ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü, Batı Suriye'deki katliamları Suriye geçici hükümeti güçleri ve silahlı gruplara bağladı.

Salı günü yayımlanan 2025 Yıllık Tehdit Değerlendirmesi raporunda HTŞ liderliğindeki geçici hükümet güçleri, Hurras al-Din ve diğer silahlı grupların, Mart 2025'in başlarında kuzeybatı Suriye'deki şiddet olaylarına ve yargısız infazlara karıştığını belirtti.

Söz konusu şiddet, özellikle dini azınlıkları hedef alarak en az 1.500 kişinin ölümüne yol açtı. Ölüler arasında Alevi ve Hristiyan siviller de yer alıyor, buna dair bilgiler Suriye İnsan Hakları Gözlemevi tarafından sağlandı.

Raporda Suriye'deki güç değişiminin uzun süreli istikrarsızlık koşulları yaratarak IŞİD ve diğer aşırıcı terör gruplarının yeniden güçlenmesine olanak sağlayabileceğine dikkat çekildi.

Raporda ayrıca, bazı terörist grupların yeni hükümet güçlerine katılmayı reddettiği ve IŞİD'in, HTŞ'nin demokrasi çağrısına karşı çıkarak yönetime karşı saldırılar düzenlemeyi planladığı ifade edildi.

LAZKİYE - TARTUS HATTINDA YAŞANAN ÇATIŞMALAR

Lazkiye - Tartus hattındaki şiddet, hükümet güvenlik güçleri ile eski Beşar Esad rejiminin kalıntıları arasındaki çatışmaların ardından yayıldı. Esad rejimi kalıntıları arasında İran milisleri de yer alıyor. Aleviler, kalıntılara destek veriyor.

Suriye Savunma Bakanlığı, 10 Mart'ta sahil hattındaki "askeri operasyonun" sona erdiğini duyurdu ve eski rejim hücrelerinin ve üyelerinin Tartus ve Lazkiye'de temizlendiğini iddia etti. Ayrıca, son olayları araştırmak ve mağdurlar için adalet sağlamak amacıyla bir soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Operasyon sırasında, azınlıklara karşı bir dizi katliam yapıldı ve bu durum, Suriye geçici lideri Ahmed Şara'nın sorumluları hesap vermeye çağırarak bir soruşturma başlatacağına söz vermesine neden oldu. Şara, yetkilerini aşan herkesin sonuçlarla karşılaşacağına vurgu yaptı.

SALDIRILAR DA 1000'DEN FAZLA SİVİL HAYATINI KAYBETTİ

Kuzeybatı Suriye'deki saldırılar, Alevi dini grubuna ait binlerce kişinin yerinden edilmesine yol açtı. Birçok kişi, silahlı kuvvetlerin köylerine ulaşmasıyla yaşadıkları korkunç deneyimleri The New York Times'a anlattı.

Birleşik Krallık merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nden alınan son verilere göre, şiddet olaylarında en az 1.500 sivil öldü, bunların 1.400'ü Alevi topluluğunun üyeleriydi.

Ancak, 21 Mart'ta, Suriye genelinde 24 saat içinde yapılan bir dizi kanlı suikast sonucu 72 kişi hayatını kaybetti. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre, bu suikastlar hem sivilleri hem de askeri personeli hedef aldı.

Gözlemevi, kurbanlardan 58'inin Tartus ve Latakia'nın kırsal bölgelerinde öldüğünü belirterek bu bölgelerdeki suikastların Genel Güvenlik ve Suriye askeri gruplarına bağlı silahlı gruplar tarafından gerçekleştirildiğini kaydetti.

Geriye kalan cinayetler; Halep, Deraa, Deyrizor, Şam ve Homs illerinde meydana geldi ancak bu bölgelerdeki failler hakkında daha fazla detay verilmedi.

Bu gelişmeler, Suriye hükümetinin kontrolündeki bölgelerdeki artan kanunsuzluk duygusu ve güvenlik birimleri ile hükümete bağlı militanların devam eden suikast dalgasının arkasında oldukları yönündeki suçlamalarla ortaya çıkıyor.

Kaynak: Yusuf EMİNİ