2024’te YZ’deki gelişmeler, önceki yüksek teknoloji yeniliklerinden çok daha hızlı ilerledi ve gelecekte daha büyük değişimlerin habercisi oldu. Ancak bu hızlı ilerleme, önemli riskleri de beraberinde getiriyor. İnsan gözetimi olmadan YZ’nin hataları, başarıları kadar büyük olabilir.
Üretken ve otonom YZ, medya ve içerik üretiminden sağlık hizmetlerine kadar birçok alanda etkisini hissettiriyor. Özellikle YZ destekli sağlık araçları, teşhis süreçlerinde insan doktorlardan daha iyi performans göstererek sağlık sektörünü kökten değiştirme potansiyeline sahip. Bu gelişmeler, YZ’nin iş dünyasında ve endüstriyel süreçlerde daha fazla yer edinmesine zemin hazırlıyor.
YAPAY ZEKA İNSANSI ROBOTLARI YAYGINLAŞTIRIYOR
YZ’nin gücü aynı zamanda insansı robotların yaygınlaşmasına da öncülük ediyor. Üstel teknolojiler (YZ, kuantum teknolojisi, sağlık teknolojileri ve siber güvenlik gibi) alanında çalışan yazar ve yatırımcı Anders Indset, 2025’in teknoloji dünyasında büyük bir dönüşüm yılı olacağını ve bu değişimin merkezinde insansı robotların yer alacağını belirtiyor.
"Bu yıl büyük dil modelleri (LLM) gündemdeydi, ancak yılın sonunda asıl konuşulan konu tam otonom insansı robotlar olacak" diyen Indset, TechNewsWorld’e yaptığı açıklamada, 2024’te robotik alanındaki gelişmelerin büyük bir hız kazandığını ve tam otonom insansı robotların artık gerçek dünyada kullanılmaya başlanacağını söylüyor.
2025 itibarıyla, YZ destekli robotların daha geniş çapta benimsenmesi, insan-robot etkileşimlerini ileri bir seviyeye taşıyacak. Hizmet olarak robot (RaaS) modelleri sayesinde gelişmiş robot teknolojileri daha fazla sektöre ulaşarak iş dünyasında devrim yapacak. Indset, bu sürecin robotik sektörünü yeniden şekillendireceğini vurguluyor.
"İnsansı robotlar, teknolojiyle olan etkileşimimizi kökten değiştirecek ve YZ’nin farklı alanlardaki kullanımını genişletecek" diye de ekliyor.
YZ’nin Siber Güvenlik ve Biyoteknolojideki Etkisi
YZ, siber güvenlik ve biyoteknoloji alanlarında giderek daha büyük bir rol oynuyor. NCC Group Dijital Adli Bilişim ve Olay Müdahale Global Başkanı Alejandro Rivas-Vasquez, YZ ve makine öğreniminin (ML) siber savaşları daha tehlikeli hale getireceğini ve küresel bağlantılı sistemler nedeniyle bu saldırıların çatışma bölgeleri dışına da taşabileceğini belirtiyor.
Günümüzde siber güvenlik, dijital sistemleri koruma açısından kritik bir rol oynuyor. Ancak gelecekte bu güvenlik önlemleri, doğrudan insanları da koruyacak şekilde genişleyebilir. Nöral arayüzler, biyoteknolojik implantlar, kimlik doğrulama çipleri ve gelişmiş tıbbi cihazlar, insanların teknolojiyle etkileşimini tamamen değiştirebilir.
"Hackerlar, nöral arayüzler aracılığıyla insanların düşüncelerini ve algılarını manipüle edebilir. Bu durum, bireylerin özgürlüğünü tehdit eden bir kontrol mekanizmasına dönüşebilir. Ayrıca, sağlık ve davranış verilerinin implantlar üzerinden sürekli izlenmesi, kötü niyetli aktörler veya baskıcı yönetimler tarafından suistimal edilebilir" diyor Bobbie Walker, TechNewsWorld’e verdiği demeçte.
Bu riskleri azaltmak için teknoloji, sağlık ve gizlilik düzenlemelerini kapsayan yeni etik çerçevelerin oluşturulması gerekecek. Walker, "Dijital biyoetik" standartlarının yanı sıra biyolojik siber güvenlik (bio-cybersecurity) için uluslararası düzenlemelere duyulan ihtiyacın arttığını vurguluyor.
