Genel

Trump'ın antisemitizm kararnamesi kimi hedef alıyor?

California Üniversitesi Etnik Araştırmalar Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hatem Bazian: "Evanjeliklerden, Amerikalı siyonist Yahudi organizasyonlarından ve bağışçılardan gelen destek, Trump’ın bu konudaki politikasını pekiştirdi. Benim görüşüme göre, başkanlık kararnamesi, soykırımdan sonra kamuoyunu yeniden İsrail lehine değiştirmek için atılmış bir adım" dedi.

Abone Ol

Uzmanlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın imzaladığı "antisemitizmle mücadele kararnamesi"nin hukuksuz olduğunu ve bu kararın İsrail'e yönelik tepkileri durduramayacağını belirtiyor.

Kararnamenin muhtemel etkilerini AA muhabirine değerlendiren California Üniversitesi Etnik Araştırmalar Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hatem Bazian ve Amerika-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Ulusal Hükümet İlişkileri Direktörü Robert McCaw, söz konusu kararname ile Filistin destekçilerinin daha büyük bir tepki göstereceği yorumunda bulundu.

Geçen hafta imzalanan kararname, ABD'de Filistin'i destekleyen ve bu kapsamda çeşitli gösterilere katılan öğrencilerin sınır dışı edilebilmesine kapı aralıyor.

Trump’ın Gazze açıklamasına Hamas’tan sert yanıt Trump’ın Gazze açıklamasına Hamas’tan sert yanıt

- "Kararname, Filistin aktivizmi konusunda bir direnç oluşturacak"

Prof. Dr. Bazian, kararname ile ABD üniversitelerinde başlayan ve çeşitli eyaletlerde meydanlara taşan İsrail karşıtı gösterilerin engellenmeye çalışıldığını, toplumda "7 Ekim sonrasında oluşan" İsrail algısını yeniden şekillendirmenin hedeflendiğini söyledi.

Özellikle üniversitelerdeki öğrenci kulüpleri tarafından başlatılan bu protestoların, ABD'nin İsrail konusunda beklemediği bir girişim olduğunu aktaran Bazian, ABD'ye okumak için gelen ve protestolara katılan yabancı öğrencilere bir nevi "sopa gösterildiğini", bu sayede "antisemitizm" maskesiyle tepkilerin bastırılmaya, kontrol altına alınmaya çalışıldığını ifade etti.

Trump, İran'a maksimum baskı kararnamesini imzalayacak Trump, İran'a maksimum baskı kararnamesini imzalayacak

"Evanjeliklerden, Amerikalı siyonist Yahudi organizasyonlarından ve bağışçılardan gelen destek, Trump'ın bu konudaki politikasını pekiştirdi. Benim görüşüme göre, başkanlık kararnamesi, soykırımdan sonra kamuoyunu yeniden İsrail lehine değiştirmek için atılmış bir adım" diyen Bazian, kararname kapsamında yabancı öğrencileri bekleyen tehlikelere ilişkin şunları söyledi:

"Bu durum bazı uluslararası öğrencileri ve vatandaş olmayan kişileri etkileyecek. Ayrıca, kampüs yöneticilerine Filistin yanlısı faaliyetlere karşı daha sert önlemler alma yetkisi verecek. Ancak üniversitelerdeki Filistin destek hareketindeki değişim ve destek geri dönüşü olmayan bir hal almış durumda ve Trump'ın başkanlık kararnamesi, Filistin aktivizmi konusunda bir direnç oluşturacak daha büyük bir koalisyonun oluşmasına neden olacak. Göçmen hakları hareketi, Filistin yanlısı hareketle çok daha derin bir şekilde birleşerek, Trump'ın kararlarına karşı duracak ve bu da yakın gelecekte önemli etkiler yaratacak."

Kararname ile hayata geçirilen uygulamalar kapsamında henüz bir deport işlemi uygulanıp uygulanmadığı noktasında bilgisinin olmadığına işaret eden Bazian, buna karşılık avukatlar, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşlarının bu konuyla ilgili takiplerini sürdüğünü, olası yaptırım uygulamalarına karşı hazır olduklarını dile getirdi.

Bazian, Trump'ın tehditlerinin, ABD ile birlikte bütün dünyada büyüyen Filistin aktivizmini engelleyemeyeceğini, bu yaptırımların daha güçlü bir oluşuma neden olacağını vurgulayarak, "Birçok dava göreceğiz ve hukuk ekiplerimiz ve avukatlarımız, ülke çapında gerekli desteği sağlamak için organize oluyor. Kararname insanları susturmaya yönelik bir tehdit ama bence Gazze'deki soykırım, aktivistleri cesaretlendirdi. Korku, insanları örgütlenmekten ve protesto yapmaktan alıkoymakta artık işe yaramıyor. Filistin'e dair zaman çizelgesi değişti ve Trump'ın eylemleri, sorunlu olsa da ters tepecek ve daha derin ve güçlü bir hareketin oluşmasına yol açacaktır." şeklinde konuştu.

- "Hukuki dayanağı yok"

Amerika-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Ulusal Hükümet İlişkileri Direktörü Robert McCaw da kararnamenin kişilerin ifade özgürlüklerine açıkça bir saldırı ve Filistine destek veren kişileri "Yahudi düşmanı" ile olarak yaftalama amacı taşıdığını, deport uygulamasının ise hukuki açıdan ciddi sakıncalarının bulunduğunu, herhangi bir dayanağının olmadığını söyledi.

Özellikle İsrail'in sicilinin kamuoyu nezdinde temizlenmesi için ABD'nin "antisemitizm" silahına başvurduğunu aktaran McCaw, şöyle konuştu:

 "ABD'nin dış politikasını sorgulamak Amerikan karşıtlığı değildir, tıpkı bazı Arap ülkelerinin insan hakları sicillerini eleştirmenin Arap karşıtlığı olmadığı, Çin'in Uygur Türklerine yönelik soykırımını kınamanın da Çin veya Asya karşıtı olmak anlamına gelmediği gibi. İsrail'in Filistinlilere yönelik sistematik baskısına, apartheid politikalarına ve Filistin topraklarını işgaline karşı çıkmak da antisemitizm değildir. Aslında, bu tür bariz insan hakları ihlallerini eleştirmemek hem Amerikan karşıtı hem de insanlık dışı olacaktır. İsrail hükümetinin eylemlerine yönelik meşru eleştirileri antisemitizmle bir tutma girişimi, ifade özgürlüğünü bastırmaya ve yabancı bir hükümeti hesap verebilirlikten korumaya yönelik kasıtlı bir strateji."

McCaw, bu kararnamenin uygulanmasının imkansız olduğunu, herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığına işaret ederek, bu ülkeye okumak için gelen, yasal izinleri olan kişilerin yalnızca düşüncelerini ifade ettiği için sınır dışı edilebilmesinin olanaksız olacağını belirtti.

"Bu kararname ısırmaktan ziyade havlıyor. Bu kararname, meşru yasal yaptırımlardan ziyade korku tacirliği yoluyla öğrencileri protesto haklarından caydırıcı bir etki yaratmak üzere tasarlanmış." diyen McCaw, henüz kimsenin bu sebeple sınır dışı edilmediğini ancak sosyal medya ve internet üzerinde bu konuda çok sayıda şikayet ve paylaşım yapıldığını kaydetti.

McCaw, kendilerine gelen bir şikayet olmamasına karşılık ABD'deki üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve insan hakları aktivistleri ile sıkı bir takip yürüttüklerini, olası bir işleme karşı tüm hukuki mücadeleyi verebilmek için hazırda beklediklerini sözlerine ekledi.