Fadime Nefes, Funda Peri, Aslan Miraç, Masal Işık ve Aras Bulut Akcan kardeşler İzmir'de meydana gelen bir yangın sonucu yaşamlarını yitirdiler. Türkiye'yi derinden sarsan bu olay sonrası 'Çocukların ölümünün önüne geçilebilir miydi?' sorusu gündeme taşındı.
Ölen çocukların babasının cezaevinde oluşu, geride kalan anne ve beş çocuğun çok zor şartlarda hayatta kalma mücadeleleri sonrası Aile Bakanlığı farklı zamanlarda çeşitli girişimlerde bulunmasına karşın anne ve babanın çocukları devlet korumasına vermediği açıklandı.
Bu açıklama sonrası gündeme, "Medeni Kanun’un 348. maddesine dayanarak çocuklara devlet koruması yolu açılabilir miydi?" sorusunun cevabı aranmaya başlandı.
ÖZLEM ZENGİN DÜZENLEMEE TEKLİF ETTİ
İzmir'de bir evde çıkan yangında ölen 1, 2, 3, 4 ve 5 yaşındaki 5 kardeşin ölümü sonrası AK Parti Grup Başkanvekili ve Hukukçu Özlem Zengin bir açıklama yapmış, bu gibi durumlara karşı devletin yaptırım gücünün artırılması teklifi gelmişti. AK Partili Zengin açıklamasında, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çocukların yeteri kadar bakılmadığını gördüğü için bu çocukların 5'ini de devlet korumasına almayı önermiş, aile bu öneriyi reddetmiş. Aileler buna müsaade etmiyorsa bunun karşısında, devletin, kamu kurumlarının elini güçlendiren bir düzenleme yapılması gerekiyor." ifadelerini kullanmıştı.
TÜRK MEDENİ KANUNUNDAKİ 348. MADDE DETAYI
Bu açıklama sonrasında Türk Medeni Kanunu’nun 348. maddesi gündeme geldi. Bu maddede, Anne babanın deneyimsizliği, hastalığı veya çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması’ gibi durumunda aile hâkimince anne ve babanın velayetine son verilme kararının verilebileceği belirtiliyor. Böyle bir durumda mahkeme tarafından, çocuklara bir vasi atanmasının da önü açılıyor. Bu sürecin işlemesi için de sadece Bakanlık değil çocuğun tehlikede olduğunu öğrenen herkes ilgili mahkemeye başvurarak bu sürecin işlemesini sağlayabiliyor. Bu durumda aile mahkemesi veya asliye hukuk mahkemesi öne yetkilendirildiği kaydediliyor.
ÇOCUKLARA VASİ ATANABİLİRDİ DETAYI
İzmir'de beş çocuğun ölümü sonrası ortaya çıkan bilgilerde ailenin evine 18 kez gidildiği ve ama ailenin çocukları vermek istemediği bilgisi yetkililerce paylaşılmıştı. Böyle bir durumda velayetin kaldırılması için Cumhuriyet başsavcılıkları, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve Aile Bakanlığı devreye girebiliyor. Bu kurumlar velayetin kaldırılmasını talep edebiliyor.
Ancak bu durumda da çocukları ailen ayırmak sosyal hizmetler uzmanları için de ayrı bir zorluk taşıdığı ve bunun kararının verilemsinin çok da kolay bir süreç olmadığına vurgu yapılıyor.