Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’nin en büyük beka sorununun deprem olduğunu vurguladı. Görür, "Eğer bu depremleri çözemeyiz, ne ekonomik bağımsızlığımız kalır ne de siyasi bağımsızlığımız. Bu ülkeyi bize yar etmezler" diyerek, tüm topluma çağrıda bulundu.

"Marmara’da Deprem Riski Sürüyor"

17 Ağustos 1999’da Gölcük’te meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi, 17 bin 480 can aldı, on binlerce insanı yaraladı ve yüz binlerce kişiyi evsiz bıraktı. Aradan geçen 26 yılda, Marmara Bölgesi’nde deprem riski azalmadı; aksine büyük bir depremin kapıda olduğu bilimsel olarak defalarca vurgulandı.

Tam da bu riskin gölgesinde, depreme dayanıklı yapılar hedefiyle geliştirilen Grekol Dream City Projesi, yatay mimari ve radye temel sistemiyle öne çıkıyor. Projenin tanıtım toplantısında Naci Görür’ün deprem uyarıları damga vurdu.

"Deprem Dirençli Kentler İçin Halk Talep Etmeli"

İHA'da yer alan habere göre, Prof. Dr. Naci Görür, 1999 depreminden bu yana 26 yıl geçtiğini hatırlatarak, Türkiye’nin depreme dirençli hale getirilemediğini söyledi. 

Görür, depreme dirençli şehirlerin mümkün olduğunu vurgularken, esas gücün halkta olduğunu belirtti:

"Biz, cesetlerimizi göçük altından ‘şu partiden, bu partiden’ diye çıkarmıyoruz. Hepimiz bu ülkenin insanıyız. Deprem, siyaset üstü bir meseledir. Halk olarak, yöneticilerden depreme dirençli kentler istemeliyiz. Oy verirken tek kriteriniz bu olsun: ‘Bu kenti depreme hazır hale getirecek misiniz?’ diye sorun. Eğer bu talebi hep birlikte yükseltmezsek, hiçbir şey değişmez."

Deprem Dirençli Kentler Nasıl İnşa Edilir?

Prof. Dr. Naci Görür, bir kentin depreme dirençli hale getirilmesinin mümkün olduğunu ve bunun sistematik bir yaklaşımla yapılabileceğini söyledi:

"Depreme dirençli kent demek, o kenti oluşturan tüm bileşenlerin dayanıklı hale getirilmesi demektir. Bu bileşenler; yönetim, halk, altyapı, yapı stoku, ekosistem ve ekonomi. Öncelikle o bölgeyi tehdit eden fay hatları ve bu hatların üreteceği deprem senaryoları çıkarılmalı. Bu senaryoların her bileşene vereceği zarar önceden hesaplanmalı. Sonra, deprem gelmeden bu bileşenler dirençli hale getirilir. Eğer bu süreç uygulanırsa, büyük bir deprem sonrası bile günlük hayat devam eder."

Türkiye’nin Geleceği Deprem Sorununa Bağlı

Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’nin en büyük beka sorununun deprem tehlikesi olduğunu şu sözlerle ifade etti:

"İster kabul edin ister etmeyin, Türkiye’nin gerçek beka sorunu depremdir. Eğer bu depremleri çözemeyiz, geleceğimiz yoktur. Ne ekonomik bağımsızlığımız kalır ne siyasi bağımsızlığımız. Bu ülkeyi bize yar etmezler. Depremi siyaset üstü bir mesele olarak görüp, el birliğiyle çözmeliyiz."

Kaynak: Haber Merkezi