Abdullah Öcalan'ı kim terörist başı yaptı?
Geçen haftalarda Abdullah Öcalan ile ilgili yıllar önce yayımlanmış bir röportaj okudum. Röportajı yapan gazeteci kendisine soruyor;
"Abdullah Öcalan bu hayat, hayat mıdır? İnsan hayatında bir defa olsun gün yüzü görmek ister, rahat etmek ister!"
O da diyor ki; "Ben hayatımda 3 defa rahat ettim, onun dışında hiç gün yüzü görmedim. Bu işin başına GETİRİLDİĞİM günden beri (Dikkat edin getirildiğim diyor, geldiğim demiyor!) 3 defa rahat ettim."
"Birincisi" diyor "Oluşumu kurarken sosyalist kuvvetler birliğinin yıkılıp, parçalandığı gün bir oh çektim, çünkü egemenlikler üstümden kalktı.
"İkincisi" diyor "Suriye'den alındığım gün çok rahat ettim, çünkü o zaman da Suriye rejimi üzerimizde çok baskı uyguluyordu!"
"Üçüncüsü ise ceza evine atıldığım gün! İşte en büyük oh u o zaman çektim!"
Şimdi kelimeleri parçalayıp, bölüp bir yere vardıralım!
Abdullah Öcalan'ın kayınbabası yıllarca milli istihbaratta müsteşarlık yapmış bir adamdır! Durum böyle olunca insanın aklına şeytanca sorular geliyor!
Abdullah Öcalan terörist başıdır! Evet, tamam buraya kadar sıkıntı yok!
Peki, onu kim terörist başı yaptı? Kendi deyimiyle onu, "Bu işin başına kim getirdi?"
Bir olaydan kaçamıyorsan müdahil ol! Olayın içerisine git ve düzeltebildiğin kadar düzelt! Bununla ilgili Osmanlı, Bizans'a karşı çok casus kullanmıştır! Olay başına bela olacaksa içeriye geç, içeriden dağıtmaya çalış!
Dışarıdakiler de bize karşı bu taktiği uyguladı ve uyguluyor!
Tansu Çiller kimin uşağıydı? Mesut Yılmaz kimin adamıydı? Zamanında biz bunlara oy vermişiz...
Kemal Derviş kimdi ya?
Ekonomiyi düzeltsin diye ekonominin başına getirildi, geldi, ekonomiyi batırdı ve gitti!
Abdullah Öcalan'ın röportajını okuduktan sonra anladım ki, işin içerisinde dehşet bir oyun var! Ama bunu yapanlar kesinlikle hükumetler değil!
Derinlerinde anlayamayacağımız şeyler var!
Şimdi Abdullah Öcalan sarayında bütün gün yatıyor. Ekmek elden, su gölden... Jandarmalar hizmet ediyor!
Sebep? Abdullah Öcalan ile kimse temas etmesin! Ne olduğunu, kime hizmet ettiğini kimse bilmesin!
Eğer ki Abdullah Öcalan, Suriye'den alınmasaydı, idam edilecekti!
Abdullah Öcalan'ın getirildiği döneme bir bakın!
Ülkenin felakette olduğu günler, koalisyon dönemi... Üç parti koalisyon yapmaya çalışıyor, yeni 28 Şubattan çıkmışız, sokakta asker görüldüğünde hazır ola geçilen günler...
Böyle bir zamanda Abdullah Öcalan'ı getirdiler... "Ecevit, Abdullah Öcalan'ı getirtti!" dediler! Abdullah Öcalan gece geliyor, sabah Ecevit'in yaptığı açıklamaya bakın! (İlgili haberleri dönemin gazetelerinden bulabilirsiniz.)
"Evet, Abdullah Öcalan Türkiye topraklarına getirilmiştir, benim de az önce haberim olmuştur! Devletimiz büyük bir iş başarmıştır, ayrıntıları daha sonra görüşeceğiz!"
Yeni haberim oldu derken? Pardon? Hani sen getirmiştin?
Peki, biz bunları bağdaştıramayacak kadar aptal mı olduk?
Abdullah Öcalan'ın getirilme videolarına bir bakın!
Müthiş derecede sinyal veriyor!
Abdullah Öcalan uçakta! Göz bandını açıyorlar; yüzleri maskeli arkadaşlar diyor; "Abdullah Öcalan memleketine hoş geldin!"
"Hoşbulduuuuk!" (gülerek) Yani iyi ki geldim, çok şükür....
Yakalanmış, idama gidecek bir adam durumu bu kadar sempatiyle karşılar mı ya?
