Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında terör örgütü PKK’nın
elebaşısı Abdullah Öcalan’ın mesajı okunmuş, Öcalan’ın “PKK’nın
Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşık 40 yıldır yürüttüğü silahlı
mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uymak için bir
kongre yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim.” açıklaması
PKK’nın silah bırakacağı söylenilerek tarihi bir açıklama olarak
görülmüştü. 7 Haziran seçimlerden önce KCK’nın Öcalan’ın yaptığı bu
çağraya uyarak kongreyi toplayıp PKK’nın Türkiye’ye karşı silah
bıraktığını ilan edeceği bekleniyordu. Ancak, Ağrı Diyadin'de
vatandaşların da katıldığı ağaç dikme etkinliği için önlem alan
askerlere PKK'lı teröristlerin ateş açmasıyla başlayan çatışmalarda
1'i üsteğmen 3'i uzman 4 askerimiz yaralanması PKK’nın kongreyi
toplama konusundaki tutumu direk seçimle alakalı olduğunu ortaya
koyuyor.
10 MADDELİK TALEPLER YERİNE GETİRİLMEZSE...
Abdullah Öcalan’ın bu çağrısına karşılık, Dolmabalçeki görüşmede
HDP’nin10 maddelik talepleri hükümet tarafında kabul görülmüştü.
Kandil her defasında Dolmabahçe’de kabul edilen 10 maddelik o
talepler yerine getirilmezse silahsızlanmak için kongreyi
toplamayacağını söylüyordu. Ağrı’daki saldırıyla bunun gerçek
olmadığı aslında asıl gerçeğin gizlemek için dile getirilen bir
söylem olduğu ortaya çıkmış oldu.
Öcalan’ın yaptığı çağrıya rağmen PKK’nın seçimden önce geri
çekilmemesin nedeni bölgedeki psikolojisini kaybetmemek
istememesidir. Bu psikoloji onlar için önemli. Zira bu bağlamda PKK
bölgede toplantılar yapıp HDP’ye oy istiyor ki biz bunu hem yerel
seçimlerde hem de Cumhurbaşkanığı seçimlerinde gördük.
HDP İKİLİKÇİ BİR SİYASET İZLİYOR
Oyu kim ister? Siyasal zeminde mücadele eden gruplar, siyasi
partiler, ister. PKK kimki halktan oy isteme cüretini gösteriyor.
Burada HDP’nin özellikle de Selahattin Demirtaş’ın tavırlarına
baktığımızda HDP ikilikçi bir strateji izliyor. Başbakan’ın da
dediği gibi Batı’da farklı Doğu-Güneydoğu’da farklı bir söylem dile
getiriyor. Daha doğrusu kendini böyle yapmak zorunda
hissediyor.
SEÇİMDE YANLIŞ YAPMAYIN BAKIN HEMEN
YANIBAŞINIZDAYIZ
PKK’yı kullanarak Kürt halkı üzerinde baskı oluşturarak seçimlerde
oy devşirme peşinde olan bir HDP var. HDP İmralı ve Kandil’in
direktifleri doğrultusunda siyaset yapıyor. Kandil’in bölge halkına
asarız, keseriz, öldürürüz, aklınızı başınıza alın ha! gibi tehdit
vari açıklamaları dışarıdan bakıldığında HDP’ye oy kazandırıyor
gibi görünebilir. Ancak çözüm sürecinin getirdiği barışın ve
huzurun bölge halkı tarafından tadına varılması sonucunda Kandil’in
tehditleri bölgede çok büyük bir rahatsızlığa sebebiyet veriyor.
(Diyarbakır'daki çocuklarını PKK'ya vermek isteyeyen annelerin baş
kaldırısı ve Ağrı'da yaralanan askerlerimizin vatandaşlar
tarafından taşınması bunun en küçük örneği) Bölge insanı HDP’ye
hitaben biz size oy veriyoruz siz ise sokağa çıkıp sokakları
terörize ediyorsunuz, insanları linç ediyor, evleri, araçları
kundaklattırıyorsunuz artık yeter. Bundan sonra sizin
dayatmalarınız değil kendi irademiz hüküm sürecek demesinden PKK
korkmuş olmalı ki seçim arefesinde dağdan inip kırsalda ellerinde
silahla geziyorlar ve oy kullanacak halka mamluyu doğrultarak, "Biz
buradayız, silah bırakmadık. Hemen yanı başınızdayız. Seçimde
yanlış yapmayın" mesajını iletiyor.
DEMİRTAŞ BARAJ KORKUSUNDAN MI PKK'YA GÖZ
KIRPTI?
PKK, milleti baskı altında tutmaya, korku salmaya çalışarak HDP’ye
oy toplamanın peşine düştü. Bunuda yapmaya devam edecek gibi
görünüyor. Çünkü kendilerine göre gerekçeleri de var. Barajda
boğulup kalmamak. Selahattin Demirtaş’ın HDP’nin barajı aşma
konusunda bir hafta önce söylediği sözle şimdiki sözleri arasında
çok fark var. Zira Demirtaş bizim bir baraj sorunumuz yok biz
11-13’lerdeyiz derken şimdilerde ise biz barajın sınırındayız
diyerek PKK’nın bölge halkına manmuyu göstermesine göz
kırpıyor.
HDP BİR ELİNDE KALAŞNİKOFLA HALKA KORKU SALARKEN DİĞER
ELİNDE İSE...
HDP’nin milletvekili adaylarına baktığımızda Kemalist, ulusal
kesimin oylarına alma çabası içinde olan bir HDP var. Taksim,
Nişantaşı, Kadıköy, Bebek’in sempatisini kazanmak isteyen bir HDP
var deniliyordu. Demirtaş , bir yandan Türkiye’nin partisiyiz
açıklamasıyla Batı’da oy hesabı yapıyor, muhafazakar ve Alevi
adaylar göstererek dindarların ve Alevilerin oylarına talip
olduğunu söylüyor, bir yandan da Doğu ve Güneydoğu’da PKK’dan medet
umuyor. Daha doğrusu HDP, bir elinde kalaşnikofla halka korku
salarken diğer elinde ise seçim nutkuyla Nişantaşı’nda, Taksim’de,
Kadıköy'de naralar atıyor. Peki bu nasıl olacak?