Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan TUSAŞ'a yönelik terör saldırısında şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diledi.

Fatih Erbakan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin teröristbaşı Abdullah Öcalan'a yönelik “Şayet teröristbaşının tecriti kaldırılırsa, gelsin DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin” sözlerini eleştirdi. 

TERÖRE KINA

Hain emelleri herkesçe bilinen, ihaneti tescilli PKK'nın devlete ve millete diz çöktüremeyeceğini vurgulayan Erbakan İçişleri Bakanlığının, saldırıyı düzenleyenlerin PKK üyesi olduğunu açıkladığını hatırlatan terörü kınadıklarını belirtti. 

SALDIRININ GÜNDÜZ YAPILMASINA DİKKAT ÇEKTİ

Yeniden refah Lideri Erbakan TUSAŞ'ın savunma sanayisinin göz bebeği, stratejik kurumlardan birisi olduğunu belirten Erbakan, teröristlerin saldırıyı gündüz saatlerinde, ellerini kollarını sallayarak gerçekleştirdiğini söyledi.

"Oradaki jandarma kontrol noktasından teröristler nasıl geçtiler?" sorusunu yönelten Erbakan, geçen sene de İçişleri Bakanlığına saldırı düzenlendiğini anımsatarak, bakanlıkların, stratejik noktaların kolay hedef haline gelmemesi gerektiğini kaydetti.

- "GÜVENLİK VE İSTİHBARAT ZAAFIMIZ OLDUĞUNU GÖRMÜŞ OLDUK"

Fatih Erbakan olayın çok yönlü soruşturulmasını  gerektiğini belirterek şöyle konuştu "Yetkililerin 'Biz terörün kökünü kazıdık, şehirde terörist kalmadı, dağlarda birkaç yüz terörist var, onların da ayakkabı numarasına kadar her türlü istihbaratını topladık' dedikleri noktada böyle saldırıların hiç yaşanmaması gerekir. Ancak maalesef bir güvenlik ve istihbarat zaafımız olduğunu, yetkililerin ifade ettiği gibi terörün de tam manasıyla bitirilmiş olmadığını bu saldırıyla görmüş olduk." 

ÖCALAN'A ÇAĞRIYE TEPKİ GÖSTERDİ: AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN HATIRASINA VURULMUŞ AĞIR BİR DARBE

Fatih Erbakan, şöyle devam etti: "Bu haftanın en önemli gündemi haline gelen terörist başı Abdullah Öcalan'ın İstiklal Harbi'mizi yürütmüş olan Gazi Meclis'imize davet edilmesi ve umut hakkından istifade ederek serbest kalmasına yönelik yapılan çağrıdır. Böyle bir olay, milletimizin terörle mücadelesine, aziz şehitlerimizin hatırasına vurulmuş ağır bir darbedir. 40 sene boyunca Türk'üyle, Kürt'üyle bu kadar kayıplar verdik, şehitler verdik, bu kadar mücadele yaptık, güvenlik güçlerimiz, askerlerimiz gözünü, bacağını, kolunu kaybetti, on binlerce yavru yetim, öksüz kaldı, eşler dul kaldı, ne büyük bedeller ödedik. 'Bütün bu mücadele, bütün bunlar bunun için miydi?' sorusu elbette soruluyor."

Terörden en çok Kürtlerin zarar gördüğüne işaret eden Erbakan, terör yüzünden bölgenin ekonomisinin geri kaldığını dile getirdi.

Fatih Erbakan, şunları söyledi: "Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi ne Abdullah Öcalan ne PKK ne PYD ne YPG ne de tek başına DEM Parti'dir. Çözüm için muhatap aranıyorsa, Kürt halkının temsilcisi siyasi partilerdir, bölgedeki STK'lerdir, kadim aşiretlerdir, oradaki Kürt vatandaşlarımızın kendisidir. Yeniden Refah Partisi olarak doğrudan Kürt vatandaşlarımızın, meşru muhatapların muhatap alınacağı bir çözüm sürecine elbette ki 'evet' diyoruz, bunu elbette ki destekleriz."

