Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Güney Afrika'nın 29 Aralık 2023'te İsrail'e karşı açtığı soykırım davasında, Soykırım Sözleşmesi'nin çeşitli hükümlerinin yorumlanması söz konusudur. Türkiye, sözleşmeye taraf olduğu için davaya müdahil olma hakkına sahip bulunuyor ve bu nedenle davaya müdahillik beyanı sunma hakkını kullanacaktır.

Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanı'ndaki (UAD) İsrail'e karşı açılan soykırım davasına müdahillik başvurusuna ilişkin merak edilen 5 soru ve diplomatik kaynakların verdiği cevaplar şu şekildedir:

1- MÜDAHİLLİĞİN DAYANAĞI NEDİR?

Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanı'na müdahillik başvurusu, Divan'ın Statüsü'nün 63. maddesine dayanmaktadır. Bu madde şu ifadeleri içerir:

"Uyuşmazlığın taraflardan başka devletlerin de katıldığı bir sözleşmenin yorumlanması söz konusu olduğunda, yazman bu devletlere durumu hemen bildirir. Bu şekilde bilgilendirilen her devlet, davaya müdahil olma hakkına sahiptir; ancak bu hakkını kullanırsa, kararla verilen yorum kendisi için de eşit derecede bağlayıcı olacaktır."

2- TÜRKİYE'NİN MÜDAHİLLİK BAŞVURUSUNA İLİŞKİN HUKUKİ SÜREÇ NASIL İLERLEYECEK?

Divan kurallarına göre, Türkiye'nin müdahillik beyanı, davanın tarafları olan Güney Afrika Cumhuriyeti ve İsrail'e bildirilecek ve bu taraflardan yazılı gözlemler istenecektir.

Divan, müdahillik başvurusunun kabul edilebilirliğine ilişkin kararını, gerekirse sözlü duruşma düzenleyerek verebilir. Davanın tarafları, Türkiye'nin müdahillik beyanına ilişkin gözlemlerini yazılı olarak sunma hakkına sahiptir. Yazılı gözlemler alındıktan sonra, Türkiye'nin de karşı gözlemlerini yazılı olarak sunma hakkı saklıdır.

3- UAD'DEKİ GÜNEY AFRİKA-İSRAİL DAVASINA DİĞER ÜLKELER MÜDAHİLLİK TALEBİNDE BULUNABİLİR Mİ?

Uluslararası Adalet Divanı'ndaki Güney Afrika-İsrail davasına şu ana kadar Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya müdahillik talebinde bulunmuştur. Divan, bu başvurularla ilgili henüz bir karar vermemiştir.

4- MÜDAHİLLİK MEKANİZMASI BAŞKA DAVALARDA UYGULANDI MI?

Uluslararası Adalet Divanı'nın 63. maddesiyle düzenlenen müdahillik mekanizması, daha önceki davalarda da uygulanmıştır. Örneğin, Ukrayna ve Rusya Federasyonu arasındaki davada, Divan 32 ülkeden gelen müdahillik beyanlarını kabul edilebilir bulmuştur.

Ayrıca, Gambiya ve Myanmar arasındaki davada, Divan 7 ülkenin müdahillik talebini kabul edilebilir olarak değerlendirmiştir.

5- DAVA SÜRECİNİN NE ZAMAN SONUÇLANMASI BEKLENMEKTEDİR?

Divan’ın dava sürecinin sonuçlanacağı tarihle ilgili kesin bir öngörüde bulunmak zordur. Uluslararası Adalet Divanı'nın önündeki süreç, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin 29 Aralık 2023 tarihinde yaptığı başvuruyla başlamıştır. Bu aşamada, Divan Güney Afrika Cumhuriyeti'nin davaya görüş sunması için son tarih olarak 28 Ekim 2024'ü belirlemiştir. İsrail’in karşı görüşünü sunması için ise son tarih 28 Temmuz 2025 olarak belirlenmiştir.

Divan’ın önceki içtihatları göz önüne alındığında, dava sürecinin yaklaşık 4-5 yıl sürebileceği değerlendirilmektedir.

Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023 tarihinde, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği iddiasıyla İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda dava açmıştır.

Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyetini göz önüne alarak Divan'dan ihtiyati tedbirler talep etmiş ve bu tedbir talebine ilişkin duruşmalar, 11-12 Ocak'ta Lahey'deki Barış Sarayı'nda gerçekleştirilmiştir.

Divan, 26 Ocak'ta tedbir kararlarını açıklamıştı.

Buna göre, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında Mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetmişti.

Divan, Güney Afrika'nın 6 Mart'ta yaptığı ek tedbir talebi üzerine 28 Mart'ta açıkladığı ek tedbir kararında, İsrail'den Gazze'ye acilen ihtiyaç duyulan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamasını, Filistinlilerin haklarını ihlal etmemesi gerektiğini ve ek tedbirlere ilişkin aldığı önlemleri 1 ay içinde Mahkemeye bir rapor sunmasına karar vermişti.

Divan 24 Mayıs'taki kararında, Refah’ta, sıkışan Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani felaket tehlikesi nedeniyle daha önce hükmettiği tedbirlerin yeterli olmadığını belirterek, İsrail’in Refah kentine yönelik askeri saldırılarını derhal durdurmasına, Gazze'de acilen ihtiyaç duyulan hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanabilmesi için Refah Sınır Kapısı'nı açık tutmasına, BM yetkili organları tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere görevlendirilenlerin, Gazze Şeridi'ne engelsiz erişimini sağlamak üzere etkili tedbirler almasını ve alınacak tüm tedbirlere ilişkin bir ay içinde Mahkeme'ye bir rapor sunmasına hükmetmişti.

TÜRKİYE, MÜDAHİL OLMAK İÇİN 7 AĞUSTOS'TA LAHEY'DE DOSYA SUNACAK

Türkiye, Güney Afrika'nın İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda 29 Aralık 2023'te açtığı davanın hemen ardından, 3 Ocak'ta yaptığı açıklamayla bu başvuruyu memnuniyetle karşıladığını kaydetmişti.

5 Mayıs'ta, Türkiye'nin Güney Afrika'nın UAD'de İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olacağını açıklayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bugün Türkiye'nin davaya müdahil olmak için 7 Ağustos'ta Lahey'de dosya sunacağını bildirmişti.

Kaynak: AA