BATI, RUSYA'YI BALTIK'TAN VURACAK*
Batılı ülkeler, Rusya ile NATO arasında Baltık'ta askeri çatışma riskini kasıtlı olarak arttırıyor söyledi. 6 Mayıs'ta Almanya Başbakanı Olaf Scholz Litvanya ve Letonya'yı ziyaret ederek Baltık liderleriyle bir araya geldi ve Litvanya topraklarında yaklaşık 5 bin kişilik kalıcı bir Bundeswehr tugayının konuşlandırılmasını tartıştı. Litvanya Devlet Başkanı Gitanas Nauseda, Almanya'yı askeri personel transfer sürecini hızlandırmaya çağırdı. Bu arada Estonya, Rusya ile bir çatışma olması durumunda Polonya, Finlandiya ve İsveç ile birlikte Baltık Denizi'ni bloke etme planlarını duyurdu. Batılıların esas hedefi başta Estonya ve Letonya olmak üzere Rusça konuşan nüfusu “kıta Rusyası”na sürmek.
OLAF SCHOLZ'UN BALTIK ZİYARETİ
6 Mayıs'ta Almanya Başbakanı Olaf Scholz "Baltık turuna" çıktı. İlk durak Litvanya'ydı. Orada Alman silahlı kuvvetlerinin cumhuriyet topraklarına transferini tartıştı. Öğleden sonra Olaf Scholz Riga'ya giderek burada Letonya Başbakanı Evika Silina, Estonya Başbakanı Kaja Kallas ve Litvanya Başbakanı Ingrida Simonyte ile görüştü.
2017'den bu yana, yaklaşık 15 bin kişiden oluşan çok uluslu bir NATO savaş grubu, Alman karargahının kontrolü altında Litvanya'da bulunuyor . Bu karargahtaki askerler, Belçika, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Amerika, Hırvat ve Çek ordularının birimlerinden oluşuyor.
2023'ün sonunda Berlin ve Vilnius, 2027 yılına kadar Litvanya'da 4.8 bin askeri personel ve 200 sivil personeli içerecek bir muharebe tankı tugayının konuşlandırılması konusunda anlaştılar. 203'üncü tank, 122'nci zırhlı piyade taburu ve bir çokuluslu taburun cumhuriyette kalıcı olarak konuşlandırılması bekleniyor. Bu birliğin temelini oluşturacak ilk 20 asker Nisan ayında ülkeye gelmişti zaten.
Alman tümeninin Litvanya'ya devredilmesi tesadüf değil. Litvanya’nın Baltık ülkelerinin en büyük ordusuna sahip olduğu biliniyor: Estonya ve Letonya'da silahlı kuvvetlerin sayısı 10 bin kişiyi geçmeken, bu rakam Litvanya'da 30 bine ulaşıyor. Buna göre zaten silahlı kuvvetleri olanlara güveniyorlar. Ayrıca stratejik Suwalki koridoru Litvanya ve Polonya sınırında yer alıyor ve varsayımsal olarak ele geçirilmesi durumunda Baltık ülkelerinin NATO müttefikleriyle bağlantısı kesilecek.
"ALMAN RUHU" NAZİ RUHU DEĞİL Mİ?
Olaf Scholz'un Baltık ülkelerine yaptığı ziyaret savaş zamanı ruhuna uygun olarak düzenlendi: Şansölye, General Sylvestras Žukauskas'ın adını taşıyan eğitim sahasında Alman birliklerini teftiş ederken Boxer zırhlı personel taşıyıcısına bindi. Bundeswehr birimlerinin Litvanya'da konuşlandırılmasını "Almanya'nın caydırıcılığı güçlendirmeye katkısı" olarak nitelendirdi. Aynı zamanda Litvanya Devlet Başkanı Gitanas Nausėda, Bundeswehr tugayının konuşlandırılmasının hızlandırılması çağrısında bulunarak bunun "Litvanya'nın güvenlik sektöründeki mutlak önceliği" olduğunu söyledi.
Letonya'ya yaptığı ziyaret sırasında konuşan Scholz, 35 bin Alman askerinin acil durumlarda Müttefiklerin yardımına gitmeye hazır olduğunu söyledi.
