CHP’li Bozkurt’un evet oyu kullanacak seçmeni Yunan’a benzettiği CHP’nin yandaş kanalı Halk TV’deki rezalet, yaşanan ilk terbiyesizlik değil… Müjdat Gezen, Yaşar Nuri Öztürk ve Yılmaz Özdil, Uğur Dündar’ın ‘Halkın Arenası’ tam bir küfür şovuna dönüştürdü. Dündar bu dönüşümü ayakta alkışladı!

SÖZDE HALK ARENASI

Müjdat Gezen ve Yaşar Nuri Öztürk ve Yılmaz Özdil gibi isimlerin küfür ve hakaretlerine çanak tutulan sözde ‘Halk Arenası’nda yaşanan rezilliklerin son örneği bardağı taşıran damla oldu. CHP’li vekilin, millete hakaret ettiği program daha önce yaşanan edepsizlikleri hatırlattı.

CANLI YAYINDA KÜFRETTİLER

2015’te Müjdat Gezen, canlı yayında küfürler yağdırdı. Uğur Dündar, küfürler karşısında pişkince sırıtarak Gezen'e destek olurken, diğer konuk Yaşar Nuri Öztürk, küfürleri alkışladı. Öztürk ve Güzen küfrün doğal hakları olduğunu savunurken, Dündar, kahkahaları ile onayladı.

Araştırmacı gazeteci’ Uğur Dündar’ın CHP’nin yandaş kanalına düşen Arena programı millete tehdit ve hakaretlerin yağdırıldığı bir ‘küfür şovu’na dönüştü. CHP’li vekil Hüsnü Bozkurt’un evet oyu kullanacak seçmeni Yunan’a benzetmesi bu programda yaşanan skandalların ilki değil. Dündar’ın sözde Halk arenası üslubu ile her geçen gün dehşet verici bir alıyor.

Müjdat Gezen ve Yaşar Nuri Öztürk gibi isimlerin küfür ve hakaretlerine çanak tutulan CHP'nin yandaş kanalı Halk TV'de Uğur Dündar’ın sunduğu Halk Arenası adlı programda yaşanan rezilliklerin son örneği bardağı taşıran damla oldu. Vatandaşın bilgi almak adına ilgi ile izlediği ve son yılların en çok değişim gösteren teknolojik aleti televizyon çoğu zaman programlarla şenlenir. Ancak son dönemde artan tartışma programları küfür ve hakeretlerin havada uçuştuğu formata döndü. CHP yandaşı Halk TV de bu konuda sınır tanımayan ekranlardan biri… Programlarında katılımcılar, karşıt görüşte olanlara hakaret, hatta küfür ediyor. Özellikle de 'Halk Arenası' programında. Halkın arenası olmaktan çıkan program küfür ve tehdit arenasına dönüştü.

'HADİ LAN ORADAN' DEDİ

Uğur Dündar’ın sunduğu Halk Arenası adlı program rezilliklerine bir yenisini daha ekledi. Programa bu hafta konuk olarak katılan CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt tartışmanın hararetiyle bir anda akla izana sığmayacak sözler ve tehditler savurmaya başladı. Bozkurt, burada yaptığı konuşmada 'hayır' çağrısı yapıp AK Parti'yi sert ifadelerle eleştirdi. "Süleyman Şah Türbesi’ne sahip çıkamayan adamlarsınız. Siz kimsiniz be! Siz bu ülkeyi nasıl yönetirsiniz" diyen Bozkurt, "Sizi hangi öğretmenler, hangi okullar yetişdirdi. Bu ülkenin insanları para yokken pul yokken, her evdeki iki kazanı alarak Ulusal Kurtuluş savaşı yaptınız. Utanmadan başkanlık istiyorsunuz, hadi lan oradan" ifadelerini kullandı.

İZMİR'DEN DENİZE DÖKERİZ

"Diyelim ki ‘evet’ çıktı, kimse heveslenmesin. Biz yine Samsun'dan başlarız, Amasya'ya gideriz, Sivas'a gideriz, Ankara'ya geliriz. Buradan İnönü'ye Sakarya'ya Dumlupınar'a..." diye konuşan Bozkurt, şöyle devam etti: "Ulan sizi İzmir'e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de bütün emperyalistleri de yine İzmir'den denize dökeriz," Bozkurt‘un,bu sözleri nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan (TCK 216) soruşturma başlatıldı. Ancak bu taze skandalı neden anlattık… Bu durum Uğur Dündar’ın programında ilk değil de ondan… İşte üst üste yaşanan rezilliklerden örnekler:

Uğur Dündar'dan küfüre alkış

2015 yılında yine Uğur dündar sunumuyla ekranlardaki yerini alan Halk Arenası, bu kez Müjdat Gezen ile küfür düellesuna döndü. Müjdat Gezen, canlı yayında küfürler yağdırdı. Uğur Dündar, küfürler karşısında pişkince sırıtarak Gezen'e destek olurken, diğer konuk Yaşar Nuri Öztürk, Gezen’in küfürlerini alkışladı. Daha sonra sıra Müjdat Gezen'e geldi. Gezen, içkisine karışanlara yönelik olarak, "Size ne lan dallamalar, p......." diye konuştu. Programda Yaşar Nuri ve Müjdat Gezen, küfür etmenin en doğal hakları olduğu konusunda birleşti.

