Kıbrıs gazisi 70 yaşındaki Tahir Şahin, 20 Temmuz 1974'te Türk Silahlı Kuvvetlerince gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümü dolayısıyla, Kıbrıs'taki Türklere yapılan zulümleri durdurmak ve barışı sağlamak için verdiği mücadeleyi anlattı. Kıbrıs yolculuğunu paylaşan Şahin, "Askere ilk çağırıldığımızda Samsun'a gittim. Değişme Birliği olarak seçmelere katıldık ve seçildik. Acemi Birliği bitince İskenderun'da ikinci bir eğitim alarak Kıbrıs'a gidecektik. O sırada Makarios doğru durmadı, Kıbrıs'taki kargaşa bize de yansıdı. Bir gece bize hazır olmamız söylendi. O gece ilk çıkarma yapıldı, otobüslerle Mersin Taşucu'na gittik. 67 adet helikopterle bizi Ortaköy'e, ardından Gönyeli'ye indirdiler. Cepheye sürüldük, gece çatışma oldu, karşımızda Yunan alayı vardı. Geri çekilme talimatı geldi ve sabah İngiliz üssüne geçtik. Orada sıkıntı yaşadık, aldığımız yerlerden ateş edildi. Şiddetli çatışmada ilk şehitlerimizi verdik. Barış Gücü araya girince ateşkes oldu. İkinci harekat başladı, Yunanların teçhizatları çok iyiydi, biz eğitim silahlarıyla gittik. İkinci harekat bitince yerlerimize çekildik," dedi.
"Eşref Bitlis nadir komutanlardan biriydi"
Kıbrıs'ta Alay Komutanlarının Eşref Bitlis olduğunu ve onun ordudaki nadir komutanlardan biri olduğunu belirten Gazi Şahin; "Bizim birliğimizin adı Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı'ydı, harekatlardan sonra Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri olarak kaldı. Alay Komutanım Eşref Bitlis, Türk ordusunda çok nadir bulunan komutanlardandı. Hiçbir askeri incittiğine şahit olmadık," ifadelerini kullandı.
"Cengiz Topel'in şehit edildiğini duyduk, ister istemez kin besledim"
Kıbrıs'ta düzenlenen harekat sonrası gelen barışla birlikte mutlu olduklarını söyleyen Şahin; "Kıbrıs hakkında geçmişten bir şeyler biliyorduk; Cengiz Topel'in orada şehit edildiğini, komutanımızın çocuklarının banyoda öldürüldüğünü duydukça ister istemez kin besliyoruz. Savaş iyi bir şey değil, Allah bir daha yaşatmasın. Tarihimizde biz saldırgan olmadık, bize müdahale olursa karşılık verdik. Allah'a şükür hepsinde başarılı olduk. Barış olduğu için mutluyuz," dedi. Unutamadığı bir anısını paylaşan Kıbrıs Gazisi Tahir Şahin, "Bir arkadaşımla terhis olmak için sözleşmiştik. Harekatın bittiği son gün Yunan alayında onlar kaçıyor, biz peşlerinden gidiyorduk. Karşımızda Rum mevziisi vardı. Makineli tüfekle ateş eden Rumları görmüş, o tarafa gidiyormuşum. 50. Piyade Alayı'ndan bir arkadaş beni kolumdan tutarak çekti, oraya ateş etti. 3 Rum cesedini gördüm. Arkadaşım sağ olsun, beni oradan çekip çıkardı," dedi.
"Tankımız mayına düştü, kıyamet koptu"
Bir diğer Kıbrıs Gazisi Halim Şahbaz, barış mücadelesinde yaşadıklarını şöyle anlattı: "Isparta'da askerdim, hazır kıtaydım. Olayların başlangıcında 'hazır kıta toplansın' denildi. Toplandık, bölüğümüze gittik, bizi Ankara'ya götürdüler. Silahlandırıp otobüslerle Mersin Taşucu'na götürdüler. Yol boyunca gece olmasına rağmen insanlar yolların kenarına dizilmişti. İhtiyarı, genci şaşalı bir gidişimiz oldu. Taşucu'ndan helikopterlerle Kıbrıs'a girdik. Beşparmak Dağları'nda Rumlar bir köyü ele geçirmiş, o köye taarruza gidiyorduk. Akşam karanlığına denk gelince tankımız mayına düştü. Kıyamet koptu, karşıda bekleyenler ateş etmeye başladı. Yaklaşık 1 saat sürdü. Bir arkadaşım 'Halim ben vuruldum' dedi, aslında ben vurulmuştum. O an çok üzüntü vericiydi."