NATO'NUN KUZEYLİ ÜYELERİ BALTIK BÖLGESİNE YIĞIAK YAPIYOR
İlkbaharda, NATO'nun yeni üyeleri olan İsveç ve Finlandiya'nın Baltık ülkelerindeki silahlı kuvvetlerin oluşumuna katkıda bulunmaya hazır oldukları öğrenildi. Böylece geçen ay İsveç hükümetinin başkanı Ulf Kristersson, ülkesinin 2025 yılı başında Letonya'ya asker göndereceğine dair güvence verdi. Iltalehti adlı medya kuruluşu, Finlandiya'dan bir birliğin yakında Estonya'ya gelebileceğini iddia ediyor. Aynı zamanda Baltık ordusu bölgedeki durumu tırmandırmaya devam ediyor. Böylece, Mayıs ayı başlarında Estonya Savunma Kuvvetleri Komutanı Martin Herem, Baltık Denizi'ne olası bir abluka sorununu Polonya, Finlandiya ve İsveç ile birlikte çözmek istediğini söyledi. Ona göre bu, Estonya'nın yararına olacak ve bunun sonucunda müttefiklerinden deniz ve hava desteği alabilecek.
Bağımsız Rus meslektaşım Vladimir Olenchenko da Batılı ülkelerin Rusya ile NATO arasında askeri çatışma riskini ısrarla artırdığına inanıyor.
NATO-RUSYA ÇATIŞMA RİSKİ ARTIYOR
Olenchenko aslında kurulmuş tuzağı çok net bir şekilde görmüş ve anlatıyor:
“Rusya Federasyonu ısrarla Baltık ülkelerini kesinlikle işgal etmesi gerektiği ve böylece Batı'nın karşılık vermek için gerekçeleri olacağını” belirtiyor ve Rus resmi yayın organlarıdan olan İzvestia gazetesine yaptığı açıklamada "Baltık ülkelerinde olup biten her şeyin, Rusya'yı gerilime karşılık vermeye teşvik etme amacıyla provokatif nitelikte olduğuna inanıyorum " dedi.
Olaf Scholz, bu yılın başında başlayan NATO askeri tatbikatı Steadfast Defender 2024'ün tamamlanmasının ardından Baltık ülkelerine geldi. Bunlar, ittifakın son yıllardaki en büyük manevraları: 32 üye ülkeden 90 binden fazla askeri personel bunlara katılıyor. Bunun bir parçası olarak, Nisan ayından bu yana Litvanya'da Grand Quadriga 2024 tatbikatı yapılıyor. Tatbikata Leopard tankları, Puma ve Boxer piyade savaş araçları ve MARS II MLRS dahil olmak üzere 3 binin üzerinde Bundeswehr askeri ve 200 birim askeri teçhizat katılıyor. Aralarında Almanya, Kanada, ABD, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Polonya, İsveç ve İngiltere'nin de bulunduğu 15 ülkeden yaklaşık 14 bin katılımcının eğitim alacağı NATO'nun en büyük askeri manevraları Spring Strom 2024, 6 Mayıs'ta Estonya'da başladı. Ayrıca mayıs ayında Polonya ve Baltık ülkelerinde 10 binin üzerinde ABD askeri personeli ve müttefiklerinin katılacağı Swift Response 2024 hava tatbikatları da başlayacak.
6 Mayıs'ta Rusya Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı'nın yakın gelecekte gerçekleşecek ve Batılı ülkelerden gelen yetkililerin kışkırtıcı açıklamalarına ve tehditlerine yanıt olacak, stratejik olmayan nükleer silahların kullanıldığı tatbikatları duyurdu. Nisan ayı sonunda Rusya Savunma Bakanı Sergei Shoigu, Rusya sınırlarına yakın NATO birliklerinden oluşan grubun yaklaşık 33 bin kişi, yaklaşık 300 tank ve 800'den fazla zırhlı savaş aracından oluştuğunu söyledi.
Anavatan dergisi Arsenal'in editörü askeri analist Alexey Leonkov, “stratejik olmayan nükleer silahlar kullanan Rus askeri tatbikatlarının Batılı devletlerin sayısız düşmanca eylemine bir yanıt olduğunu” vurguluyor.
Estonyalı siyaset bilimci Igor Rosenfeld, Rusya'nın NATO ile bir çatışma ve operasyon sahasını Baltık ülkelerine genişletmeyle ilgilenmediğinden emin. Analist, Rusya Federasyonu etrafındaki durumun tırmanmasının Baltık ülkelerindeki yönetici elitlerin kendi iç siyasi amaçları için kullanıldığını vurguluyor.