Yargılanma videolarına bir bakın!
"Ben bu iddiaları kabul etmiyorum! Ben bunları yapmadım! Gidin, bunların hesabını yapanlara sorun! Bu emirleri ben vermedim! Gidin verenlere sorun! Devlet bunları çok daha iyi biliyor!"
Devleti suçluyor!
Türkiye o dönem neyi gördü; Güneydoğu'yu Türkiye'den koparabilmek için dışarıdan bir oluşum kuruldu ve bu Kürtler üzerinden yapıldı!
Genelkurmay zaten kendi arasında bölünmüş! Ulusalcı genelkurmay ayrı, şeriatçi genelkurmay ayrı, sosyalisti ayrı cemaatçisi ayrı...
Güneydoğu ise parçalanıyor!
Eğer PKK sağlam bir örgüt olsaydı tam 7 tane lideri olur muydu? 7 yöneticisi, 7 ayrı ülkeye hizmet ediyor! Her ülkeye bir tane PKK konulmuş. Başında da Almanya var.
Bu kadar kurt senin etrafını sarmış, senden bir parçayı koparacak! Kurtlar içeriyi karıştırırken, o kurtların koparacağı bölüme kendinden bir adam seç!
O yazıyı okuduktan sonra sürece ve duruma olan bakış açım tamamen değişti!
Bu kadar salakça bir şey olamaz!
Terörist başının rahat ettiğini söylediği yerler, insana dokunacak yerler!
Suriye'den alınıyor; "Yaşasın çok rahatım!"
Zindana (!) atılıyor; "Yaşasın çok rahatım!"
Bunu hangi örgüt lideri söyler?
Abdullah Öcalan içeri girdi, DSP birinci oldu! Peki terör durdu mu?
PKK'nın tam 7 tane yöneticisi var. Kimin, hangi başı tuttuğu belli değil! Biriyle anlaşıyorsun, diğeri isyan ediyor, ötekiyle anlaşıyorsun, bu isyan ediyor! Demek ki hepsi birbirinden farklı!
Mesajlara dikkat edin! Ne zaman Türkiye'ye (özellikle PKK ülkelerinden) yabancı biri ziyarete gelse;
"Yok efendim Almanya, Güneydoğu ile ilgili şunları şunları söyledi!"
Almanya'yı ne ilgilendirir Güneydoğu? PKK'nın yuvalandığı ülkelere bakın! 1.sırada Almanya sonra İsviçre, Finlandiya, Fransa, İtalya...
"Gelin, hiç sorun değil!"
Senin Kürtlerden ne çıkarın olabilir? Özetle bu ülkede terör suçundan kaçan her adama kucak açılmış mı? Açılmış.
Bu durumda bu terör örgütlerinin sahipleri onlar mı? Onlar!
Niye Almanya'nın PKK sı, Almanya'ya kaçıyor da, neden Öcalan Türkiye'de? Neden Almanya zamanında Öcalan'ı almadı? Neden o da Fethullah Gülen gibi Amerika'da saraylarda oturup, burayı yönetmedi? Niye İsrail'in merkezinde oturmadı? Oturduğu ülke (sözde) Türkiye ile dostluk ilişkisi yaşayan Suriye idi ve Suriye onu bize vermedi!
Ne kadar çetrefilli sorular var değil mi? Düşününce işin içinden çıkamıyorsunuz.
O dönemde devletin başında koalisyonda kimler vardı? Ve "Abdullah Öcalan asılamaz!" diye imza atanlar kimlerdi?
Abdullah Öcalan'ı asmaktan kimler, neden korktu? Ne ile korkutuldu?
İnanmıyorsanız, buyurun Youtube den ilgili videoları açın, izleyin!
Terörist başı mahkemede bas bas bağırıyor!
"Bu emirleri ben vermedim, sen gidip bana bu emirleri kimin verdiğini araştırsana! Beni yargılayacağına, sen onların peşine düşsene!"
Emiri kim verdi? "Amerika"
Kim verdi? "Almanya"
Kim verdi? "Genelkurmay başkanın falan"
Kim verdi? "Ordu generalin filan!"
"Emri onlar verdi, sen benim üzerime atıyorsun! Ben orada figürandan başka bir şey değilim ki!" diyor adam!
"Müebbet mi vereceksin? Verirsen ver, ben geçer sarayımda yaşarım. İdam mı edeceksin? Edersen et! Ama gerçeklerin çıkmasını istiyorsan, sen komutanlarını bir yargılasana!"
Bu konuda haklı mı?
Evet, kesinlikle haklı...