Suriye’de rejim karşıtı güçlerin Beşşar Esed’i iktidardan indirdiği operasyonun ayrıntıları netleşmeye devam ediyor. Reuters'ın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, bu büyük harekât, yaklaşık altı ay önce Türkiye'ye bildirildi ve Ankara’nın zımni onayı alındı.
Muhalif gruplar, Türkiye'ye bu harekâtın detaylarını sunarak, destek istemedikleri, yalnızca müdahale edilmemesini talep ettikleri mesajını iletti. Haberde, Türkiye'nin harekâta resmi bir onay vermediği, ancak gelişmelerden haberdar olduğu iddia edildi.
TÜRKİYE’NİN POZİSYONU
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Doha’da yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Beşşar Esed’le diplomatik çözüm arayışlarının sonuçsuz kaldığını belirterek, "Bir şeylerin olacağını biliyorduk" dedi. Ancak, Türk Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Bahreyn'deki bir konferansta yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu harekâtta bir rol oynamadığını ve onay vermediğini ifade etti. Yılmaz, operasyonun yaratacağı istikrarsızlık endişesini vurguladı.
Haberde, Türk güvenlik yetkilileri de, operasyonun Hayat Tahrir eş-Şam (HTŞ) tarafından bağımsız olarak planlandığını ve Türkiye'nin yönlendirmesiyle yapılmadığını belirtildi. MİT ve diğer Türk yetkililer ise konuyla ilgili yorum yapmadığına yer verildi.
HAREKÂTIN BAŞARISI VE HIZI
Muhalif gruplar, operasyonlarına Halep’ten başlayarak yalnızca iki hafta içinde Şam’a ulaştı ve Beşşar Esed’in 50 yıllık iktidarını sonlandırdı. Bu hızlı ilerleme, Esed rejiminin zayıf durumu, müttefiklerinin çatışmalarla meşgul olması ve ordusunun moral kaybıyla ilişkilendiriliyor. Rejim kaynakları, ordunun yakıt ve mühimmat eksikliği nedeniyle direnç gösteremediğini ifade etti.
Suriye’deki bu gelişmeler, Türkiye'nin bölgedeki etkisini artırırken, İran ve Hizbullah gibi Esed rejimine destek veren güçlerin zayıflamasına yol açtı. Reuters’a konuşan analistler, Türkiye'nin bu harekâttan jeopolitik kazanç sağladığını, özellikle Suriyeli Kürt gruplara karşı daha avantajlı bir pozisyon elde ettiğini belirtti.
Türkiye’nin, Suriye’nin yeniden inşa sürecinde önemli bir rol üstlenmesi bekleniyor. Ayrıca, mülteci geri dönüşleri ve bölgedeki istikrar konularında Ankara’nın etkinliği artacak gibi görünüyor.