Ayrıca, beyin-bilgisayar arayüzleri (BCI) üzerine yapılan erken çalışmalar, bu cihazların kötü amaçlı yazılımlarla kandırılabileceğini gösteriyor. Walker, implant teknolojisi geliştikçe devlet destekli siber saldırıların ve mahremiyet ihlallerinin artacağını belirtiyor ve güçlü güvenlik önlemlerinin şimdiden alınması gerektiğini ifade ediyor.
YZ Destekli Veri Yedekleme ve Güvenlik Endişeleri
YZ’nin gelişimi, doğal afetler, elektrik kesintileri ve siber saldırılar sonrası kurumların daha hızlı toparlanmasını sağlayacak. N2WS Baş Çözüm Mimarı Sebastian Straub, YZ’nin iş süreçlerini otomatikleştirerek insan hatalarını azaltacağını ve operasyonel verimliliği artıracağını belirtiyor.
YZ destekli veri yedekleme sistemleri, yöneticilerin müdahale ihtiyacını en aza indirerek veri güvenliğini artıracak. YZ, verilerin nasıl kullanıldığını, hangi uyumluluk standartlarına (GDPR, HIPAA, PCI DSS) uyması gerektiğini öğrenecek ve yedekleme işlemlerini buna göre yönetecek.
Ancak Straub, bu sistemlere aşırı güvenmenin ciddi hatalara yol açabileceğini söylüyor.
"2025’te göreceğiz ki YZ her derde deva değil. Felaket kurtarma süreçlerinde insan denetimi olmadan tam otomasyona güvenmek, bazı kritik hatalara neden olabilir" diyor. "Şirketler, otomatik sistemlere fazla bel bağlamanın güvenlik ve uyumluluk ihlallerine yol açabileceğini öğrenecek."
YZ’nin Yaratıcılık ve Eğitimdeki Etkisi
YZ destekli araçlar, iletişim becerilerini geliştirmek için giderek daha fazla kullanılıyor. ChatGPT ve diğer YZ yazım araçları, insan yazım becerilerini destekleyerek daha yaratıcı ve etkili içerik oluşturmayı kolaylaştırıyor.
Turnitin’in YZ Başkan Yardımcısı Eric Wang, öğrencilerin ve içerik üreticilerinin YZ’yi tamamen bir içerik üreticisi olarak görmek yerine, yazım süreçlerini iyileştiren bir araç olarak kullanmaya başlayacağını öngörüyor.
YZ’nin rolü zamanla değişecek. İlk aşamalarda fikirleri düzenlemeye ve genişletmeye yardımcı olurken, ilerleyen aşamalarda metinleri geliştirmek ve daha etkili hale getirmek için kullanılacak. Eğitimciler açısından YZ, öğrencilerin eksikliklerini daha erken tespit etmeye ve onların öğrenme süreçlerine daha fazla katılım sağlamalarına yardımcı olabilir.
YZ Modellerindeki Gizli Tehditler
Yazılım güvenliği platformu Kusari’nin CTO’su ve kurucu ortağı Michael Lieberman, YZ modellerinin giderek daha yaygın hale gelmesiyle güvenlik tehditlerinin de arttığını söylüyor.
"Bazı ücretsiz YZ modellerinin kötü amaçlı yazılımlar içerdiği tespit edildi. Gelecekte bu tür saldırılar daha gizli hale gelecek ve kullanıcılar tarafından fark edilmesi zor olacak" diyor Lieberman.
Özellikle OpenAI, Meta ve Google gibi büyük firmaların devasa veri setleri nedeniyle kötü amaçlı müdahaleleri tespit etmesi zor olabilir.
"2025’te saldırganlar, savunmacılardan daha hızlı hareket edecek. Siber güvenlik, genellikle gelir getiren bir alan olarak görülmediğinden yeterli yatırım yapılmıyor. Ancak büyük bir YZ güvenlik ihlali yaşanırsa sektör bu tehdidi ciddiye almaya başlayacaktır" diyor Wang.
YZ’nin sunduğu fırsatlar kadar getirdiği riskler de büyüyor. 2025, hem büyük teknolojik atılımlara hem de güvenlik ve etik sorunlarına yönelik yeni çözümlere sahne olacak.