MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan çıkışı sonrası başlayan yeni süreçte ‘Terörsüz Türkiye’ hedeflendi. DEM Parti heyetinin Öcalan ile yaptığı görüşmenin ardından siyasi partileri ziyaret etmesi sürecin sekteye uğramasının önüne geçmek olduğu kaydediliyor. Bunun için de İmralı’ya gerçekleştirilecek olan ikinci ziyarette veya daha sonraki görüşmede, Öcalan’ın hem Kandil’e hem de örgütün Suriye’deki uzantılarına açık çağrı yapacağı, silahları bırakmalarını ve bizzat kendisinin örgütü lağvettiğini duyuracağı belirtiliyor.
DEM Parti İmralı Heyeti (Yandex)
AK Parti ve hükûmet cephesinde, İran’ın Suriye'de kaybettiği etkisini PKK üzerinden tekrar kazanmak isteyebileceğine yönelik değerlendirmeler var. Bu sebeple hem dış unsurlar hem de örgüt içinde yeni süreci provoke edebilecek girişimler olabileceği düşüncesiyle, önceki süreçten farklı olarak ‘Hızlı ve kararlı’ davranılıyor.
"TÜRKİYE ELİNİ ÇABUK TUTACAKTIR"
Türkiye Gazetesi'ndeki habere göre AK Parti kaynakları “Süreç devlet aklıyla ilerliyor. Orta Doğu’da haritaların yeniden belirleneceği bir süreçte Türkiye elbette elini çabuk tutacaktır. İran yıllardır Suriye üzerinden bölgedeki hâkimiyetini sağlamaya çalıştı. Ama hem Suriye’deki yeni dönem hem de Türkiye’de başlatılan yeni süreç İran’ın bölgedeki kurgusunu da bir anlamda bozdu. Bu nedenle İran boş durmayacaktır. Kandil’in bütün yönetimi İran tarafında. Yani kaybettiği hâkimiyetini kazanmak için elindeki tek silahlı gücü PKK kaldı. PKK’yı kullanarak, PYD üzerinden Suriye’de yeni hamlelere girişebilir” değerlendirmesinde bulundu.
"HEM SİLAH HEM BARIŞ OLMAZ"
AK Parti’ye göre yeni süreç artık terör örgütü için de son bir fırsat anlamını taşıyor. AK Parti kulislerinde, “Ya silah bırakacaklar ya yok olup gidecekler. Hem silah hem de barış aynı anda olmaz. Çünkü artık şiddetin hiçbir gerekçesi kalmamıştır. Önceki çözüm sürecinde açıkçası bu süreç zehirlenmesin diye devlet örgüte çok müsamahakâr davrandı. Ama sonrasında herkes örgütün süreci nasıl suistimal ettiğini gördü. Bu defa böyle yürütülmüyor. Örgüte asla taviz verilmeyecek, müsamaha edilmeyecek” görüşü vurgulanıyor.
