Nahda Hareketi salı günü yaptığı açıklamada, ülkedeki siyasi arenada "siyasi muhaliflere yönelik haksız davalar zincirinin yeni bir aşamasına" tanık olunduğunu belirtti. Açıklamada, bu sürecin Nahda Hareketi’nin başkan yardımcıları olan eski Tunus Başbakanı Ali Laarayedh ve eski Adalet Bakanı Nureddin el-Buhairi’yi hedef aldığı vurgulandı.

Ali Laarayedh, kamuoyunda "yabancı savaşçılara seyahat kolaylığı sağlama davası" olarak bilinen dosya kapsamında yargılanırken, el-Buhairi ise "kendisine atfedilen sahte sosyal medya paylaşımı" davasında yargılanıyor.

Öte yandan, Tunus Temyiz Mahkemesi Soruşturma Dairesi, Pazartesi günü Nahda Hareketi Genel Sekreteri ve eski milletvekili Ajemi el-Ourimi’nin serbest bırakılma talebini reddetti. Nahda Hareketi’nin Facebook hesabından yapılan açıklamada, geçen Perşembe günü yapılan duruşmada avukatların sunduğu rapor ve tahliye taleplerinin değerlendirilmemesinin, "hukuki sürecin açık bir şekilde ihlal edildiği ve büyük bir ihmalin söz konusu olduğu" yönünde bir işaret olduğu belirtildi.

"YARGILAMALARI DURDURUN"

Hareket, ayrıca, Ali Laarayedh’e yönelik yargılamaların durdurulmasını talep etti. Laarayedh’in, uzaktan yargılanma kararını protesto etmek için duruşmalara katılmayı reddettiği bildirildi. Nahda Hareketi, Laarayedh’in başbakanlık yaptığı dönemde terörle mücadelede ön saflarda yer aldığını ve "yabancı savaşçılara seyahati zorlaştıran önlemleri sıkılaştırdığını" belirterek, kendisine yöneltilen suçlamaların hukuki ve mantıksal hiçbir temele dayanmadığını savundu. Açıklamada, "Dünyada hiçbir başbakanın, terörle mücadele ettiği için suçlandığı görülmemiştir" denildi.

Nahda Hareketi, açıklamasında, "liderlerine, siyasi muhalefet figürlerine ve özgür seslere karşı yürütülen bu tehlikeli tırmanışı büyük bir endişeyle takip ettiğini" ifade ederek, "bu siyasi yargılamaların kendilerini demokratik süreci yeniden tesis etmek, yargı bağımsızlığını sağlamak ve Tunus’ta hak ve özgürlükleri korumak için yürüttükleri barışçıl mücadeleden vazgeçirmeyeceğini" vurguladı.

Aynı bağlamda, Tunus’taki Ulusal Kurtuluş Cephesi de yargının siyasi amaçlarla kullanılmasını ve aktivistlere, avukatlara, blog yazarlarına ve gazetecilere yönelik siyasi yargılamaları reddettiğini duyurdu.

Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin açıklamasında, "Yargının ve medya alanının tamamen iktidarın kontrolüne girdiği bir ortamda, aktivistlerin, avukatların, blog yazarlarının ve gazetecilerin hedef alınmasını kınıyoruz" ifadeleri kullanıldı.

Cephe, Tunus yetkililerini, "ülkedeki siyasi ve insan hakları alanındaki kötüleşen durumdan ve bunun sonucunda ortaya çıkabilecek ekonomik ve sosyal krizin derinleşmesinden" sorumlu tuttu. Açıklamada, "Muhalifleri bastırma ısrarı yerine, Tunus’u bu derin krizden kurtaracak gerçek çözümler aramaya odaklanılması gerektiği" vurgulandı.

Kaynak: Haber Merkezi