzde 5,4 ortalama ile büyüyerek Türkiye farkını ortaya koymuştur. Bölgemizde ve küresel ekonomide yaşanan tüm bu sıkıntılara rağmen 14 yıldır kesintisiz büyüyoruz. Önümüzdeki dönemde de dünya ortalamasının üzerinde büyümeye devam edeceğiz. Enerji ihtiyacımız da yıldan yıla artıyor. Ülkemizin sanayileşme ve kalkınmasından taviz vermeyeceğimize göre elimizin altındaki tüm kaynakları harekete geçirmekten başka çıkış yolu gözükmüyor.
“ENERJİDE HEDEF TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE”
Ekonomi büyüdükçe, nüfus arttıkça, sanayileşme arttıkça enerji ihtiyacımız da artıyor. Elimizin altındaki tüm kaynakları harekete geçirmekten başka bir çıkış yolu görünmüyor. Türkiye olarak bu gerçekler temelinde, madenden petrole, rüzgardan güneş enerjisine kadar her başlıkta ülkemizin potansiyelinde en üst düzeyde istifade etmenin çabasındayız. Enerjide tam bağımsız Türkiye olarak, eleştirilere aldırmadan yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Kim ne derse desin, hiçbir alanda ülkemizi muhannete muhtaç etmemekte kararlıyız. Allah'ın izniyle bundan da geri adım atmayacağız.
"ÜLKEMİZİ MUHANNETE MUHTAÇ ETMEMEKTE KARARLIYIZ"
Madenden petrol ve doğalgaza, rüzgardan güneş enerjisine kadar her şeyden en üst düzeyde istifade etmek için çalışıyoruz. Kim ne ders desin enerji dahil hiçbir alanda ülkemizi muhannete muhtaç etmemekte kararlıyız.
2002’ye kadar yılda ortalama 55 bin metre sondaj yapılmışken, son 10 yılda ortalama 670 bin metre sondaj gerçekleştirdik. Son 22 yılda maden ihracatımız 7 kat artışla 5,7 milyar dolara yükseldi. Borda dünyadaki rezervin yüzde 73’üne biz sahibiz. Altın madeninde sadece ülkemizde değil dünyada da arama çalışmaları yürütüyoruz. Eskişehir Beylikova’da dünyanın 2. en büyük nadir toprak elementleri sahasını keşfettik.
Fosil enerji kaynakları yükselen tepkilere rağmen hakimiyetini sürdürüyor. Doğalgaz ve petrolde 4 derin deniz araştırma gemisi, 2 sismik araştırma gemisi ile dünyanın en modern filolarından birisini kurduk. Karadeniz’de tarihimizin en büyük doğalgaz keşfini gerçekleştirdik ve geçen sene vatandaşlarımızın kullanımına sürdük. Sakarya gaz sahasında günlük üretimimiz 7 milyon metreküpe çıktı.
"GÜNLÜK ÜRETİMİMİZİ 20 MİLYON METREKÜPE ÇIKARTACAĞIZ"
Üretimin artırılması için 1 tane yüzer üretim platformumuzu envanterimize kattık. Günlük üretimimizi 20 milyon metreküpe çıkartacağız. Yani hanelerimizin yarısının ihtiyacını kendi gazımızla sağlayacağız. Oruç Reis gemimiz de Somali denizlerinde çalışmalarına başladı.
Daha önce terör nedeniyle arama yapamadığımız Gabar’da tarihimizin en büyük petrol keşfine imza attık. Günlük 57 bin varilin üzerinde petrol çıkartıyoruz. 66 milyon varillik yeni rezerv keşfettik. Ülkemizin günlük petrol üretimi 155 bin varilin üzerindedir.
Enerji arz güvenliği kadar temiz enerji, iklim değişikliği de tüm insanlığın gündemini meşgul eden konulardır. Çevre ve iklim değişikliğinin vardığı boyutları bir kez daha gördük. Geçtiğimiz yüzyılda bir damla petrolü oluk oluk akan insan kanından daha değerli gören materyalist zihniyetten dünyamız çok çekti. Sömürgeciler sadece insanları katletmediler. Büyük bir çevre katliamı da gerçekleştirdiler.
“BOR MADENİNDE DÜNYADAKİ REZERVİN YÜZDE 73'ÜNE BİZ SAHİBİZ”
Son 10 yılda 670 bin metre sondaj gerçekleştirdik. Madencilik sektörünün GSYH'deki hacmini 4 kattan fazla artışla 270 milyar liraya çıkardık. Bor madeninde dünyadaki rezervin yüzde 73'üne biz sahibiz. Bu alanda yüzde 60'ın üzerinde pazar payıyla küresel ölçekte liderliğimizi koruyoruz. Yurt dışında da arama faaliyetleri yürütüyoruz. Nijer'de 2025 yılında altın sahasında üretime başlamayı planlıyoruz. İleri teknolojide nadir toprak elementlerinde büyük keşfe imza attık. Eskişehir'de dünyanın ikinci en büyük nadir toprak elementlerini keşfettik. Bu sahadaki üretimi geliştirerek önemli tedarikçi haline gelmeyi hedefliyoruz.
ANA MUHALEFETE ELEŞTİRİ
CHP'nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi. Bizi çarşıya pazara davet ediyorlar. Biz çarşıdan pazardan gelirken siz gidiyordunuz. Biz siyasi parti olarak çarşıda pazarda muhalefetten çok daha güçlü bir şekilde zaten varız. CHP Türkiye'nin enerji alanında gurur kaynağı olan projelerini neden bir kere ziyaret edemedi? Akkuyu Santralimizin ne işe yaradığından acaba Sayın Özel'in haberi var mı? Sayın Özgür Özel önce kendisi Türkiye'nin enerji yatırımlarını tanısın buraları ziyaret etsin.
BÜTÇE GÖRÜŞMESİNDEKİ GERGİNLİK
Gazi Meclisimizin çatısı altında önceki gün şahit olduğumuz şiddet görüntülerine kaba kuvvete müsamahamız yoktur. Komisyon basarak komisyonda terör estirerek muhalefet yaptıklarını zannedenler derin bir yanılgı içindedir. Biz şehir eşkıyalığına boyun eğmedik bundan sonra da eğmeyiz. CHP'nin bölücü örgütün siyasi aparatlarıyla kurduğu ittifak CHP'yi enfekte etmekte zehirlemekte şiddete meyilli hale getirmektedir. CHP'nin bu kantin solculuğu alışkanlığından kendisini kurtarmasını ümit ediyorum."