Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)  Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

MHP Lideri Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Özgür Özel ile görüşmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Bahçeli, iki liderin görüşmesine ilişkin "Cumhurbaşkanımız doğal olarak herkesle görüşebilir, herkesi dinleyebilir" dedi.

DEM Partili Hakkari Belediyesi'ne atanan kayyuma dair de konuşan Bahçeli, DEM Partili belediye başkanlarının görevden alınması gerektiğini söyledi.

Avrupa Parlamentosu seçim sonuçlarına da değerlendiren  MHP Lideri, "Geri kabul anlaşması sonlandırılmalıdır" ifadelerini kullandı.

MHP Lideri Bahçeli'nin açıklamalarından önce çıkan satırbaşları...

Değerli vekiller, muhterem misafirler, basınımızın değerli temsilcileri, toplantımıza başlarken hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden tüm vatandaşlarımıza gönül ve kültür coğrafyalarımızda hayat mücadelesi veren kardeşlerimize selamlarımı gönderiyorum.

Anadolu coğrafyasında bin yıldır varlığımızı sürdürüyoruz. Varlığımız gücüne güç katarak mevcudiyetini muhafaza edecektir. Jeopolitik bilek güreşlerine eklemlenen hakimiyet mücadelelerinin farkındayız. Maruz kaldığımız ağır sorunları ele alırken tarih şuuru rehberliği ile hareket etmeliyiz.

"ERDOĞAN HERKESLE GÖRÜŞEBİLİR"

Oyunları bozacak cesarete ve yüreğe sahip olmalıyız. Anafor anlayışlara maceracı akımlara kapılmaktan özenle sakınmalıyız. Kulis bilgisiyle servis edilen dedikoduları, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı ikili görüşmelerin çarpıtılmasını ibretle takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız doğal olarak herkesle görüşebilir, herkesi dinleyebilir. Bizim için hiçbir sakıncası yoktur. Mahsurlu olan taraf aslı olmayan söylentileri, gemi azıya alması, fitnenin kamçılanmasıdır. Kaynayan dedikodu kazanının basıncını düşürmek alternatif yol olarak değerlendirilmeli. Maşayı değil tutan ve tutturan elleri de görmeliyiz. Her zaman resmin büyüğüne odaklanmalıyız. Bugüne kadar onun bunun dolduruşuna gelerek dava mücadelemizi sürdürmedik. Dibi görünmeyen kuyulardan susuzluğumuzu gidermek için dahi olsa su içmedik. Dik durduk, doğru olduk; düzgün yaşadık. Kalbimizde Allah inancı, kaderimizde millet iradesi, arkamızda şehitlerimizin hatırası, ömrümüzde lider ülke Türkiye'nin hayali ile aralıksız yürüyoruz. Son zamanlarda ülkemiz aleyhine tehdit sarmalının gittikçe ilerlediğini, provokasyonlara hız verildiğini görüyoruz. Türkiye'yi hedef haline getirmek isteyenlere taviz vermeyeceğiz. Tersi olursa milletimizin yüzüne bakamayız.

"ASIL HEDEF TÜRKİYE'DİR"

Türkiye çevresini saran hain kuşatmanın yeni mevziler elde etmesi ile tahrip süreci, küresel güçlerin mihvandarlığı ile mesafe almakta. Suriye'nin parçalanmasını hedef alan emperyalist plan yürütülmektedir. Şirret kampanyalarını hızlandırdılar. Asıl hedef Türkiye'miz, yakın hedef son yurdumuzdur. Milli güvenliğimiz tehdit ve tehlikelerle sınanmakta. Enerjisini Türkiye düşmanlığından alan yıkıcı mekanizma faaldir.

"SURİYE BÖLÜNDÜ DE HABERİMİZ Mİ YOK?"

Alçak bir yarış devrededir. Amaç Türkiye'yi köşeye ve kapana sıkıştırmaktır. Her türkü müdahaleye açık hale getirmektir. CHP bu pis senaryonun alt yüklenici, yerli figüranı. DEM ise hazırda bekleyen bölücü fitnedir. ABD sonuçları vahim olacak oyun kurmaktadır. ABD, PKK'nın işgal ettiği alanları özerk yönetim olarak tanımaktadır. Suriye bölündü de biz mi duymadık. Toprakları paylaşıldı da bizim mi haberimiz yok.