2. Abdülhamit’in torununa küfrettiler

Sultan 2. Abdulhamid'in torunu Nilhan Osmanoğlu'nun "Galatasaray'a ait olan Suada bizim" açıklamasını Halk TV'de yayınlanan Uğur Dündar'ın Halk Arena'sı programında belaltı bir muhabbete konu edildi. Osmanoğlu'nu gündeme getiren Yılmaz Özdil, telefonla bağlanan Müjdat Gezen'e; "Bir tane sultan var bugün Sultan Abdülhamid'in torunu. Onun aslında bir dükkanı varmış ben bugün öğrendim. Sana oradan bir saltanat fesi alıp Uğur'la (Uğur Dündar) ziyarete geleceğiz. " diyerek ahlaksız diyaloğu başlatan isim oldu.

İşte diyaloğun devamı...

Müjdat Gezen: Bekliyorum. Ayrıca Yılmaz ben kadını beğendim yahu.

Yılmaz Özdil: Ada'yı veresin mi geldi abi?

Müjdat Gezen: Ada'yı değil ama neyse sonra konuşuruz.

Rezaletin büyüğü sona saklandı...

CHP'nin kanalı Halk TV, o gece sadece Müjdat Gezen'in küfürlerini duymadı. Bir rezalet de Yaşar Nuri Öztürk'ten geldi. O gece İzmir'den yayınlanan programa katılan Öztürk, ağız dolusu küfürler etti. Öztürk, millete, Cumhurbaşkanına hakaret etti, yetmedi bir de Bakara Suresi’nin ayetlerini değiştirip alay etti. Önce Yaşar Nuri Öztürk, "yaşadığımız süreci bu alçak lafı edenlerin biz a.. k...." dedi. Müjdat Gezen buna destek verek "ben yorgunum benim için de koy" ifadelerini kullandı. Öztürk, Gezen’den aldığı güçle yüzlerce seyircinin önünde belaltı küfürler ve ağza alınmayacak ifadeler ile edepsizlikte tavana vurdu.

ZİHNİYET PROBLEMLİ AĞIZLAR BOZUK

CHP’nin yandaş kanalı Halk TV’deki hakaret ve küfürler aslında aynı zihniyetin maydanlarda ve gazete köşelerinde kullandığı üslubun ekrana yansımasından ibaret…

Peygamberimiz’e büyük saygısızlık

Gün geçmiyor ki zihniyeti problemli camiadan siyaset ve politika adına din, ırk, kadın ve aileye küfür gelmesin. 2008 yılında dönemin CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın Hac ve Peygamber Efendimiz (S.A.V) ile ilgili sözleri büyük tepki çekmişti. Bir program için Ankara'nın Elmadağ ilçesine giden Önder Sav, İlçe belediye başkanını ziyaretinde yanlarına gelen CHP'li Mustafa Ünal'ın hacca gitme arzusu ile dalga geçti. Yanına yaklaşarak, Hacca niyetlendiğini söyleyen Mustafa Ünal'a çok alaycı bir üslupla 'Boşver Araplara para kaptırma' diyen Sav, bu üslubunu daha da saygısız boyuta taşıdı. Buna karşılık yaşının 80'e geldiğini, bir ayağının çukurda olduğunu onun için hacca gitme niyetinde olduğunu Sav'a anlatmaya çalışan CHP'li Mustafa Ünal, Önder Sav'dan hiç beklemediği bir cevap aldı. Sav çok alaycı bir ifade ile “Bakarsın Muhammed orada bırakmaz seni. Buraya göndermez. Sen yine de şey yapma” sözleriyle Ünal'ın niyetiyle dalga geçti. Sav'ın sözleri karşısında şaşkına dönen CHP'li Mustafa Ünal, alaycı üsluba dayanamayarak oradan ayrıldı.

Deniz Baykal'dan ağır ifadeler

CHP Antalya Milletvekili ve CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal da dini siyasete alet ederek, Peygamberimiz’e yönelik çirkin üslup kullandı. Baykal, Trabzon'da düzenlediği toplantıda, "Tek adama bu yetkiler verilir mi? 80 milyonuz arkadaşlar” diyerek sözlerine başladı ve şunları söyledi: "Türkiye'yiz biz. 600 yıl bir imparatorluğu ayakta tutmuş bir milletiz. 100 yıldır da bir cumhuriyeti dünyanın en zor koşullarında, 7 düvele karşı bir namus mücadelesini zaferle sonuçlandırarak, olmadık koşullarda dim dik bir Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak ve bu bölgede 100 yıl yaşatarak bugünlere getirmiş bir milletiz. Şimdi bu milletin 80 milyonu diyecek ki; ‘Ben yapamıyorum, sen gel yapıver. Bir kişi kim olursa olsun. Olmaz böyle bir şey arkadaşlar. Beşer şaşar. Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın. Olmaz, kimseye bu yetki verilmez, verilmemeli."