- "TÜRKİYE'NİN HAYRINA VE YARARINA DEĞİL"

Kürt vatandaşların haklarının teslim edilmesini herkesten çok istediklerini söyleyen Erbakan, birlik ve beraberlik içerisinde yaşanılmasını arzu ettiklerini vurgulayarak, şöyle konuştu: "Ancak güvenlik güçlerimizden kundaktaki masum bebeklere kadar 50 bin insanın kanı elinde olan bir bebek katilinin, bir teröristin TBMM'de konuşturulması ve umut hakkından yararlanarak özgürlüğüne kavuşturulması her şeyden önce devletimizi ve milletimizi aciz gösterir. Böyle bir durum Türkiye'nin hayrına ve yararına değil. Bu bir acziyettir, teslimiyettir. 40 yıllık mücadelemize ve şehitlerimizin aziz hatırasına yapılan bir saygısızlıktır. Kadınlar, çocuklar ve bebekler de dahil olmak üzere on binlerce şehidimizin kanı elinde olan terörist elebaşından yardım istemek son derece yanlış bir durumdur. Bu davet, bu çağrı, böyle bir şeyin gerçekleşmesi devlet olarak, millet olarak terörist başından yardım istememiz manasına gelir. Türkiye Cumhuriyeti devletini, ordumuzu, güvenlik güçlerimizi aciz gösterir. Bunun manası nedir? '40 sene sizinle mücadele ettik ancak bu mücadele başarılı olamadık, onun için siz gelin bizi bu durumdan kurtarın' demektir. Terörle masaya oturulmaz, terörle pazarlık yapılmaz, teröristlere söz verilmez, teröristlerin sözüne güvenilmez."

Erbakan, geçmişte benzer süreçlerin yaşandığını ancak milletin ve devletin hayrına gelişmelerin gerçekleşmediğini dile getirdi.

"PKK'nın, YPG'nin, PYD'nin arkasındaki güçleri bugün ilkokula giden bir evladımız bile biliyor." diyen Erbakan, ABD yönetiminin Suriye'nin kuzeyinde YPG/PYD'den oluşan terör ordusu kurduğunu ifade etti.

- "PKK'NIN LAĞVEDİLMESİ GÖZ BOYAMA OLACAKTIR"

Erbakan, terör örgütü PKK'nın tek başına lağvedilmesinin yeterli olmayacağını belirterek YPG/PYD'nin varlığını devam ettirmesi halinde bir kazanım elde edilemeyeceğini söyledi.

Fatih Erbakan, "Şu anda kendileri için bile bir önemi kalmayan PKK'nın lağvedilmesi, göstermelik olarak birkaç yüz örgüt mensubunun silah bırakması tek başına yeterli olmayacaktır, bir göz boyama olacaktır." dedi. 

Erbakan, TUSAŞ'a yönelik terör saldırısının PKK'nın bir mesajı olduğunu, örgütün bu saldırıyla silah bırakmaya niyeti olmadığını ifade ettiğini söyledi.

- "TBMM'YE ADIM DAHİ ATMASINI ASLA KABUL ETMİYORUZ"

Fatih Erbakan, şunları kaydetti: "Yeniden Refah Partisi olarak, yıllar önce idam cezasına mahkum olmuş eli kanlı teröristin, bebek katilinin TBMM'ye adım dahi atmasını asla kabul etmiyoruz. Çare Milli Görüş'tedir, Milli Görüş'ün Türk-Kürt kardeşliğini, İslam ve ümmet kardeşliğini tesis edecek, maddi ve manevi kalkınma hamleleriyle atacağı adımlarla bu sorunu çözebilecek olduğunu ifade ediyorum."

"BİR DÖNEM DAHA SEÇİM KAZANMAK UĞRUNA TERÖR ÖRGÜTLERİYLE GÖRÜŞMEYE DEĞMEZ"

PKK elebaşlarından Cemil Bayık'ın iki gün önce yaptığı açıklama da zaten ortada. Bayık, verdiği bir röportajda ''Silahlı güçlerin çekilip çekilmeyeceğine biz karar veririz. Apo karar veremez'' ifadelerini kullanıyor. TUSAŞ’a düzenlenen saldırı da örgütün açık bir şekilde “silah bırakmaya niyetimiz yok” mesajıdır, örgüt kanlı bir biçimde ve çok açık şekilde silah bırakmayız mesajı vermektedir. İktidar kanadının attığı bu adımın yapmak istedikleri Anayasa değişikliği için DEM’in desteğinin alınmasına yönelik bir adım olma ihtimali yüksek. Hatırlayacağınız üzere 2019 yerel seçiminde de İstanbul’u kazanmak için Öcalan'ın kardeşini TRT’ye çıkarmışlardı, mektubunu televizyonda yayınlamışlardı.  İktidarın istekleri doğrultusunda olası bir Anayasa değişikliğinin ve sonrasında oluşacak AKP-MHP-DEM ittifakının Sayın Cumhurbaşkanı’nın yeniden seçilmesi hususunda elini güçlendireceği de açıktır. Siyasi Partiler arasında yeni ittifaklar yapılmasının siyasetin doğasında olduğunu da ifade ediyor ve yadırgamıyoruz. Ancak Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli’yi bir dönem daha seçim kazanmak uğruna terör örgütleriyle görüşmeye, terörist başıyla pazarlık etmeye değmez diye uyarıyoruz. Senelerce devletin bekası diyenler, milliyetçilik üzerine siyaset yapanlar, 1999’da Apo’yu idam edeceğiz diyerek iktidar ortağı olanlar, siyasi ömürlerinin sonunda terörist başının umut hakkı ile serbest kalması için harekete geçmiştir.

