İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABD Kongresinde yaptığı konuşmasındaki iddialara Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan sosyal medya hesabı X'yen cevap geldi.

Fahrettin Altun'un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yer alan ifadeler şu şekilde;

“Gazze’de Yeterince Yiyecek Alamayan Filistinliler Varsa, Bunun Nedeni İsrail’in Bunu Engellemesi Değil, Hamas’ın Bunları Çalmasıdır” İddiası

“İsrail, Uluslararası Hukukun Gerektirdiğinin Ötesinde, Sivillere Zarar Vermemek için Tarihteki Herhangi Bir Ordunun Aldığından Daha Fazla Önlem Aldı” İddiası

“İsrail, Sivilleri Kasten Hedef Almıyor” İddiası “Hamas 7 Ekim’de Bebekleri Yaktı” İddiası “Refah’ta Neredeyse Hiç Sivil Öldürülmedi” İddiası

“GAZZE’DE YETERİNCE YİYECEK ALAMAYAN FİLİSTİNLİLER VARSA, BUNUN NEDENİ İSRAİL’İN BUNU ENGELLEMESİ DEĞİL, HAMAS’IN BUNLARI ÇALMASIDIR”

İddiası İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Kongresindeki konuşmasında ileri sürdüğü, “Gazze’de yeterince yiyecek alamayan Filistinliler varsa, bunun nedeni İsrail’in bunu engellemesi değil, Hamas’ın bunları çalmasıdır” iddiası doğru değildir.

HAKİKAT 

İsrail tarafından öne sürülen ‘Hamas yardımları çalıyor’ iddiası, İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizce defalarca kez yalanlanmıştır. Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın 9 Ekim’de Gazze’ye yönelik karartma ile ilgili kullandığı, “Elektrik yok, yiyecek yok, su yok, yakıt yok. Her şey kapalı. İnsan hayvanlarıyla savaşıyoruz ve buna göre hareket ediyoruz” şeklindeki ifadeler, Netanyahu’nun iddialarını çürütmektedir. İngiltere merkezli uluslararası bir yardım kuruluşu Oxfam İsrail’in Gazze’ye giren yardımların zamanlaması, yeri ve dağıtım şekli de dahil olmak üzere “tam kontrole” sahip olduğunu belirtmiştir. Oxfam, tüm insani yardım sisteminin parçalanmış olması ve Gazze’deki insanların açlık, ölüm ve hastalıkla karşı karşıya kalmasının İsrail’in kontrolü altında olduğunu bildirmiştir. Ayrıca, Gazze’ye giren insani yardımlar, BM kuruluşları tarafından depolanıp dağıtılmaktadır.

BM’nin Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA’dan Scott Anderson bir açıklamasında, “Herhangi bir yardım almıyoruz, geçiş bölgesinde askeri operasyonlar devam ediyor ve bölge aktif bir savaş alanı” ifadelerini kullanmıştır. Birçok benzer uluslararası kuruluş, Gazze’ye girmek için bekleyen yardımların İsrail tarafından engellendiğini doğrulamıştır.

“İSRAİL, ULUSLARARASI HUKUKUN GEREKTİRDİĞİNİN ÖTESİNDE, SİVİLLERE ZARAR VERMEMEK İÇİN TARİHTEKİ HERHANGİ BİR ORDUNUN ALDIĞINDAN DAHA FAZLA ÖNLEM ALDI”

İddiası İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu’nun ABD Kongresindeki konuşmasında geçen, “İsrail, uluslararası hukukun gerektirdiğinin ötesinde, sivillere zarar vermemek için tarihteki herhangi bir ordunun aldığından daha fazla önlem aldı” iddiası doğru değildir.

HAKİKAT 

Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 172’si çocuk, 10 bin 798’si kadın olmak üzere 39 bin 145 Filistinli hayatını kaybetmiş, 90 bin 257 kişi yaralanmıştır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2022 yılında Uluslararası Adalet Divanı’na başvurarak, “İsrail’in Filistin topraklarını uzun süreli işgali, sömürgeleştirmesi ve ilhakının gözden geçirilmesini” istemişti. Ayrıca Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in bölgede sistematik ayrımcılık yaptığını ve Batı Şeria da dahil olmak üzere Filistin topraklarında inşa ettiği yerleşim yerlerinin yasa dışı olduğuna karar vermiştir. BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını ele alan rapor hazırlamıştır. Albanese’in, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını ele alan “Bir Soykırımın Anatomisi” başlıklı raporu, BM İnsan Hakları Konseyinin 55. oturumu kapsamında yayımlanmıştır. Albanese, komuta yetkisindeki İsrailli üst düzey yetkililerin rutin olarak askerlere “Gazze halkını yok etmeleri” yönünde çağrıda bulunmasının, soykırıma yönelik açık ve aleni teşvikin ikna edici kanıtı olduğunu vurgulamıştır.

Albanese, kanıtların, bu soykırım kışkırtmasının sahadaki askerler tarafından içselleştirildiğini ve uygulamaya konulduğunu da gösterdiğini ifade etmiştir. Uluslararası Af Örgütü, raporun soykırımı önlemek için uluslararası eylemi teşvik etmesi gereken “çok önemli kanıtlar” sunduğunu bildirmiştir.

Editör: Çağrı Fatih CEBECİ