Millete hakareti alışkanlık edindi

‘Türkiye yazarlar vitrininde bir marka' diyerek kendini tanımlayan Bekir Coşkun da çoğu zaman hakaretlerle dolu ifadeler kullanır. Bunlardan biri de 'Göbeğini kaşıyan adam'... "Göbeğini kaşıyan adam" Bekir Coşkun'un en çok tepki çeken hakareti oldu… Köşesinde de "İşte; Tayyip Erdoğan’ın bir anda "Her şey için sandık" derken, güvendiği adamdır o... Büyük kentlerde her partiden, her yaştan, her meslekten, her görüşten, her kesimden milyonlar meydanlara dökülürken... Eski-şimdiki cumhurbaşkanları, üniversiteler, akademisyenler, yüksek mahkemeler, askerler, sivil demokratik örgütler "endişelerini" dile getirirken... Dünya medyası "Türk halkı siyasi İslam’a dur dedi" kanaatine varırken... Tayyip Erdoğan’ın güvendiğidir o: Göbeğini kaşıyan adam..." yazarak mahkemelik olduğu ifadeler. Coşkun, daha sonra köşesinde "AKP niçin kazanmalı" başıklı yazısıyla da tartışıldı... Aynen, "Ne kadar koy o kadar oy..." ifadesi ile.

Yılmaz Özdil olmadan olmaz

Sözcü yazarı, Halk TV’nin kadrolu konuğu Yılmaz Özdil de yazılarındaki üslup ile Bekir Coşkun’u aratmıyor. "Bidon Kafa" yazısı onlandan biri… AK Parti'ye oy veren vatandaşa Özdil, köşesinden şöyle hakaret etti: "Bakıyorum televizyonlara... Şöhret olmuşsun yahu! BBC, CNN hep seni gösteriyor. Akmayan çeşme başında, elindeki boş bidonu kameraya sallayarak, "elim kırılsaydı" diye bağırıyorsun. Hiç bağırma. Senin paranla sana köfte ekmek ısmarladılar, hizmet sandın... Sudan ucuz senin oyun. Hiç bağırma. Senin sırtından koltuk sahibi olanlar, borsa vurgunu yapanlar, ihale kapanlar, dolar-faiz volisi vuranlar ise, Perrier’le San Pellegrino’yla jakuzide banyo yapıyor, köpük köpük. Reina’da sular kesik mi sanıyorsun, a benim bidon kafalım?"

SALDIRGANLIĞIN PSİKOLOJİK NEDENLERİ

Tüm bu manzara karşısında insan ister istemez düşünüyor; "Bu durumun sebebi nedir?"… Uzmanlar vaziyeti ‘saldırganlık psikolojisi’ olarak tanımlıyor. Peki nedir bu saldırganlık psikolojisi? Saldırganlık sosyal psikolojide üzerine çok çalışılan konulardan birisi. Fiziksel ya da psikolojik acı verme hedefli insan davranışlarını kapsar. Yani birine fiziksel veya psikolojik olarak acı vermek amacıyla yaptığınız tüm davranışlar saldırgan davranışlardır. Ancak saldırganlık psikolojisi ilk etapta öfke ile başlar. Öfke, engelleme ve korku karşısında ortaya çıkan bir tepki olup, köpürme adı verilen aşırı safhasında bilinç bulanıklığına ve davranış bozukluklarına yol açabilir. Belirli bir sınır içinde öfke, karşılaşılan engeli aşmak, hoş olmayan durumdan kurtulmak için gerekli tutum ve davranışta bulunma olanağı sağlar. Öfkelenmeye neden olan engellerin birçoğu, genç ya da olgun insan için anlamsız gelebilir. İstediğini elde edemeyen kişi öfkeden bağırıp, çağırıp, küfür hakaret edip tepinebilir. Saldırganlık, öfkenin dışa yansıyan şeklidir. Kişi kendi gerçeklerini tanımadan, gereksiz amaç ve beklentiler içinde olursa bunların gerçekleşmediği durumlarda, kendince engel olarak gördüğü nesne ve kişilere karşı saldırgan olur. Freud saldırganlığı önce, doğuştan gelen, bütün canlılarda ortak olan, öğrenmeyle değişmeyen, evrensel bir iç güdü olarak düşünmüş ve cinsel içgüdüye bağlı olduğunu kabul etmiştir.

HABER: MÜGE BEZİRCİ