"SÖZDE SEÇİM GÜNDEMDEN ÇIKARILMALI"

ABD, Suriye kuzeyinde örgüte seçim yaptırmak için uygun bir ortam ve zaman kollamakta. bu olacak şey değildir. Sineye çekilecek durum olamayacaktır. Ağustos aynının işaret edilmesi skandal üstüne skandaldır. Haklı tepkisi sözde seçimleri erteletmiştir. Bununla yetinmemizi kimse bekleyemez. Sözde seçimler gündemden tamamen çıkarılmalı, bir daha tartışma konusu yapılmamalıdır. Suriye'nin dağılmasına karşıyız. Toprak bütünlüğüne saygılıyız, her devletin de saygı duymasını bekleriz. Sözde demokratik manevralar yapmak Türkiye için haklı operasyon nedenidir. Seyirci kalmak Türk vatanını felakete sürüklemekle eş değerdir. Alarm zilleri çalan gelişmeleri bölge ülkelerinin ve Rusya'nın sessizce izlemesi düşündürücüdür. Terör devleti kurmak isteyenlere meydanın boş olmadığını, tetikte beklediğimizi hatırlatmak isterim.

HAKKARİ BELEDİYESİ’NE KAYYUM ATANMASI

DEM Partili başkanın görevden el çektirilmesi, 19 yıl hüküm alarak tutuklanması Türk devlet onurunun şaşmaz hükmüdür. Seçimlerde bölücü örgüt ile ilişki olan teröristleri bilinçli şekilde aday yapanların Türkiye'yi siyasi çalkantıya mahkum etmek istedikleri açıktır. 30'a yakın örgüt üyesinin belediye başkanlığı koltuğunda oturması düşmanlık alametidir. Devletin hazinesinden paraları teröristlere yağmalatmaktalar. Dünyanın neresine giderseniz gidin böyle bir tablonun suç olduğunu görürsünüz. Teröristlerin görevden alınması hukuk devletinin onurudur. İhanete göz yummak demokrasi değildir. DEM'lenmiş CHP'nin başındaki zat halkın iradesinin tanınmadığını söyleyerek kendi kalesine gol üstüne gol atmaktadır. Suriye'nin kuzeyindeki hain teşebbüsleri kuzuların sessizliği gibi izlemesi trajedidir.

ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ

CHP ele geçirilmiş ve Atatürk ile yolları çoktan ayrılmıştır. Özgür bey kavga istediğimizi söylüyor. Böyle bir niyetimiz yoktur. Kavga edeceksek Özgür bey rahat olsun; o bizim klasmanımızda da ağırlığımızda da değildir. Meselemiz maşalarla değil tutan ellerledir.

"SANIRIM, BU CANLI FAZLA YÜREK YEMİŞ"

DEM vekili "Kürdistan'da işgalcisiniz. Seçilme hakkını ellerinden alıyorsunuz. Halkımızı direnişe davet ediyoruz" demiştir. Valimizi tehdit etmiştir. Sanırım, bu canlı fazla yürek yemiş, kanat takmadan yüksekten uçmaya çalışmaktadır. Türkiye'de Kürdistan diye bir yer olmadığını anlamayanlara daha ne diyelim. İhaneti meslek edinmelerine nereye kadar katlanalım. Kürt kökenli kardeşlerimizin vatandaş sayılmadığını iddia etmek düşman dilidir. Ne DEM'in ne PKK'nın Kürt kökenli kardeşlerimiz ile hiçbir ilişkisi yoktur.

Milli varlık tehlikeye düşerse gereğini yapmaya hazır olduğumuz çok iyi bilinmelidir.

AB ülkelerindeki seçimler önemli sonuçları ortaya çıkarmıştır. Macron tarafından alınan erken seçim kararı Avrupa'daki ciddi değişimlerin habercidir. İkinci dünya savaşı sonrası kurulan dünya nizamı çatırdamaktadır. İsrail soykırım yaparken etkisiz açıklamalarla günü geçiren sözde gelişmiş ülkelerin iki yüzlülüğü taşınamayacak yüke dönüşmüştür.

Kaynak: istiklal.com.tr