EKONOMİ

Suudi Arabistan’ın ABD tahvili yatırımları zirveye ulaştı

Bloomberg’in haberine göre, Suudi Arabistan’ın ABD Hazine tahvillerine yaptığı yatırımlar Ekim ayında son dört yılın en yüksek seviyesine çıktı. Bu durum, hem ekonomik hem de diplomatik boyutlarıyla dikkat çekiyor.

Abone Ol

Suudi Arabistan Merkez Bankası (SAMA), toplam döviz rezervlerinin %35’ini ABD Hazine tahvillerinde tutarak Ekim ayında 144 milyar dolarlık bir yatırım yaptı. Bu oran, Şubat 2020’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

DÖVİZ REZERVLERİNDE DÜŞÜŞ

ABD tahvili yatırımları artarken, Suudi Arabistan’ın toplam döviz rezervleri 2020 başındaki 500 milyar dolardan Ekim 2024 itibarıyla 411 milyar dolara geriledi. Bu düşüşün bir kısmı Kamu Yatırım Fonu’na (PIF) yapılan 40 milyar dolarlık transferden, bir kısmı ise hükümet harcamalarını finanse etmek için kullanılan rezervlerden kaynaklanıyor.

ABD İLE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRME ÇABASI

Bloomberg'de yer alan haberde Suudi Arabistan’ın ABD tahvillerine yaptığı bu yatırımların, ABD ile ilişkilerini güçlendirme stratejisinin bir parçası olabileceğini belirtiyor. Özellikle Donald Trump’ın yeniden başkan seçilme ihtimali çerçevesinde, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Trump ile önceki dönemlerdeki yakın ilişkisini yeniden tesis etmesi bekleniyor.

Bu bağlamda, Suudi Arabistan’ın egemen varlık fonu başkanı Yasir Al Rumayyan’ın, New York’taki bir etkinlikte Trump ile yan yana oturması dikkat çeken bir detay olarak değerlendirildi.

EKONOMİK VE STRATEJİK DENGELER

Haberde, Koronavirüs pandemisinin başlangıcında döviz rezervlerinden yapılan büyük çaplı transferler, Suudi Arabistan’ın kriz döneminde aktif bir ekonomik politika izlediğini gösterdiğine yer veriliyor. Ancak rezervlerdeki azalma, hükümetin harcama politikaları ve dış yatırımlar arasında bir denge kurma gerekliliğini ortaya koyuyor.

BLOOMBERG’ÜN ANALİZİ

Bloomberg, Suudi Arabistan’ın ABD Hazine tahvillerine artan yatırımlarının, ekonomik kazançların yanı sıra diplomatik bir araç olarak da kullanıldığını vurguluyor. Bu stratejinin, Suudi Arabistan’ın uluslararası ilişkilerdeki konumunu güçlendirmeye yönelik önemli bir adım olduğu belirtiliyor.