27 Kasım 2024 tarihinde İdlib’de bulunan HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) güçleri Halep’e yönelik bir saldırı başlattı. Güçlü saldırıların etkisi ile şehir 3 günde HTŞ kontrolü altına girdi. Halep’in kontrol altına alınması ile başlayan HTŞ’nin operasyonuna ülkedeki diğer muhalif unsurların destek vermesi ve HTŞ’nin operasyonu genişletmesi ile birlikte muhalif unsurlar Şam’ı kontrol altına alarak Beşar Esad rejimini devirdi. Muhalif unsurlar böylelikle Suriye’de yıllardır hayallerini kurdukları zafere ulaşmıştı. Muhaliflerin bu başarısı ise Suriye’de yıllardır süregelen mevcut durumun değişmesine sebep oldu.
YENİ SURİYE YENİ ZORLUKLAR
TERÖR ÖRGÜTÜ SDG
Muhaliflerin operasyonu ile boşluk yakalayan ABD destekli terör örgütü Suriye Demokratik Güçleri; Tabka batısı, Deyrizor ve Halep’e saldırılar da bulundu. Halep merkezi yönelik saldırılar basıtırılsa da SDG’li teröristler Tişrin Barajı, Karakozak Köprüsü ve Deyr Hafir noktalarında ilerlemeler de bulundu. İlgili noktalar da Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) ve SDG’li teröristler arasında her gün sıcak temas yaşanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı’da teröristlere mevzilere nokta atışı harekatlar icra ediyor. Bölge de teröristlere ait çok sayı da tünel bulunmakta.
SDG’li teröristler, Tabka batısında ilerlemeler de bulunarak Rakka’yı güvence altına aldı. Bu bölge de aşiretler ve SDG’li teröristler arasında zaman zaman sıcak temaslar yaşanıyor.
Deyrizor’da ise SDG’li teröristlerin ilerlemesi muhalif unsurlar tarafından durdurularak bölgedeki petrol noktalarında kontrol sağlandı.
SDG’li teröristler, Suriy’den ayrılmak isteyerek özerk olmak istiyorlar. Bu sebeple birden fazla cephe de askeri faaliyetler de bulunmaktalar. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı, teröristlerin bu isteğinin gerçekleşmemesi için bölgede önemli operasyonlar icra ediyor.
Yeni Suriye’nin yeni zorluklarında birisi SDG’nin özerklik isteği ve bu bağlamdaki askeri faaliyetleri olarak karşımıza çıkıyor.
İSRAİL’İN SALDIRILARI VE İŞGAL FAALİYETLERİ
İsrail ordusu Esad’ın devrilmesinden itibaren Suriye’ye yönelik saldırılarını arttırdı. İsrail ordusu, Başhan Oku adını verdikleri operasyonla Suriye’de bulunan yüzlerce noktaya saldırı düzenledi. İsrail saldırıları askeri tesislerin yanı sıra resmi devlet binaları gibi önemli yapıları da hedef aldı. Bu saldırılar sonucunda Suriye’nin hava savunma, savaş uçakları helikopterler ve donanma gibi unsurları neredeyse tamamen yok edildi.
İsrail ordusu hava saldırılarında sonra Golan Tepeleri’nde bulunan tampon bölgeyi işgal etti. İsrail ordusu, tampon bölge ile başlattığı işgali Kuneyra ilinin doğusu ve Hermon Dağı olmak üzere doğrudan Suriye topraklarına taşıdı.
İsrail ordusu işgal ettiği noktalar da üsler kurarak kalıcı olmayı hedefliyor. İsrailli üst düzey diplomatlar, güney Suriye’de yeni Suriye hükümetinin varlığını kabul etmiyor.
Bu bölümle birlikte İsrail’in güney Suriye’yi işgal politikası yeni Suriye’nin yeni zorluklarından birisi olarak karşımıza çıkıyor.
DÜRZİLER
Güney Suriye ana yerleşim yeri olarak 3 bölgeden oluşmakta. Bu bölgeler Kuneytra, Deraa ve Süveyda olarak karşımıza çıkıyor. Kuneytra ve Deraa ağırlıklı olarak Sünnilerden oluşurken bölgenin en büyük nüfusuna sahip Süveyda hattında ise Dürziler yer almakta.
Dürziler, İsrail toplumunda özel bir konuma sahip olan etnik ve dini bir topluluktur. İsrail, çok kez askeri, ekonomik, diplomatik ve istihbari konular da Dürzilerle hareket etmiştir.
Suriye’deki Dürziler bu bağlam da yeni Suriye hükümetini kabul etmeyerek İsrail’in Güney Suriye’yi ilhak etmesini istediler.
Dürziler bu isteklerinden dolayı yeni Suriye güçlerine silahlarını teslim etmedi. Bölgedeki Dürziler, İsrail ve Ürdün aracığıyla yabancı güç unsurları tarafından silahlandırıldı.
Bu gelişmeler yaşanırken Dürziler, Süveyda Askeri Meclisi adlı bir yapı kurdular. Yapı, yeni Suriye hükümetine karşıt bir görüş sergiliyor.
Son olarak ise Şam dış mahallerinden biri olan Jaramana’da Dürzi unsurlar ile Suriye güçleri arasında çatışmalar yaşandı. Yaşanan çatışmalara Süveyda Askeri Meclisi de katılırken bölge de taraflar arasında anlaşma sağlandı.
Bu bölüm de İsrail’in Dürziler aracığı ile güney Suriye’yi işgal politikası yeni Suriye’nin yeni zorluklarından birisi olarak karşımıza çıkıyor.
ESAD KALINTILARI VE ALEVİLER
Laziye – Tartus hattındaki kırsal bölgeler de devrilen Esad rejimine ait silahı unsurlar yer almakta. Bu unsurlar zaman zaman Suriye güçlerine saldırılar da bulunuyor.
Bölgenin etnik yapısı ağırlıklı olarak Sünniler ve Alevilerden oluşmakta. Aleviler yeni Suriye hükümetini desteklemeyerek ayaklanmalar da bulunuyor. Esad kalıntıları alevileri destekleyerek yeni Suriye güçleri ile çatışmalara girmekte. Son olaylar sonucu yüzlerce sivil ve silahlı unsur hayatını kaybetti.
Son olaylar da Hmeymim Hava Üssü’nde bulunan Rus güçleri, Esad kalıntısı unsurlara destek vererek ve bölgedeki Alevilere kapılarını açarak Suriye’ye karıt bir duruş segiledi.
Yeni Suriye’yi bekleyen yeni zorluklardan birisi de Esad kalıntısı unsurların alevi isyanları aracılığı ile Lazkiye Tartus hattındaki bölgeyi ele geçirme çabası ve Rusya’nın buna desteği olarak karşımıza çıkıyor.
Yeni Suriye'nin baş etmesi gereken birden fazl radikal sorun bulunuyor. Suriye'nin sorunlarına bakıldığından birden fazla cephe de birden fazla güç ile mücadele edildiği görülüyor. Bu durum, Suriye'nin hem dış hem de iç politika da oldukça etkili olması gerektiğini gösteriyor.