''ÇARE MİLLİ GÖRÜŞ'TEDİR''

Bu büyük bir çelişkidir ve bu yol yol değildir. Bu adımın atılmasının bir diğer sebebi ise Amerika ve Avrupa’nın bu yöndeki talebi olabilir. Ekonomik olarak büyük sıkışmışlık içinde bulunan, F-35’leri ABD’den alamayan, Avrupa’dan Eurofighter savaş uçaklarının alınmasında engellerle karşılaşan, ABD başkanından yıllardır randevu alamayan, uluslararası alanda yalnızlaşan iktidar böyle bir talebi kabul etmek durumunda kalmış olabilir. Son olarak bir kez daha altını çizerek ifade ediyoruz, biz Yeniden Refah Partisi olarak aslında idam cezasına mahkum olmuş eli kanlı bebek katili bir teröristin Gazi Meclisimize adım dahi atmasını asla kabul etmiyoruz. Çare Milli Görüş’tedir. ABD ve İsrail’in planlarını bozacak, çözümü Türk-Kürt kardeşliği daha da önemlisi İslam kardeşliği ekseninde ve ortaya koyacağı maddi ve manevi kalkınma hamleleriyle sağlayacak olan da Milli Görüş’tür."

"CUMHRBAŞKANI ERDOĞAN HABERİ YOKTU SÖZÜNE İNANMIYORUM"

Erbakan, bir soru üzerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamasının içeriğinden daha önceden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın haberinin olmadığına inanmadığını belirtti.

Basın mensuplarının sorusu üzerine Erbakan, "Bir genel başkan yardımcımızla konuşurken, 'Biz bu açıklamayı yapsaydık İmralı'da olurduk' dedik. 'Madem Abdullah Öcalan'dan bir şey duymak istiyorsanız gidin İmralı'ya duyun diyebilirlerdi' dedik. Benzer açıklamalar AK Parti içinden de geldi; ' Muhalefet partileri söyleseydi, biz neler yazıyor, nasıl eleştiriyor olurduk' diye ifade ettiler." dedi.

"CUMHUR İTTİFAKI'NDAN FİİLEN VE RESMEN AYRILDIK"

Parti olarak yerel seçimlerde Cumhur İttifakı'ndan fiilen ve resmen ayrıldıklarını ifade eden Erbakan, "Bu gelişmeleri gördüğümüz zaman, terörist başına yapılan çağrıları gördüğümüz zaman da Cumhur İttifakı'nın dışında olmamızın çok daha hayırlı olduğunu bir kez daha görmüş olduk." değerlendirmesinde bulundu.

"BÜYÜK BİR ŞAŞKINLIK YAŞADIK"

Erbakan sözlerini şu cümlelerle tamamladı: "Cumhur İttifakı'nın pozisyonu açısından beklemediğimiz bir yöne evrildi. Biz de milletimiz gibi bu açıklamadan dolayı büyük bir şaşkınlık yaşadık. MHP'nin yıllardır yürüttüğü siyasetle de çok büyük bir çelişki var. Bizim Cumhur İttifakı'nda olma sürecimizde olmazsa olmaz kırmızı çizgilerimiz vardı. Bu kırmızı çizgilerimiz hem dış politika hem ekonomi ile ilgili. Bu çizgiler de şahsımızın hayrına değil ülkenin hayrına, dertlere derman olsun diye konulan kırmızı çizgiler. Bunu da bir mutabakat metni olarak ortaya koyduk. Bu sözümüzün arkasında durduğumuz için Cumhurbaşkanı adaylığımızı ilan ederek başvurumuzu yaptık. Ancak cuma günü birden bire 'biz mutabakatta varız' noktasına geldiler. Arkasından da maalesef geçen sürede bırakınız bu metne uygunluğu bunun tam tersi yönde adımlar atıldığı için Cumhur İttifakından yerel seçim itibariyle de fiilen ayrılmış olduk. "

Kaynak: AA