Alpaslan Türkeş, Son yüzyılın yetiştirdiği, En büyük liderlerden birisidir. 1944 yılında Türkçülük Turancılık davası diye, İnönü’nün mahkum ettiği, Türk milliyetçilerinden birisidir...
Alpaslan Türkeş, Son yüzyılın yetiştirdiği,
En büyük liderlerden birisidir.
1944 yılında Türkçülük Turancılık davası diye,
İnönü'nün mahkum ettiği,
Türk milliyetçilerinden birisidir.
Berat ettikten sonra askerliğe devam etti.
Bana; 'Gelibolu'da subayken, nizamiyede,
İki heykel vardı. Atatürk'ün heykelinin altında yaratan,
İnönü'nün heykelinin altında yaşatan yazıyordu' dedi.
Bunu kınadığını ve İslam imanına aykırı olduğunu söyledi.
Hatta herkesin 'En büyük bilmem ne?
Ondan büyük yok' tabirine de kızardı.
En büyük Allah derdi.
***
Kurmay subay oldu.
Pentagonda eğitim aldı.
Gazinodaki Türk subayları içer, kumar oynar,
Boş işlerle uğraşır derdi.
Ben de içlerine katılmamak için,
Gece eğitim veren ekonomi fakültesine kayıt oldum.
Hanımı da İngilizce kursuna yazdırdım. Onlardan tecrit oldum. Demişti.
Hiç namaz borcu yoktu. Ağzına hiç içki koymamıştı.
ABD nin kafasında ne var ne yok öğrenmişti.
Genel taktik, askeri taktik, kitle psikoloji dersini iyi öğrendi.
Bunu harp akademilerinde ve harp okulunda ders olarak okuttu.
Bu dersleri bize, kurslarda da öğretti.
ABD den dönünce TSK de, NATO şube müdürü olup,
NATO iç hizmet ve askeri nizamnameyi olduğu gibi tercüme etti.
Bana anlattığına göre;
Hatta Osmanlı askeri nizamnamesini de okudum.
Gece yürüyüşlerinde ABD ordusunda ayak yaraları ve dolama oluyordu.
Askerin bir çoğu dökülüyordu.
Bunu Osmanlı nizamnamesinde gördüm.
Türk ordu kanununa da koydum.
Meğer çaresi Ayak tırnaklarını düz kesmekmiş. Dedi.
O Kafasında Türk milletini, ilimde teknikte en üst seviyeye çıkarma,
Ülküsüne hep inanmıştı.
Ülkelerin ekonomi ve sanayileşme ile kalkınacağına inanmıştı.
Türkiye'nin kalkınması için sanayileşmesi gerekiyordu.
Bunun şartlarını da biliyordu.
Bize anlattığına göre, sanayileşmek için;
Emek, hammadde, sermaye, teknoloji ve teşebbüs gerekir demişti.
***
Önce 27 mayıs ihtilalini önlemeye çalıştı.
Teyzesinin oğlunu Menderese göndererek ihbar etti.
İkna edemedi.
Sonra İhtilale karışarak kansız hale getirdi.
Kendisini başbakan müsteşarı yaparak Gürseli Çankaya'ya gönderdi.
Yönetimi ele aldı.
Türkiye'nin sanayileşmesi için 4 ayda alt tabanını kurdu.
TÜBİTAK, DPT, TSE, Türk Kültür araştırma enstitüsü,
Türk gençlik teşkilatı ve sermaye biriktirmek için OYAK ı kurdu.
Devrim arabasının yapılması için emir verdi.
Nükleer teknolojiye geçmek için,
Fizibilite yaptırıp, akkuyuda 1961 bütçesine 30 000 tl koydu.
Üniversitelere yuvalanmış 147 mason profesörü attı.
Bunun üzerine bana söyledi,
Meşriki azam (masonların başı) beni aradı; 'Senden bunun hesabını soracağız' dediğini, söyledi.
Bir gün içişleri bakanlığına gittim.
Müracaattan sonra, bir büro gördüm. Amerikalılar vardı.
Gelen evrakları takip ediyorlarmış. Onlara;
Siz ve biz iki ayrı hükümran ülkeyiz bu yakışır mı? Dedim,
Bana biz anlaşma ile buradayız dediler dedi.
Çıkarken bu büroyu kapatın dedim, dedi.
4 ay sonra Türkeş ve 14 arkadaşı yurt dışına sürüldü.
Türkeş ve arkadaşları hemen seçime gidilmesini istemiyorlardı.
Çünkü yapılacak çok iş vardı.
Ancak İnönü bir önce iktidara gelmek için Milli birlik komitesini ayartarak,
Türkeşi yurt dışına sürdürdü.
Menderesi astırmamak için çok çabaladı. Mektuplar yazdı.
Ama MBK ele geçiren İnönü, Menderesi astırdı.